Satın aldığım ilk albümü Elvis Costello'nun "My Aim is True" albümü. | Open Subtitles | انة اول شى دى اشتريتة ايلفيذ كوستيلو , ماى ايم اذ ترو |
Heavenly Haven'daki, Abbott ve Costello'nun köşesindeki, Hücre "B" deyiz. | Open Subtitles | اطلب اسناد الموقع فى الملجأ السماوى على زاوية أبوت و كوستيلو |
Eğer bu bir tür Abbott-Costello numarasıysa, Costello'nun rolünü ben alabilirim. | Open Subtitles | هذا النوع بعض أبوت وكوستيلو روتين؟ لأنه إذا كان كذلك، حصلت الدبس على كوستيلو. |
Eğer Costello'nun seçme şansı olsaydı sence unutmayı mı seçerdi? | Open Subtitles | إذا كان اختار كوستيلو تَعتقد بأنّه اختار النِسيان؟ |
1941 sonbaharında beş ailenin de kaderi Frank Costello'nun elindeydi. | Open Subtitles | في خريف عام 1941 مصير الأسر الخمسة يقع في أيدي فرانك كوستيلو |
Costello'nun ailesinin vurulmasını Bay Funk emretmiş. | Open Subtitles | طَلبَ السيد فونغ بقتل عائلة كوستيلو |
Detayları irdelemeyeceğim, şu an Costello'nun yanında adamınız var mı? | Open Subtitles | من دون أن نطلب الكثير من التفاصيل، هل لديكم أحد ما مع (كوستيلو) في الوقت الرّاهن؟ |
Costello'nun eyalet polisinde bir köstebeği olduğunu sanıyoruz. | Open Subtitles | نعتقد أنّ لـ(كوستيلو) واشيًا في شرطة الولاية |
Sanırım Özel Araştırma Biriminde Costello'nun bir köstebeği var. | Open Subtitles | أعتقد أن لدى (كوستيلو) جاسوسًا في أوساط وحدة التحقيقات الخاصة |
Herkes Costello'nun köstebeğini bulmak için görevlendirildiğini biliyor. | Open Subtitles | فالكلّ على علم بأنّك عيّنت لإيجاد الواشي الذي وضعه (كوستيلو) في أوساطنا |
Costello'nun bu binadaki köstebeğiyle ilgili ne yapacaksın? | Open Subtitles | ما الذي ستفعله بخصوص مخبر (كوستيلو) في هذا المركز؟ |
Christy Costello'nun anılarını yazmıştınız. | Open Subtitles | كتبت "مذكرات (كريستي كوستيلو)"، أليس كذلك؟ |
Bir keresinde 25 sente Angelo Costello'nun sümüğünü yemiştim. | Open Subtitles | ذات مرة أكلت مخاط أنجيلو كوستيلو) مقابل 25 سنت) |
Costello'nun yerine geçtiği adam, yani Vito Genevese sırf organizasyondaki mevkiisinin düşürüldüğünü öğrenmesi için hapishaneden salınmıştı. | Open Subtitles | (كوستيلو) اخذ مكان (فيتو جنوفيس) عندما افرج عنه من السجن وجد نفسه مخفض |
Duruşmaların Costello'nun liderliğinde yarattığı zayıflıkla birlikte Vito Genovese, aradığı fırsatın nihayet geldiğini anlamıştı. | Open Subtitles | مع عدد الجلسات تكشف نقطة ضعف (كوستيلو) كقائد فيتو جنوفيس) يعرف انها فرصته) |
Ancak Costello'nun ABD senatosuna yaptığı felaket tanıklıktan sonra diğer aileler onu zayıf bulmaya başladı. | Open Subtitles | (ولكن بعد كارثة (كوستيلو وشهادته في مجلس الشيوخ الامريكى الاسر الاخرى بدأت برؤيته ضعيف |
Luciano'nun İtalya'da olması, Costello'nun da saf dışı kalmasıyla Genovese, kendi suç ailesini oluşturmak için gizli buluşmalar ayarladı. | Open Subtitles | ومع (لوتشيانو) في إيطاليا و(كوستيلو) خارج الصورة جنوفيس) يدعو الى لقاء سري) |
Yeni patron olarak Frank Costello'nun atanmasıyla işler eskisi gibi tıkır tıkır işliyordu. | Open Subtitles | (مع تعيين (فرانك كوستيلو زعيم جديد العمل يسير مرة أخرى بسلاسة |
Reade ve Zapata Costello'nun evine gitsin, aynı anda biz de Johnson'ı yakalayalım. | Open Subtitles | (ريد) و(زيباتا) سيصلان لشقة (كوستيلو) (حوالي نفس وقت وصولنا لشقة (جونسون |
Johnson ve Costello'nun kredi kartı hareketlerine bakıyordum. | Open Subtitles | لقد كنت أبحث فيما (يخص (جونسون) و(كوستيلو ومشتريات بطاقات ائتمانهم |