"cubur" - Translation from Turkish to Arabic

    • الخفيفة
        
    • الوجبات
        
    • وجبة
        
    • خفيفة
        
    • وجبات
        
    • الأطعمة
        
    • للوجبات
        
    • خفيفه
        
    • المأكولات
        
    • والوجبات
        
    • الخفيفةِ
        
    • الخفيفه
        
    Bunlar benim ciplerim. Sen peynirli puf. Bunlar abur cubur. Open Subtitles الخفيفة الوجبة رقائق هنا يوجد معلبات وهذه الجبن أقراص هذه
    Bu orospu bütün obur cubur çeşitlerini daha dükkanda çıkmadan bilir. Open Subtitles تَعْرفُ هذه الكلبةِ حول كُلّ الوجبات الخفيفة الجديدة قَبْلَ أَنْ يضَربوا الشارعَ حتى.
    Abur cubur yiyebilirsin, bu tek şansın ama dişlerini fırçalamak şartıyla. Open Subtitles تناول الوجبات السريعه لان هذه فرصتك الوحيدة ولكن قم بتنضيف أسنانك
    Et, abur cubur, peynir. Sizi bizzati öldürecek şeyler. TED اللحم، الوجبات السريعة، الجبن. الأشياء التي تقوم بقتلك.
    Ve dediğim gibi, onun için yalnızca abur cubur, değil mi? TED كما قلت، انها مجرد وجبة خفيفة من كثير لم يعرض
    Bunu söylemek için psikoloğa ihtiyacınız yok, bir ağız dolusu yağlı, çıtır çıtır, tuzlu, lezzetli abur cubur yerseniz odanın öte tarafında ne olduğunun aldığınız tadın üzerinde bir gıdım etkisi bile olmaz. TED حسناً، أنظروا، لا تحتاجون لعالم نفسي ليخبركم أنه حينما تتحصلون على فم ملئ بوجبة خفيفة مالحة، دهنية، متموجة و لذيذة، ما يوجد في ناصية الغرفة لا يصنع أي فرق حول تجربتك لتذوق الطعام.
    Kafeteryada veya başka bir yerde abur cubur yemiştir muhtemelen. Open Subtitles ربما يتناول وجبات سريعه في مقصف المدرسة أو شيء ما
    Birkaç şey koydum Abur cubur ve filmler var. Open Subtitles أحضرت بعض الوجبات الخفيفة والأفلام لوقت لاحق
    Stresten dolayı abur cubur yemeye başladım. Open Subtitles وقد بدأت أبتلع جميع الوجبات الخفيفة ولكنه كان يستحق هذا المجهود
    Abur cubur barını geçtikten sonra kontrolü kaybetmiş olmalısınız. Open Subtitles لابد من أنكِ قد فقدتي السيطرة بعد مروركِ من مطعم الوجبات الخفيفة
    Tabii. Ben taş kalpli bir erkeğim ve sen bana abur cubur getirdin. Open Subtitles بالطبع , أنا صاحب القلب القاسي وأنتِ التي جلبتي الوجبات الخفيفة
    Bunun ötesinde, ışık kirliliği, fazla kilo oranlarına abur cubur tüketimiyle aynı miktarda etki etti. TED وأكثر من ذلك، ساهم التلوث الضوئي في الواقع بنفس المقدار لزيادة الوزن مثل تناول الوجبات السريعة المضرة.
    Anket grubunda kendi çocuklarının ne kadar mükemmel olduğu hakkında konuşan anneler hakkında bir düşünün, ve hemen hemen birçok abur cubur aldıklarını. TED فكر في مجموعة من الأمهات اللائي يتحدثن عن روعة أطفالهن في مجموعة التركيز، وتقريبا تشتري الكثير من الوجبات السريعة.
    Çok fazla abur cubur yiyorsun, her ikiniz de çok yiyorsunuz. Open Subtitles أوه، الكثير من الوجبات السريعة. الكثير من الأنبوب، والرجال.
    Çocuklar doydu ama abur cubur isterlerse... buzlukta dondurmalar var, veya mikrodalga patlamış mısır. Open Subtitles الاطفال تناولوا الطعام ولكن اذا ارادوا وجبة خفيفة يوجد ايس بوب فى الثلاجة وفشار فى المايكروويف
    Alın. Alın biraz abur cubur yiyin. Open Subtitles خذ , تستطيعوا أن تأخذوا جميعًا وجبة خفيفة
    Şaşı olan hariç. O, abur cubur makinesini zavallı sanıyor. Open Subtitles ماعدا ذلك الرجل يراني فاشلا وآلة وجبات خفيفة
    Git gide daha çok insan çalışma grubuna gelmeye başladı ve ben de daha çok abur cubur getirmeye başlamıştım. Open Subtitles و كلما زاد عدد الحاضرين لجلسات المذاكرة كلما أحضرت وجبات أكثر
    Bana sorarsan önce abur cubur yemeyi bırakman lazım. Open Subtitles لو كان الأمر عائداً لي، فيجب أن تتخلص من الأطعمة الدسمة
    Hiç de doğru değil. Kesin katkın var. Abur cubur getiriyorsun! Open Subtitles هذا غير صحيح يا (بافى) أنتِ تساهمى كلياً, أنتِ ذاهبة للوجبات
    Evet ve havuç krakerin abur cubur olduğunu düşünüyor. Open Subtitles أجل، و هي تظن أن أعواد الجزر بمثابة وجبةٍ خفيفه
    Hayır, senin gibi abur cubur bağımlısı olmayacağım. Open Subtitles لا، لن أصبح مدمنة على المأكولات السريعة مثلك
    Çamaşır, içki, abur cubur, telefon faturaları, şilteler. Open Subtitles الغسيل والمشروبات الكحولية والوجبات الصغيرة، فواتير الهاتف والفراش
    Abur cubur vakti. Open Subtitles وقت الوجبة الخفيفةِ.
    Sadece biraz abur cubur, biraz şarap, belki bir Source Dergisi. Open Subtitles فقط اريد بعض الوجبات الخفيفه, وبعض النبيذ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more