dört tanesi biraz önce Geçitten geldiler. Bir tanesi beni öldürmek üzere! | Open Subtitles | عبر أربعة منهم البوابة و أحدهم على وشك قتلي |
- Önceki gece üç ya da dört tanesi. Kırmızı boya dolu balon fırlatıyorlardı. | Open Subtitles | قام ثلاثة أو أربعة منهم برمي بالونات تحوي طلاءاً أحمر |
Ve biz de son davalılardan bir liste oluşturduk. En az dört tanesi yazılı ya da sözlü tehditlerde bulunmuş. | Open Subtitles | وقد حصلنا على قائمة المتهمين السابقين أربعة منهم على الأقل أبدوا تهديداتٍ كتابية أو لفظية |
Çevrede bunların dört tanesi işi görür. | Open Subtitles | أربعة من هؤلاء في هذا المحيط ستفي بالغرص. |
Ben kanlı canlı şeylerle uğraşıyorum ve dört tanesi yan odada yerde yatıyor! | Open Subtitles | أنا أتعامل مع اللحم والدم الحقيقي أربعة من لحم ودم مستلقين في ألواح الغرفة المجاورة |
Sadece dört tanesi gelişme gösterebilmiş. | Open Subtitles | فقط أربعة منها تقدمت للمرحلة التالية |
Sadece dört tanesi kayda değer. | Open Subtitles | - حسناً ، بالكاد أربعة منها مناسبة |
dört tanesi sana epey yakın. | Open Subtitles | وأربعة منها قريبة من مكان تواجدك |
Belkide ofisimde olanlardan dört tanesi denediler ama başarılı olamadılar. | Open Subtitles | ربما أن أولئك الأربعة الذين في مكتبي... |
Altı ölü. dört tanesi yıkılacak binayı terk etmek istemeyen yaşlılardan birkaçı da sokağa çıkma yasağına uymayan kişilerden oluşuyor. | Open Subtitles | ستة متوفين, أربعة منهم مسنين رفضوا أن يغادروا المباني المهددة بالخطر |
İki tanesi dayanılmazdı, dört tanesi de bir bar işlettiğimi duyar duymaz ortalıktan kayboldu. | Open Subtitles | واعدت سبعة منهم اه، اثنين منهم كانا لا يطاقان أربعة منهم اختفوا عندما سمعوا بأنني ادير بار |
Evrenin en büyük savaşçıları biraraya toplandı. İçlerinden dört tanesi seçilecekti. | Open Subtitles | "تم تجميع أعظم المحاربين بالعالم، بحيث سيتم إختيار أربعة منهم". |
Hatta dört tanesi 30 metre mesafede. | Open Subtitles | أربعة منهم على بعد 100 قدم من هنا. |
Sanırım şu an dört tanesi falan üstünde. | Open Subtitles | أعتقد أنها ترتدي أربعة منهم الآن. |
Çünkü dört tanesi matematikle alakalıydı. | Open Subtitles | .لأنّ أربعة من الكتب كانت حول الرياضيات |
İki tanesi Catonsville'deki ve Sykesville'deki Mondo Marts'dan dört tanesi Frederick'ten ve sekiz tanesi de Batı Virginia nehrinden iki durak öteden. | Open Subtitles | (هاتفين من متاجر (موندو) في (كاتونسفيل (و (سايكسفيل) و أربعة من (فريدريك ثم ثمانية على حِدى من محطتي توقف في (واست فيرجينيا) |
Kali'nin altı eli var, dört tanesi bir şeyler tutar ve iki tanesi de belli pozisyonda durur. | Open Subtitles | لآلهة (الكالي) ستُّ أيادي أربعة منها تحمل أشياءً و أثنان منهما في حركتان محددة |
Belkide ofisimde olanlardan dört tanesi denediler ama başarılı olamadılar. | Open Subtitles | ربما أن أولئك الأربعة الذين في مكتبي... |