Eğer Geçit, otuzsekiz dakikalık döngüsünün sonunda kapanmazsa ne olur? | Open Subtitles | ماذا اذا لم تغلق البوابة فى نهاية دورة 38 دقيقة؟ |
Onlar pirinç döngüsünün bir parçasılar, ve bu yetenekler onlar için gelecekte çok değerli olacak. | TED | إنهن جزء من دورة الأرز. وهذه المهارات ستكون ذات قيمة لهن في مستقبلهن. |
Üç gün. Eee, belki, çamaşır döngüsünün ilk gününe yakalandın. | Open Subtitles | ثلاثه ايام, إذاً من الممكن ان تكون امسكت بها بعد مرور دورة غسيلها |
Üreme döngüsünün acısını çekerken, göründükleri kadar uysal olmayabilirler. | Open Subtitles | فى خضم دورة التربية لن يكون سهلاً إنقيادهم مثلما يبدون |
Üçlü döngüsünün ilk kurbanı her zaman bir kadın oluyor ama buna şansı olmayacak. | Open Subtitles | -نعم، ونساء أيضاً "الضحيّة الأولى في دورته الثلاثيّة امرأة دائماً، ولكن لن تتاح له الفرصة لذلك" |
Ayrıca gece gündüz döngüsünün resifte yaşayan herşeyin üstünde dramatik bir etkisi vardır. | Open Subtitles | دورة الليلا والنهار لها تأثير كبير أيضا على كل شيء يعيش على الشعاب المرجانية. |
Cenazem, müzik ve dansla hayat döngüsünün kutlanması gibi olacak. | Open Subtitles | ويجب أن تكون جنازتي مثل احتفال على استمرار دورة الحياة مع الموسيقى والرقص |
Haberci'nin döngüsünün hareketli parçaları var. | Open Subtitles | دورة الرسول لديها العديد من الأجزاء المتحركة |
Bu makale New York Times'ın ön kapağında haberleştirildi ve 1980'lerde beni Kongre'ye ifade vermek durumunda bıraktı; ifademde küresel ısınmanın Dünya'nın su döngüsünün iki aşırı ucunda da artışa neden olduğunu vurguladım. | TED | تلك المقالة قد ذكرت في الصفحة الرئيسية للنيويورك تايمز وأدت إلى جعلي أدلي بشهادتي للكونغرس في الثمانينيات، الشهادة التي أكدت من خلالها أن الاحترار العالمي يرفع كلا نقيضي دورة مياه الأرض. |
Dış iskelet koşu döngüsünün doğru bölgelerinde biyolojik bağlantıları yüksek darbe ve bozulmalardan korumak için sert ve yumuşak oluyor. | TED | هذا الهيكل الخارجي يصبح قاسيًا وناعمًا فقط في المناطق اليمنى من دورة التشغيل من أجل حماية المفاصل البيولوجية من الإصطدامات والتهتك |
Büyüme döngüsünün düzenlenmesinde kök hücreler de rol oynar. Şimdilerde bilim insanları, bu hücreleri kullanarak saç köklerinin yeniden saç üretmesini amaçlıyor. | TED | تلعب الخلايا الجذعية أيضاً دوراً في تنظيم دورة النمو، لذا يحقق العلماء فيما إذا كان يمكن التلاعب بنشاط هذه الخلايا لتشجيع بصيلات الشعر لبدء إنتاج الشعر من جديد. |
daha hızlı olacaklar, yani transistör hızında üstel bir büyüme olacak, bir transistörün döngüsünün maliyeti yılda 1.1 oranında azalıyor. | TED | إنها أسرع، لذا فلدينا نمو أسي في سرعة الترانزستورات، لذا فإن سعر دورة واحدة من ترانزستور واحد تستمر في الإنخفاض بمعدل النصف لمدة 1.1 سنة. |
Yaşam döngüsünün başlangıcı için hazır olun. Üç, iki, bir... | Open Subtitles | إستعدوا لبدء دورة الحياة ... ثلاثة, إثنان, واحد |
(Kahkahalar) Üreme döngüsünün sonunda, geniş çanaklı toprak kurbağası şartlar yeniden ortaya çıkmasına uygun olana kadar, birkac sezon kalabileceği, Batı Amerika'nın sert çöl topraklarına kendisini yaklaşık bir metre kadar gömer. | TED | (ضحك) في نهاية دورة التزاوج ضفدع القريت باسين سبيدفوت يحفر نفسه حوالي متر تحت في تراب الوست اميريكان الصحراوي القاسي حيث تبقى لعدة فصول حتى تكون الاوضاع سليمة لها لتخرج مره أخرى |
K, bir mantık döngüsünün tekrarlanma sayısını temsil ediyor. | TED | تعني الـ (ك) عدد مرات تكرار دورة التفكير. |
Ne yazık ki yerel yetkililerin harekete geçmemesi yüzünden... bu yaratık, yaşam döngüsünün... ikinci aşamasına geçerek, çok obur, hermafrodit bir yaşam formu olan... altı Çığırtkan meydana getirmiş. | Open Subtitles | لسوء الحظ، قلة العمل من ناحية الإدارات المحلية سمح للمخلوق للتغيير إلى المرحلة الثانية من دورة حياتها، المنتج الستة شريكير . |
Namibya'daki bu kurumuş nehir yatağındaki kum sonsuz aşınma ve birikme döngüsünün bir parçasıdır. | Open Subtitles | الرمل في قاع هذا النهر في (ناميبيا) جزء من دورة التآكل والترسيب المستمرة. |
İlaveten, bir somonun hayat döngüsünün erken dönemlerinde Kuzey Avrupa ırmaklarına özgü deniz böcekleri ile beslenmeleri hayatta kalabilmeleri adına yavru somonlar için fazlasıyla gereklidir. | Open Subtitles | بالاضافه, في المراحل المتقدمه في دورة حياة سمك السلمون, انه انتشار جيد لحياة اصليه الى بحيرات شمال اوروبا انها مهمه للسلمون الحديث, او بار,لان ينجو . |
Yaşam döngüsünün sadece bir parçasıdır. | Open Subtitles | إنه جزء من دورة الحياة |
Aylık döngüsünün hassas noktasını yaşıyor olabilir. | Open Subtitles | ربما يمر بوقت حساس من دورته الشهرية |