"dönemde yaşıyoruz" - Translation from Turkish to Arabic

    • نحن نعيش في
        
    • نعيش في عصر
        
    Kayda değer bir dönemde yaşıyoruz, genom bilimi çağı. TED نحن نعيش في عصر إستثنائي، عصر علوم الجينوم.
    Ne yazık ki ilklerin yaşandığı bir dönemde yaşıyoruz. Open Subtitles ،حسنا، لسوء الحظ نحن نعيش في زمن أول مرة
    Bilimsel yaratılışçılık, 9/11 komplo teorileri, ruhsal yardımlar ve dinî tutuculuğun yeniden güçlendiği bir dönemde yaşıyoruz. TED نحن نعيش في عهد الإبتكار العلمي نظريات مؤامرات 9/11, الخطوط الساخنة للدجالين و طفرة الأصولية الدينية.
    Kendimizi korumak için kullandığımız silahların sürekli denetim altında tutulduğu bir dönemde yaşıyoruz. Open Subtitles إننا نعيش في عصر حيث الأسلحة التي نستخدمها تحمي أنفسنا التي لا يمكن ردعها بالمراقبة المستمرة.
    Artık örnekleme sonrası dönemde yaşıyoruz. TED نحن نعيش في عصر ما بعد إعادة الدمج.
    Bizler, çatışmaların geçmişini, uğruna savaştığımız kişileri, saldırıların arkasındaki etkenleri, kullanılan araç ve teknikleri ve ne kadar hızlı geliştiklerini bilmediğimiz bir dönemde yaşıyoruz. TED إذن نحن نعيش في عصرٍ يفتقر إلى الوضوح حول ماضي الصراعات، من حيث من نقاتل، ودوافع هذه الهجمات، من حيث الأدوات والتقنيات المستخدمة، ومدى سرعة تطورها.
    E.O. Wilson'ın genlerden kaçma çağı dediği kistik fibroz, kas distrofisi gibi genetik bozukluklarımızın çaresine geçici dış ilavelerle baktığımız bir dönemde yaşıyoruz. TED نحن نعيش في ما اصطلح عليه إدوارد أوسبورن ويلسون بعصر التحايل على الجين، الذي نقوم فيه بمعالجة اختلالاتنا الجينية كالتليف الكيسي أو الضمور العضلي بإضافات خارجية مؤقتة.
    Fevkalade bir dönemde yaşıyoruz. Open Subtitles نحن نعيش في عصر ملحوظا
    Fevkalade bir dönemde yaşıyoruz. Open Subtitles نحن نعيش في عهد ملحوظا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more