Krishna öldüğünde, nihayetinde Ram olarak geri dönecektir. | TED | عندما يموت كريشنا، في النهاية فأنه سيعود كرام |
Üçüncü kişi aranızda yok ama eminim dönecektir. | Open Subtitles | العضو الثالث فى المجموعة غائب ولكنى متاكد انه سيعود |
Jason, bildiği yere dönecektir. Onun için burası hala Crystal Lake kampı. | Open Subtitles | جيسون سيعود للمكان ثانيةًً لا يهم ما تسمونه فما زال المعسكر |
Ona daha fazla zaman vermeliyiz. Bakın, Zeyna geri dönecektir. | Open Subtitles | يجب أن نعطيها المزيد من الوقت انظر، زينا ستعود به |
Kendini savunma dışında bir sebeple öldürdüyse tanıdığı iblisin yanına dönecektir. | Open Subtitles | لو قتلته لغرض الدفاع عن النفس، فإنّها ستعود للشيطان الذي تعرفه. |
Muhtemelen uyuşturucu kullanan bir adam bulup, onunla kaçmıştır. Uyuşturucu bitince geri dönecektir. | Open Subtitles | ربماوجدترفيقمُدمن،ورحلت معه، سترجع عندما ينتهى مفعول المُخدرات. |
Gecenin geç vaktinde geri dönecektir. Bu çocuğun uykusu çok ağır. | Open Subtitles | سيعود في ساعة متأخرة من الليل هذا الولد بالكاد ينام |
700.000 kişiyi Hawaii'ye tatile gönderirsen bazıları hastalanarak dönecektir. | Open Subtitles | إذا أرسلت 700000 شخص إلي هاواي، سيعود بعضهم مرضي |
Uzun hikaye ama eminim bir gün geri dönecektir. | Open Subtitles | إنها قصة طويلة، لكني واثق أنه سيعود يوماً ما. |
Acıkır acıkmaz, ya da kaçtığını unutunca geri dönecektir. | Open Subtitles | سيعود حالما يكون جائع أو ينسى بأنه يمضي بعيداً |
Tekrar başlatıldığında Ted'in bilgileri sisteme geri dönecektir, değil mi? | Open Subtitles | وعندما يعيدون تشغيله هو سيعود للنظام صحيح |
Onun nereye gittigini bilmiyorum, ama eminim er geç yuvasına dönecektir. | Open Subtitles | لا أعرف إلى أين ذهب, ولكنني متأكد أن سيعود قريباً |
Bu iyilik bana geri dönecektir. Pekâlâ, teşekkürler. | Open Subtitles | لو لم أقم به سيعود علي الحظ السيء وتحصل لي |
Muhtemelen yakında eski haline dönecektir. | Open Subtitles | على الأرجح سيعود لحالته الطبيعية عاجلا ً |
Yakında dönecektir. Eve git ve gelmiş mi diye kontrol et. | Open Subtitles | سيعود قريباً, عودي إلى البيت فحسب و تفقدي إن لم يكن هناك أساساً |
Dünya düz değildir. Gemi dolaşıp geri dönecektir. | Open Subtitles | حسناً, العالم ليس بمسطح ستعود السفينة الي مكانها |
Bu biraz zaman alacaktır, ama... Her şey zamanla normale dönecektir. | Open Subtitles | إنكِ تعلمين بأنَّ هذا سيأخذ وقتاً لكن ستعود الأمور لطبيعتها |
Eminim seneye geri dönecektir! | Open Subtitles | أراهن أنها ستعود للمدرسة في العام القادم |
Bekle. Bence sadece biraz uzaklaşmaya ihtiyacı vardır. Seni hakkında hissettiklerini biliyorum Geri dönecektir. | Open Subtitles | مهلاً، ربما تحتاج إلى بعض المسافة أعرف كيف تشعر تجاهك، ستعود |
Savaşın yarattığı o ilk heyecan dalgası sonrası işler normale dönecektir. | Open Subtitles | سترجع الأمور لطبيعتها بعد القتال |
Sadece onun için üzülüyor. Geri dönecektir. | Open Subtitles | إنه يشعر بالأسى حيالها فحسب سوف يعود إليّ |
Dünyaya yaydığınız her türlü enerji size üç misli geri dönecektir. | Open Subtitles | أي كانت الطاقة التي تضعها في العالم فستعود عليه بثلاثة أضعافها |
Hindistan'a filan gitti sanırım ama dönecektir. | Open Subtitles | ذهب إلى بيته في الهند أو في مكان ما ولكنى اعتقد انه سيرجع اذن .. |