Cristal Connors, Las Vegas'ın ne olduğunu tanımlıyor. | Open Subtitles | كريستال كونرز تعرّف كلّ شيء عن لاس فيجاس |
Bayanlar ve baylar, huzurlarınızda Bayan Cristal Connors. | Open Subtitles | ا أيها السيدات والسادة، ستاردت يقدّم الآنسة كريستال كونرز |
Her ayın üçüncü cumartesisi Londra Filarmoni'nin konserine gider ve konserde bir şişe Cristal içer. | Open Subtitles | باول يحضر لندن محبة للموسيقى كلّ ثالث السّبت ويأخذ في الأداء بقنينة كريستال. |
Cristal'le görüşmekten geliyorum. Çok esrarengiz bir kadın. | Open Subtitles | لقد جئت للتو من جلسة مع كرستل هذه المرأة خارقة للمألوف |
Habersiz geldiğim için kusura bakma. Cristal'ın yanından geliyorum. | Open Subtitles | اعذريني للمباهاة و لكني جئت للتو من كرستل |
Cristal pozitif gelecek potansiyeli olduğunu söyledi. Gel. | Open Subtitles | كرستيل قالت انه مستقبل ايجابي محتمل, تعالي |
Hayır, başka vücutlarda bulunmuşum! Cristal bundan emin. | Open Subtitles | كلا, انا كنت موجودة من قبل في هيئة اخرى, كرستي متاكدة من ذلك |
Vay canına. Crystal ve Cristal en sevdiğim bileşimdir. | Open Subtitles | حسنا، كريستل و كريستال هو المزيج المفضل لدي |
Cristal'ın yeni bir yedeğe ihtiyacı var. | Open Subtitles | كريستال تحتاج ممثلة بديلة جديدة |
Bayan Cristal? Orada mısınız? | Open Subtitles | آنسة كريستال, هل أنت في الداخل؟ |
Buz kovasında Cristal şampanyam var. İçmek ister misin? | Open Subtitles | لقد حصلت على بعض، اه، كريستال تقشعر لها الأبدان، إذا كنت تريد... |
Bir şişe Cristal, ve beş bardak lütfen. | Open Subtitles | مرحباً عزيزتي زجاجة كريستال, من فضلك. |
Dom Perignon, Cristal, belki Chateau Margaux, hatta 1945 Rothschild bile olabilir. | Open Subtitles | دوم برنيون, كريستال, ربما شياتو مارجو, |
Bayan Cristal Connors'u gururla sunarız! | Open Subtitles | نقدّم بشكل فخور الآنسة كريستال كونرز! |
Umarım Cristal, babamın evliliği konusunda seni rahatlatmıştır. | Open Subtitles | آمل ان كرستل اراحت بالك حول موضوع زواج ابي |
Cristal'ın özel güçleri olmasaydı, hakkımdaki bazı şeyleri kesinlikle bilemezdi. | Open Subtitles | كرستل تعرف اشياء ما كانت لتعرفها ابداً لو لم تكن مباركة بالموهبة |
Nafile. Cristal, zamanının gelmediğini söyledi. | Open Subtitles | هذا لا طائل منه, كرستل قالت ان هذا ليس وقته |
Cristal yeni bir geleceğinin olduğunu söyledi hele de o albatrostan kurtulmuşken. | Open Subtitles | كرستيل قالت ان لديك مستقبلا جديدا امامك الان و قد تخلصت من هذا الكسول |
Cristal ile yakın zamanda tanışacağım yeni bir sevgili hakkında konuştuk. | Open Subtitles | انا و كرستي تكلمنا عن التقائي بحب جديد |
- Görev mi ? Hadi, bu en iyilerinden. Cristal. | Open Subtitles | عمل، سهل، هيا أنه مثل البلور أنه أفضل ما صنعوه |
iki şişe Cristal, dört tane ıstakoz, bir tane Alaska kral yengeci, istiridye ve birer parça kıIıç balığı. | Open Subtitles | البطل طلب لكم زجاجتان من الكريستال, 4 lobsters troubadour, an Alaskan king crab, |
. Dört şişe Cristal ve 400 çilek ısmarladım bile. | Open Subtitles | طلبت سلفاً 4 زجاجات من كريستل و400 فراولة |