"coughlin" - Translation from Turkish to Arabic

    • كوفلين
        
    • غوفلن
        
    • كوجلين
        
    • كوفلن
        
    bu adamların değişik uygulama ve yaptırım disiplinleri var adamımız Coughlin'değil projenin mimarının bu adam olduğuna inanıyorum Open Subtitles إنهم يخططون و ينفذون بدقه و نظام و "كوفلين" ليس رجلنا نظن أن المخطط هو هذا الرجل صديق "كوفلين" , "دوج ماكراي"
    Douglas MacRay. Coughlin'in kız kardeşiyle çıkıyorlar, uyuşturucuyu çiçekçiden McRay'in babasına taşınması için kiralıyorlardı bu insanlar için kamyonet ötesi birşeyler lazım Open Subtitles يسكن في نفس المنزل و يواعد اُخت "كوفلين"
    Coughlin güney Boylston'a doğru ilerliyor Open Subtitles إني أرى "كوفلين" يتجه جنوباً إلى "بويلستون"
    Krista Coughlin. yanında bir çocuk var. Open Subtitles "كوفلين كريستينا" إن معها طفله
    Rex Coughlin bir kaç yıl önce beni soruşturan içişleri dedektifiydi. Open Subtitles (ريكس غوفلن) كان محققاً لدى الشؤون الداخلية وقد حقق معي منذ بضعة سنوات ماضية
    Michael "Hinky Dink" Kenna ve "Bathhouse" John Coughlin gibi adamlar 40 yıldır birinci elden çete yöneten siyasetçiler. Open Subtitles (الرجال من أمثال (مايكل "هينكي دينك" كينا (و("باثهاوس" جون كوفلين والسياسيين الذين أداروا الحي الأول الموبوء بالعصابات لأربعة عقود
    Chin, Detektif Coughlin tarafından tutuklanmış. Open Subtitles (تم إلقاء القبض على (شين) من قبل المحقق (كوفلين
    Dur biraz, Duke'a göre Coughlin elinde delil var mıymış yoksa olağan sıkıştırmalarından biri miymiş? Open Subtitles انتظر دقيقة، هل قال (دوك) أنه يعتقد أن (كوفلين) لديه شيء، أم أن هذا مجرد شخص آخر من ابتزازاته؟
    Önlem olarak Coughlin'in onu alıp bir yere sakladığını düşünüyorum ama. Open Subtitles لكنني أعتقد ان (كوقلين) اختطفه وخبأه في مكان ما كضربة استباقية كوفلين) ليس أحمقاً)
    Tamam, Gabriel'in Coughlin'e, Chin'in parayı ne için kullandığını söylemediğini varsaymak zorundayız. Open Subtitles حسناً، سيتوجب علينا افتراض (أن (غابريل) لم يخبر (كوفلين ما كان استخدام (شين) للمال
    Coughlin numarayı yutmazsa diye başka bir anlaşma için saklar. Open Subtitles الاحتفاظ بالحقيقة لكي ربما يتمكن من عقد صفقة اخرى في حال أن (كوفلين) لا يعض
    İçişlerine Chin'in parayı kendisi için aldığını söylediyse Coughlin elinden rozetini sonsuza dek alacağından emin olmak isteyecektir. Open Subtitles إن اخبر الشؤون الداخلية أن (شين) أخذ ،المال لنفسه فإن (كوفلين) سيتأكد من أنه سيخسر شارته ولسبب وجيه
    Artık Coughlin veya Gabriel'in tanıklığı olmadan seni suçlayamazlar. Open Subtitles ،لكن الآن (بدون شهادة (كوفلين) أو (غابريل فلا يوجد قضية ضدك
    Herif, Coughlin'i öldürmekle bana iyilik yaptığını sanıyor. Open Subtitles (يعتقد الرجل أنه قدم لي معروفاً بقتل (كوفلين
    Coughlin veya Gabriel'ın tanıklığı olmadan sana dava açamazlar. Open Subtitles بدون شهادة (كوفلين) أو (غابريل,) لن يكون هنالك قضية ضدك
    Coughlin'e ulaşmanın ve seni içişlerinden kurtarmanın tek yolu buydu. Open Subtitles ،(كانت الطريقة الوحيدة التي استطعت بها الوضول إلى (كوفلين إبعاد الشؤون الداخلية عنك
    Önce Coughlin'i, şimdi de Seth Ha'anu'yu öldürdüğünü biliyoruz. Open Subtitles (أمسكنا بك قاتلاً لـ(كوفلين (والآن (سيث هانو
    Bir hobi işte. Belki de bir gün sizin fotoğrafınızı çekerim, Bay Coughlin. Open Subtitles إنّها هواية، ربما أصوّرك يومًا ما، سيّد (كوفلين
    Soruşturmanın asıl amacını duyunca Coughlin'e "Ben yokum." dedim. Open Subtitles ،عندما اكتشفت ماهية هذا الأمر برمته أخبرت (غوفلن) عدم استمراري بهذا
    - Bu doğru mu? İşin güzel tarafı, Bay Coughlin, bunu beslemiyor, ahırda tutmuyorsun. Open Subtitles .. بسهولة مع العلم مستر كوجلين أنت لست فى حاجة لتزويده بأى شئ
    Federal savcı Robert Coughlin. Open Subtitles (إنه المدعي العام الفيدرالي (روبرت كوفلن

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more