Aynı zamanda dört yaşında gibi güldüğünün de farkında değilsin. | Open Subtitles | وانتِ تجهلين ايضاً ان ضحكتك كأنها ضكحة طفل في الرابعة |
dört yaşında bir çocuk neredeyse her şey hakkında konuşabilir. | TED | بل يمكن لطفل في الرابعة من عمره أن يحدثك تقريباً عن كل شيء. |
Dr. Kane, bu kız dört yaşında kaçırılmış. | Open Subtitles | دكتور كاين هذه الفتاة قد اختطفت بعمر الرابعة |
On dört yaşında bir kızı kaçırmış. | Open Subtitles | فلقد اختطف فتاة تبلغ الرابعة عشر |
dört yaşında bir çocuk. Serseri kurşun. Tek mermi, ve ölüyor. | Open Subtitles | طفل بعمر أربع سنوات قتله رصاصة واحدة |
Oğlum dört yaşında ve bugün onu ilk defa başka çocuklarla oynayıp eğlenirken gördüm. | Open Subtitles | طفلي بسن الرابعة وللمرة الأولى اليوم رايته يلعب مع الآخرين كأي طفل طبيعي آخر |
On dört yaşında vaiz olarak çalışmaya başladı. | TED | والتحق وهو في الرابعة عشرة بالكنيسة وأصبح قسيساً بها. |
Psikoloji profesörü, dört yaşında birkaç çocuğu aldı ve onları yanlız başlarına bir odaya koydu. | TED | أخذ أستاذ علم النفس مجموعة من الأطفال في الرابعة من عمرهم ووضعهم وحدهم في غرفة |
Üç yaşlarında olmalı. Hayır, yanlış, dört yaşında. | Open Subtitles | سيكون عمره حوالي الثالثة لا، وإنما في الرابعة |
Penny altı yaşında ve Patsy dört yaşında. | Open Subtitles | بيني في السادسة من عمرها و باتسي في الرابعة |
Yemek yaptım. Eşyalarını yerden topladım. dört yaşında çocukmuşsun gibi kıyafetlerini seçtim. | Open Subtitles | أقصد أنني قد قمت بالطهي و جمعت أغراضك عن الأرض و رتبت ثيابك و كأنك طفل في الرابعة من عمره |
Çocuk dört yaşında. o yaşta herkes bunu yapabilir. | Open Subtitles | الفتى تقريباً في الرابعة من عمره، من المحتمل أنه لم يكن يدري ماذا كان يفعل |
Richard, dört yaşında olduğu halde geceliğiyle dışarı çıkar ve onu beslerdi. | Open Subtitles | وكان (ريتشارد) الذي بعمر الرابعة يخرج وهو لا يزال في منامته ويطعمه |
Bozuk tüfekli on dört yaşında çocuklar. | Open Subtitles | صبية بعمر الرابعة عشر ببنادق تالفة . |
Kadın dört yaşında değil. | Open Subtitles | إنها ليست بعمر الرابعة. |
- ... Emily dört yaşında. | Open Subtitles | ـ و"إميلي" تبلغ الرابعة. |
- dört yaşında bir tane var. | Open Subtitles | لدي طفل بعمر أربع سنوات |
Kızın daha on dört yaşında olduğunu anlayamıyorlar mı? | Open Subtitles | هل لايستطيعون ان يفهموا انها بسن الرابعة عشر فقط ! |
Bira, şeker veya başka bir şey verme. O daha dört yaşında. | Open Subtitles | لا تعطه حلوى ولا بيره انه في الرابعه فقط |
Neden dört yaşında bir geymiş gibi giyindin? | Open Subtitles | لماذا تلبس كشاذ عمره أربع سنوات |
"dört yaşında, sarı saçlı ve yeşil gözlüdür." | Open Subtitles | عمرها أربع سنوات شعرها أشقر وعيونها خضراء |
Geçen gün bir kız çocuğu gördüm, yaklaşık üç, belki dört yaşında. | Open Subtitles | رأيت فتاة صغيرة في اليوم الآخر، حوالي ثلاثة، ربما أربع سنوات من العمر. |
Şampiyonlar yaratan milyarder Darren MacElroy onu dört yaşında evlat edindi. | Open Subtitles | أخذ من الملجأ في سن الرابعة من قبل البليونير دارين ماكيلوري |
Oh, bu doğru. Sakin ol, Lorenzo, yavaşla. dört yaşında. | Open Subtitles | هذا صحيح , اهدأ, اهدأ لورينزو عمره اربع سنوات |