Şimdi olmaz da Cuma günkü gemi partisinde olacaksın, değil mi? | Open Subtitles | لا أستطيع الآن, لكنك ستكون في حفلة الباخرة يوم الجمعة, صحيح؟ |
Yarınki elemede onları yerle bir etmeliyiz ki Cuma günkü finallere geçebilelim. | Open Subtitles | علينا أن نغلبهم بقوة في التصفيات غداً حتى نصل للنهائيات يوم الجمعة |
Gelecek Cuma günkü teste hazırlık için 26. üniteye bakalım şimdi. | Open Subtitles | لذلك لنراجع الفصل السادس والعشرين تحسبا للإختبار يوم الجمعة المقبل، حسنا؟ |
Cuma günkü Üst Basamaklar toplantısında herkese Steve'in planını anlatacağım. | Open Subtitles | سأخبر الجميع بخطة ستيف في اجتماع الدرجات العليا يوم الجمعة |
Aynı zamanda seni Cuma günkü pijama partime de davet etmek istedim. | Open Subtitles | وكذلك أردت دعوتك للمكوث في منزلي ليلة الجمعة |
Bu da demek oluyor ki bütün hafta öğrendiklerimizi kapsayan Cuma günkü test öğrenmeden önceki Pazartesi olacak. | Open Subtitles | مما يعني أن الإختبار الذي نأخذة يوم الجمعة على ما تعلمناه طوال الأسبوع سنأخذة اليوم على الدروس التي لم نتعلمها بعد |
Onu aramadığın için sinirlenecek ve Cuma günkü maça gidemeyeceğiz. | Open Subtitles | سيستاء من عدم اتصالك. ولن يعطينا تذاكر يوم الجمعة. |
Oğlanın burnunun Cuma günkü müsabakadan önce iyileşmesi için dua et. | Open Subtitles | أتمنى أن تشفى أنفه قبل اللقاء يوم الجمعة |
Cuma günkü kraliyet defilesinde bana eşlik edip edemeyeceğini soracaktım? | Open Subtitles | لا أعرف فى الواقع إذا كان هذا سيسعدك لكن انا أتمنى أن ترافقينى لعرض الأزياء الملكى يوم الجمعة ؟ |
Yüksek Mahkeme eski felsefe profesörü David Gale'in Cuma günkü infazını durdurmayı reddetti. | Open Subtitles | في روايه متعلقه رفضت المحكمة العليا أيضا إيقاف إعدام يوم الجمعة لأستاذ الفلسفة دايفيد غايل |
Hala Cuma günkü mesaimi üstlenecek misin? | Open Subtitles | إسمع, أمازلت ستغطي نوبتي يوم الجمعة أم لا؟ |
Hala Cuma günkü mesaimi üstlenecek misin? | Open Subtitles | إسمع, أمازلت ستغطي نوبتي يوم الجمعة أم لا؟ |
Cuma günkü elmas soygunu şüphelisi ile, çalıntı arabanın sürücüsünün aynı kişi olduğu doğrulandı. | Open Subtitles | لقد تم التأكيد الأن أن الشخص الذي سرق المركبة تطابق مواصفاته المشتبه الذي سرق الماسة يوم الجمعة |
Çalıntı arabanın sürücüsünün Cuma günkü elmas soygunundaki şüphelinin tarifine uyduğu onaylandı. | Open Subtitles | لقد تم التأكيد الأن أن الشخص الذي سرق المركبة تطابق مواصفاته المشتبه الذي سرق الماسة يوم الجمعة |
Troy aklını seçmelere takarsa... Cuma günkü şampiyonluk maçında hapı yutacak olan kim? | Open Subtitles | في لعبة البطولة يوم الجمعة إذا كان تروي قلق حول المسابقة الغنائية |
Yine de Cuma günkü yüksek hızda roketsavar koruyucu ışını Pentagon testi için hazır değil. | Open Subtitles | لكنني لا أملك الدروع المقاومة للصواريخ فائقة السرعة لاختبار وزارة الدفاع الأمريكية يوم الجمعة |
Bunun yanında, Cuma günkü yetenek yarışması da dahil tüm okul etkinliklerinden men edebiliriz. | Open Subtitles | عدا ذلك ، يمكننا ان نمنعها من القيام بأي انشطه في المدرسة ، وهذا يتضمن عرض المواهب يوم الجمعة |
En son Cuma günkü partide görülmüş. | Open Subtitles | أخر مرة شاهدها الجميع كان يوم الجمعة في الحفلة |
Cuma günkü partide çalacak bir grup buldum. | Open Subtitles | نحن لم نعد بحاجة الى فرقة.. لقد عثرت على شخص ليعزف في الحفلة يوم الجمعة |
Biliyosun, Bo sınavdan geçemezse Cuma günkü derbi maçta oynayamaz. | Open Subtitles | هل تعلم , ان لم ينجح بو فى هذا الاختبار لن يتمكن من لعب المباراة النهائية يوم الجمعة |
Onları, Cuma günkü dans resitaline çağırabilirdik. | Open Subtitles | بامكاننا أن ندعوهم إلى حفل الرقص ليلة الجمعة |
Cuma günkü serbest kıyafet uygulamasını haftanın diğer günlerinde de riayet etmekte özgürsünüz. | Open Subtitles | متاح لكم ارتداء ملابسكم الغير الرسمية ليوم الجمعة او اي يوم في الاسبوع |
Hastings ve ben size bizzat bu ülkeye hoşgeldiniz demek istedik, ve Cuma günkü gösterinizi izliyor olacağımızı da bildirmek istedik. | Open Subtitles | هايستينجز وأنا جِئتُ إلى مرحباً هذه البلادِ، ولإعْلامه مِنْ ما نحن سَنَجيءُ إلى معرضِه في الجمعةِ. |