Dolayısıyla dostum, efendi geri dönmek için bu küçük planı kurdu. | Open Subtitles | ولذا يا صديقي .. فالمعلم دبر هذه المكيدة الصغيرة كطريقة للعودة |
Fakat şimdi gerçekten birbirimizi dinleyerek, ki daha önce hiç yapmadığımız bir şekilde, geri dönmek için çok çabalıyoruz. | Open Subtitles | لكن الآن نحن نحاول نحن نحاول بجدية للعودة إلى الطريق الصحيح بالإستماع لبعضنا البعض الشيء الذي لم نفعله أبداً |
Cumaya kadar eski kiloma dönmek için sıkı rejime girdim. | Open Subtitles | أتبع حمية سريعة للعودة إلى وزني المعتاد بحلول يوم الجمعة |
Yaptigin seye geri dönmek için futbol oynamaya dönmek için, tamam mi? | Open Subtitles | لتعود وتفعل ما تفعله دوماً وهو لعب كرة القدم ، حسناً ؟ |
Sadece dönmek için en kısa zamanda iyileşmenin yolunu düşünüyorum. | Open Subtitles | كل ما أفكر فيه هو التعافي للرجوع بأقصى سرعة ممكنة |
Onların tutkusu beni çizim derslerine geri dönmek için teşvik etti, şimdi bir öğretmen olarak ben de yapıyorum. | TED | شغفهم شجعني لأعود إلى صفوف الرسم، ولكن هذه المرة كمعلمة. |
Odaya dönmek için sabırsızlanıyorum gerçi. | Open Subtitles | أنا فقط لا يمكن أن تنتظر للحصول على العودة إلى الغرفة، على الرغم من. |
Her seferinde sehre dönmek için taksi tutmayi teklif ederdi. | Open Subtitles | كان دائماً يعرض أن يستقل سيارة أجرة ليعود إلى المدينة |
- Ne yaptığını anladım. İlkelerimden vazgeçersem sen de Maris'e dönmek için sebep bulacaksın. | Open Subtitles | تَعتقدُ إذا أَكْفلُ على مبادئِي، هو يَعطيك عذرَ للعَودة إلى ماريس. |
Ama eve dönmek için heyecanlı olan Theseus, beyaz yelken açmayı unutup, daha önceki siyah yelkeniyle denize açılmıştır. | Open Subtitles | لكنه كان متحمس جداً للعودة إلى الديار، لهذا نسى الوعد وواصل رحلته بنفس الشراع الأسود الذي بدأ الرحلة بهِ. |
Oldukça iyi, eve dönmek için sabırsızlanıyor ama doktorlar biraz daha kalmasını söylüyorlar. | Open Subtitles | إنّها بخير، وهي متحمّسةٌ جداً للعودة إلى المنزل ولكنّ الأطباء يجبرونها على البقاء |
Doktorunuz dinlenmem gerektiğini söylüyor ama ben işe dönmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | ،طبيبكم يعتقدُ أنّي بحاجةٍ للراحه لكني في الواقع، متلهفٌ .للعودة للعمل |
ONI fazla mesai yazmadan önce merkeze dönmek için iki saatimiz var. | Open Subtitles | لدينا فقط ساعتين للعودة للقاعدة قبل أن يقوم أوني بإحتساب الوقت الزائد |
- Belki de geri dönmek için hiçbir şeyim kalmadığından emin olmak istemiştir. | Open Subtitles | أو ربّما أراد فقَط أن يتأكد أنه ليَس لديّ شيء للعودة من أجله. |
Eğer işe geri dönmek için hazır değilsen bir çaresini buluruz. | Open Subtitles | اسمعي، إن لم تكوني مستعدة للعودة إلى العمل سنجد حلًا ما |
"Eve erken dönmek için çok çalışmış olmalısın" der kesin. "Beni özledin mi" diye sorar. | Open Subtitles | من المؤكد أنك عملت كثيرا لتعود إلى المنزل هل افتقدتني كثيرا؟ |
Lamban, oraya dönmek için hayatını göze alacak kadar değerli mi? | Open Subtitles | هل مصباحك ثمين لدرجه انك تخاطر بحياتك للرجوع لجزيره "سيكولوبس" ؟ |
Hastalık beni bu dünyadan aldı ve geri dönmek için savaştım. | Open Subtitles | مرض أخذنى من هذا العالم وأنا قاتلت لأعود له |
Suya dönmek için yardıma ihtiyacın olursa, haber ver. | Open Subtitles | تحتاج مساعدة في الحصول على العودة في الماء، اسمحوا لي أن أعرف. |
Umarım o istasyona dönmek için şansımıza güvenmiyoruzdur. | Open Subtitles | آمل أننا لا نعتمد على أي حظ ليعود بنا إلى موقف القطار |
Game Boy'a dönmek için sabırsızlandığını sanıyordum. | Open Subtitles | إعتقدتُ بأنّك سَتَكُونُ يَمُوتُ للعَودة إلى ولدِ لعبتِكَ. |
Glory bu enerjiyi kendi boyutuna dönmek için kullanacak ama bu arada bütün cehennemin bu dünyaya geçmesini umursamayacak. | Open Subtitles | جلوري تستخدم ذلك الوقت لترجع إلي بعدها غير مبالية بكل أنواع الجحيم التي سيتم اطلاقها علي الأرض خلال ذلك |
Bir sonrakinden döneriz. Bayiye dönmek için biraz dolaşacağız. | Open Subtitles | انعطف عند اليمين القادم لنعود إلى الوكالة. |
Sormamın nedeni daha aktif göreve dönmek için resmi talepte bulunmamış olman. | Open Subtitles | انا اسال فقط لاني لم استلم طلبك الرسمي بعد للعوده الي الخدمه |
İşler sarpa sararsa koloniye geri dönmek için hazırlıklı ol. | Open Subtitles | كُوني مستعِدة فحسب للتراجع إلى المُستعمرة إن سارت الأمور بطريقة خاطئة |
Ama 100 milyon mil yolu, son on adımda geri dönmek için gelmedim. | Open Subtitles | لكن لم أسافر 100 مليون ميل لكي أعود وأنا في آخر 10 أقدام. |
Eve dönmek için tek yapman gereken Dünya'yı çevirmek, o da o da bizim buradaki sohbetimizin sebebi, o yüzden... | Open Subtitles | لكي تعود للوطن كل ما عليك هو عمل إتصال بالأرض و هو ما كنا نتحدث عنه هنا |
Pekâlâ, şimdi eve dönmek için ABD Büyükelçiliğini bulmamız gerek. Eve mi? | Open Subtitles | يجب علينا إيجاد السفارة الأمريكية لمساعدتنا في العودة |
Ben öldükten sonra, eve dönmek için hiçbir nedenin kalmayacak. - O zaman ne olacak? | Open Subtitles | عندما أموت وأُدفن لن يكون لديكِ أي سبب لتعودي للبيت، ماذا سيحدث وقتها ؟ |