"dökmüş" - Translation from Turkish to Arabic

    • سكب
        
    • سكبت
        
    • بسكب
        
    • وسكب
        
    • سكبَ
        
    Adamın yaralarına yağ ve şarap dökmüş, onu bir konağa götürmüş ve adama bakmaları için kendi cebinden ödemiş. TED فقد سكب الزيت والنبيذ على جروح الرجل العاجز، وأخذه إلى نُزلٍ ودفع له من ماله الخاص ليحصل على المساعدة.
    Birisi ahıra sızıp zavallı hayvanın üzerine benzin dökmüş ve saman yığınına yaktığı kibriti atıp kaçmış. Open Subtitles شخص غريب دخل إلى هذه الحظيرة لقد سكب عشرين لتراً من الوقود على المخلوقات البريئة رمى عود ثقاب مشتعل على كومة من القش
    Salağın biri vericinin üzerine kola dökmüş. Open Subtitles يبدو أن شخصاً أبله قد سكب الكولا على جهاز الإرسال.
    Fark etmedim. Dün gece üzerime soda dökmüş olmalıyım. Open Subtitles لكننى لم ارها ربما سكبت بعض الصودا عليها ليلة امس
    Cüzdanınızı yerde buldum, onu almak için eğildiğimde de içkiyi dökmüş olmalıyım. Open Subtitles لقد وجدت محفظتك على الأرض و سكبت معظم المشروب عليك عندما إنحنيت للأسفل لكي ألتقطها
    Sanki biri oraya şarap dökmüş gibi ve şimdi de çıkmıyor. Open Subtitles إنه وكأن شخص ما قام بسكب زجاجة من النبيذ ولكنه لا يمكن..
    Boşanmış, halılara şarap dökmüş ve değiştirmek bile umrunda olmamış. Open Subtitles لقد تطلق، وسكب نبيذًا على السجاد ولم يهتم بتغييرها.
    Biri koridora soda dökmüş. Open Subtitles احدهم سكبَ علبةَ صودا على الأرض
    Görünüşe bakılırsa, odacılardan biri ana bilgisayara kahve dökmüş. Open Subtitles يبدو أن العامل سكب القهوة على لوحة التحكم
    Birileri üstüne bir şey dökmüş galiba. Open Subtitles هناك شخص ما سكب عليه شيئاً لقد أُتلف تماماً
    Birisi oraya kola dökmüş, takım elbiseye bulaşmasın. Open Subtitles سكب أحدهم بعض الصودا هناك وأكره أن تتلوث البزة بها.
    Yani katil, kesin üstüne dökmüş olmalı. Open Subtitles لذا لابدّ أنّ القاتل سكب الشراب.
    Birisi, bir şeyler dökmüş, hepsi bu. Open Subtitles شخص ما سكب شيئاً هذا كل ما في الأمر
    Sanırım onun üzerine birisi tutuşturucu dökmüş. Open Subtitles اعتقد أن احدهم سكب عليه شيئا متفاعلا
    Oraya da sülfürik asit dökmüş. Open Subtitles لقد سكب حمض الكبريتيك هناك ايضا
    Richard Laken'in arabasının üzerine... en az dört litre aseton dökmüş. Open Subtitles لقد سكبت على الأقل 4 لترات من الآسيتون " على سيارة " ريتشارد ليكن
    Ladyshopper99, bariz bir şekilde bu elbiseye kahve dökmüş ve geri gönderecek cüreti bulmuş. Open Subtitles من الواضح أن "المتسوقة 99" قد سكبت قهوة عليه ثم بكل وقاحة قامت بإعادته.
    Colin, Kara O'Malley'e biletlerin kaybolduğunu söylemiş. Bu yüzden Pisco Sour'u kurbanın üzerine dökmüş. O binanın sorumlusu. Open Subtitles أخبر (كولن) (كارا أومالي) أنّ التذاكر قد فُقدت، ولهذا سكبت الشراب عليه.
    - Hayır! Kedi dökmüş bunları. Open Subtitles -لا، سكبت القطة هذا
    Polly de gidip babasının benzin bidonunu bulmuş ve vücudunda kızarıklık olan yerlere dökmüş. Open Subtitles ...ولذا ذهبت بولي ...ووجدت زجاجة والدها الغازية وقامت بسكب الزجاجة كلها
    - Biri üzerime içki mi dökmüş yoksa? Open Subtitles - هل قام شخص ما بسكب شرابه علي ؟
    Şerefsizin teki odama gizlice girip Barney için sakladığım Gretzky fotoğrafının üstüne mürekkep dökmüş. Open Subtitles أحدهم تسلل لغُرفتي وسكب الحبر (على صورة (جيرتسكي التي كُنت أحتفظ بها عندي (من أجل (بارني
    Şerefsizin teki odama gizlice girip Barney için sakladığım Gretzky fotoğrafının üstüne mürekkep dökmüş. Open Subtitles أحدهم تسلل لغُرفتي وسكب الحبر (على صورة (جيرتسكي التي كُنت أحتفظ بها عندي (من أجل (بارني
    Belli ki Travis üzerine de benzin dökmüş. Open Subtitles يتجلىَ بأن (ترافس) قد سكبَ الوقود علىَ نفسةِ أيضاً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more