"coyote'" - Translation from Turkish to Arabic

    • ذئب البراري
        
    • كيوتي
        
    • القيوط
        
    Ekibi oluştur ve yarın El Coyote'de görüşelim. Open Subtitles إجمعْ الطاقم وقابلْني في ذلك الفندقِ ذئب البراري عبر الحدودِ ليلة الغد
    Suyun üzerinde yürüyen Peter ya da kayalıklarda tırmanan Wile E. Coyote gibi şüpheyle aşağı bakarsan düşersin. Open Subtitles كأن يسير بيتر على الماء أو أن يهرب ذئب البراري تجاه الهاوية إذا نظرت بشك للأسفل فستسقط
    Ben orijinal Coyote'yim. Open Subtitles أنا ذئب البراري الأصلي
    Tüm bildiğim, Wile E. Coyote'nin kafasına bir örs düştüğü. Open Subtitles كل ما أعرفه أن " ويل إي كيوتي " أوقع عظمة سندان الإذن على رأسه
    Yine Wile E. Coyote'den mi saklanıyoruz? Open Subtitles هل سنختبئُ من وايلي كيوتي مرةً أخرى؟
    Sen ve o çok benzersiniz. Coyote'nin cesareti, aklı, zararlı olma hisleri var. Open Subtitles القيوط يمتلك الشجاعة والحكمة والشعور بالأذى
    Ve bana şu Coyote Eddie'yi getirene $10,000 ödül veriyorum. Open Subtitles وانني أعرض 10.000 دولار مكافاه على من يرشد عن إيدي القيوط
    - Evet, Coyote gibi. Open Subtitles نعم، مثل ذئب البراري
    Coyote Ugly'deki azgın turistlerin bahşiş için seni ellemesine izin vermen yeterince kötü ama Tina lezbiyen bira bahçesinde fedai olduğunu söyledi. Open Subtitles إن من السيء كفاية أنكِ تسمحين لأولئك السياح محبي الجنس بلمسك مقابل البقشيش في حانة (ذئب البراري القبيح) السيئة جداً،
    El Coyote Moteli'ne. Open Subtitles - بجانب فندق ذئب البراري
    El Coyote? Open Subtitles ذئب البراري ؟
    The Coyote. Open Subtitles ذئب البراري
    Coyote çölündeki tutukluluğumuz bittikten kısa süre sonra annem bana Samuel hakkındaki gerçekleri anlattı. Open Subtitles مباشرة بعد إطلاق سراحنا من (كيوتي ساندس) أخبرتني أمي بالحقيقة حيال أخي
    Daha erken ayrılamadım, zira Coyote Hills'deki yeni kuyum faaliyete geçti. Hasılatı görmem gerekiyordu. Open Subtitles من الممكن ان ارحل قريبا لان بئري الذي في تلال القيوط على وشك البدء
    Coyote( KIR KURDU)' yi duymuş muydun? Open Subtitles هل تسمع القيوط, أنت وهو متشابهان
    Coyote'nin ulumasını duydum... ama bu sefer sesinde şiddet, kan ve ölüm vardı. Open Subtitles سمعت عواء القيوط... ولكن هذه المرة عنف ودم وملئ بالموت

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more