"coyle'" - Translation from Turkish to Arabic

    • كويل
        
    Kanal 2 haberleri size, şüpheli Malcolm Coyle'ın... karşısına kanıt olarak çıkartılacak inanılmaz bir kanıtı sunuyor. Open Subtitles تأتيكُم قناة الأخبار الثانية بدليلٍ مُصدِم قُدِّمَ كَشهادةٍ ضِدَ المُشتَبَه مالكوم كويل
    Tamam, onu sevmiyorum. Arkadaşın Coyle'a güvenmiyorum. Open Subtitles حسناً، إنهُ لا يُعجبُني أنا لا أثقُ بصديقِكَ كويل
    Coyle her şeyi inkâr eder. Ona karşılık senin sözün. Open Subtitles سيُنكرُ كويل كُلَ شيء إنها كَلمتُك مقابلَ كلمتِه
    Coyle. 1972'de seni tutukladıklarında soyadın buydu. Open Subtitles كويل , هذا انت قبل ان يعتقلوك في عام 1972
    Genel Müfettiş araştırmasını Coyle mu yönetiyor? Open Subtitles هل كويل هو من سيترأس تحقيق المفتش العام؟
    Coyle önce suçlanacak, sonra mahkûm edilecek. Open Subtitles سيتِمُ اتّهامُ كويل و سَوفَ يُدان
    Coyle'la beraber çok zaman geçirmedim. Open Subtitles انظُر، لَم يتسنى لي التحدُّث معَ كويل
    Coyle öldürüldüğünden beri beni haklamak istiyordun. Open Subtitles كُنتَ تُريدُ قَتلي مُنذُ مَقتَلِ كويل
    Coyle tarih oldu, anlıyor musun? Open Subtitles أصبحَ كويل مِنَ الماضي تَعرِفُ ما أقول؟
    Mahkûm No 99C122, Malcolm Coyle. Open Subtitles السَجين رقم: 99سي122 ماكوم كويل
    - İşte benim zencim burada Coyle. - Ne haber adamım? Open Subtitles أنت، هذا صديقي هُنا، كويل - كيفَ الحال يا رجُل؟
    - Hey Coyle. Gözün üzerinde olsun. - Hangisinin? Open Subtitles كويل ، ابقهم فى مرمى بصرك ــ أيهم؟
    Coyle, şu anda pilotların aklından neler geçiyordur? Open Subtitles , كويل بوران , . ... كويل .. مالذي يدور بأذهان الطيارين الآن ..
    Evet, Coyle, belki de İyon Pro kullanıyordur, yeni bir motor katkısı... - ... Open Subtitles .. حسناً كويل , ربما أنه يستخدم محرك أيوني أو أضافة مميزة .
    Bayan Coyle 4.15'te kampüsten çıkmamızı söyledi. Open Subtitles قالت الآنسة "كويل" إنه تحب مغادرة المدرسة قبل الساعة 4،15.
    Bayan Coyle sana biraz yetki verdi ve şimdi patronmuş gibi dolaşıyorsun. Open Subtitles أعطتك الآنسة "كويل" القليل من السلطة، والآن تتجولين في المدرسة كأنك المسؤولة عن كل شيء.
    Bir arkadaşım, Coyle'un Scalise'ye ulaşmaya çalıştığını söylüyor. Open Subtitles (صديقي أخبرني بأن (كويل (كان يبحث عن (سكاليس
    Coyle'un, New Hampshire'daki dava nedeniyle bizi sattığını düşünüyor. Open Subtitles يظن بأن (كويل) ربما يخوننا "لأجل قضيته في "نيو هامبشير
    - Coyle'un bize tuzak kurmasına imkan yok. - Bildiğim kadarıyla Coyle güvenilir biri. Open Subtitles ـ لا يمكن لـ (كويل) أن يخوننا ـ مما أعرفه ، (كويل) رجل بحق
    Scal, "Adam"a söylesin diye avukatına Coyle'un adını vermiş. Open Subtitles سكال) ، أعطي إسم (كويل) للمُحامي) "ليعطيه "للرجل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more