Tek yapmam gereken kamu otoritelerini şehri dört gün boyunca kapatmanın tamamen normal bir şey olduğuna ikna etmekti. | TED | وكل ما كان علي فعله، هو إقناع السلطات العامة أنّ اغلاق المدينة لمدة أربعة أيام أمرٌ طبيعيٌ جداً. |
Güneş Tanrısı Nanahuatl, daha önceki tüm güneşlerin hareket ettiği gibi gökyüzünde hareket etmeden dört gün boyunca parladı. | TED | سطعَ إله الشمس ناناوات أربعة أيام متواصلة. ثابتاً في السماء بعكس الشموس السابقة. |
Bir tanesi dört gün boyunca kafesteydi. | Open Subtitles | أيضاً أحد الشبان أمضى أربعة أيام جالساً في القفص. |
Bu yüzden dört gün boyunca annem ve Lamia'yla yalnız kaldım. | Open Subtitles | لأني كنت وحدى مع أمى و لأربعة أيام كاملة |
"Ben Scott amcayı toplam dört gün boyunca... "...tanıyacak kadar şanslıydım. | Open Subtitles | "كنت محظوظاً لأعرف عمي (سكوت)، لأربعة أيام كاملة..." |
Ancak sanırım önümüzdeki dört gün boyunca fikrinizin çok azını yerine getireceğimi anlayacaksınız. | Open Subtitles | ولكني أعتقد بأنك ستجدني أفعل بعض الأشياء التي تهمك خلال الأربعة أيام القادمة |
Önümüzdeki dört gün boyunca harika bir yolculuğa çıkacağız. | TED | نحن في رحلة مذهلة في الأربعة أيام القادمة. |
Dişleri dört gün boyunca mavi kalmıştı. | Open Subtitles | بقيت اسنانه زرقاء لحوالي اربعة ايام كان ذلك رائع |
"Bu babam adına üç dört gün boyunca düşündüğü için oldukça karmaşık bir karardı. | Open Subtitles | كان قرار شائك على والدي فكّر فيه لثلاثة أو أربعة أيام |
dört gün boyunca cesetlerin ormandan taşınmasını seyredip durdum. | Open Subtitles | لمدة أربعة أيام كنت أشاهد تلك الجثث المشوهة تُنقل خارج الغابة |
dört gün boyunca durmaksızın süren bombardıman, yüzlerce adam, en ağır silahlar. | Open Subtitles | أربعة أيام متواصلة من الضرب المدفعي المتواصل |
Bu dört gün boyunca eminim ki savaş ofisindeki insanlar endişeyle tırnaklarını yiyordu çünkü çoğunluk Fransızların kazanmasını bekliyordu. | Open Subtitles | أربعة أيام قضوها المسئولون بمكتب الحرب مؤكداً يقضمون أظافرهم بقلق لأن الكثيرين توقعوا فوز الفرنسيين |
Bazı yüce keşişler dört gün boyunca meditasyon yapabilir. | Open Subtitles | بعض الراهبين العظماء يستطيعون التأمل لمدة أربعة أيام. |
Sigaraya sadece dört gün boyunca maruz kaldı. | Open Subtitles | إنه متعرض للدخان من أربعة أيام فحسب. |
dört gün boyunca, meydan okumalarla uğraşan Nijerya'dan da sıkça bahsedeceğiz. | TED | التحديات -- وسنسمع الكثير عن نيجيريا في الأربعة أيام القادمة. |
Muharebe üç ilâ dört gün boyunca sürdü. | Open Subtitles | أستمرت المعركة لثلاثة أو اربعة ايام |
dört gün boyunca her gün altışar saat kum havuzunda oturdum Londra'da bulunan kişilerden rastgele biriyle altı dakika süren randevularla geçti Gerçekten çok kötüydü. | TED | و جلست في صندوق الرمال لمدة اربعة ايام متواصله ، ست ساعات يوميا، ست دقائق مواعيد مع أي شخص في لندن، و كان ذلك سيئ بالفعل . |