Sence babam kurşun sopayla profesyonel bir tetikçiyi ölesiye dövmüş olabilir mi? | Open Subtitles | أتعتقد بأن والدنا قد ضرب قاتلاً محترفاً، حتى الموت بواسطة عصى ؟ |
Bazen birilerini dövmüş gibi hissediyorum, ama bunu hiç yapmadım. | Open Subtitles | وأحياناً, أشعر بأنني أحب ضرب شخص ما, ولكني لم أفعل أبداً. |
Evet, bankayı soyan veznedar onu bayıltana kadar dövmüş. | Open Subtitles | نعم , لقد ضرب حتى أغمي عليه بواسطة المقتحم |
Kızı kötü dövmüş. Karşılık vermiş olmalı. - Bu gerçekten o kız mı? | Open Subtitles | لقد ضربها بعنف اعتقد لانها قاومتة هل هذه هيا بالفعل؟ |
Pekâlâ, ilk kurbanı dövmüş ve boğmuş, ve sonra çöpe atmıştı. | Open Subtitles | حسنا,اذن هو يقوم بضرب و خنق ضحيته الأولى و يرميها فحسب |
Karısının telefonunu almış, bir buluşma ayarlamış sonra da onu dövmüş. | Open Subtitles | أخذ هاتف زوجته, دبّر لقاءاً معه من خلاله ثم أبرحه ضرباً |
Adamı kaçırmış, dövmüş ve o hâlde bagaja tıkmışlar. | Open Subtitles | حسناً, قُبض عليه, و تعرض للضرب و أُلقيَ في صندوق السيارة. شيء من هذا القبيل |
Yani fail, adamı dövmüş ve soymuş. Sonra onu ateşe verip kaçmış. | Open Subtitles | لذا مجرمنا ضرب وسرق هذا الرجل وبعدها أشعل فيه الحريق وهرب |
Leo yu bi kez dövmüş o da bi kıza el kaldıramadı diye | Open Subtitles | ضرب ليو فقط لانه لم يضرب فتاة وكان خائف مني |
Defalarca karısını dövmüş, kadın da kızı Kristi Anna'yı alarak adamı terk etmiş. | Open Subtitles | ضرب زوجته كثيرا لذا قامت بتركه وأخذت ابنتما كريستي آنا معها |
Hayır, diyorum ki, dosyaya göre Mostrowski öldürülmeden önce Conrad Grayson'ı dövmüş. | Open Subtitles | لا أنا فقط أقول بالنسبه إلى ملف تلك القضيه موستوروسكي ضرب كونراد جريسون ضرباً مبرحاً مباشرةُ قبل مقتل جريسون |
Eski komiseri öldüren oymuş, çünkü 80'lerde komiser, babasının tüm arkadaşlarını grev hattında dövmüş. | Open Subtitles | كان هو الذي قتل قائد الشرطة السابق ، لأنه في الثمانينات القائد ضرب بشدة جميع أصدقاء . الأب الذين كانو في الأعتصام |
Görünüşe göre, biri geçen gece 3506 numaralı odaya girmiş oradaki 3 adamı dövmüş ve 50,000 dolar almış. | Open Subtitles | يبدو ان هناك شخصا ما تسلل الى غرفه 3506 البارحه ضرب 3 رجال واخذ 50 ألف دولار |
Fakar bir bar kavgasına bir adamı öldüresiye dövmüş. | Open Subtitles | لكنه ضرب رجل حتى كاد أن يموت فى إحدى القتالات فى البارات |
Evet, ama onu ilk önce dövmüş olabilir. | Open Subtitles | أجل، ولكن من الممكن أن يكون قد ضربها أوّلاً |
Birisi, aynı bunun gibi bir şeyle onu ölesiye dövmüş. Bones, ne yapıyorsun? | Open Subtitles | شخص ما ضربها حتى الموت بشيء يشبه هذا تمامًا |
Babam bir keresinde bir adamı ölesiye dövmüş çünkü o adam ona kötü bir laf etmiş, biliyor musunuz? | Open Subtitles | بضرب شخص حتى كاد أن يفتك به لأن ذلك الرجل نعته بنعت ما، كما تعلم؟ |
Bir silah görmüşler ve tepki vermişler. Şüpheliyi dövmüş olabilirler ama herif şikâyette bulunmamış. | Open Subtitles | رأوا مسدساً وتفاعلوا مع الحدث ومن ثم ضربوا المتهم ضرباً مبرحاً |
Onu böyle dövmeye devam edersen, içeri zorla girmiş gibi görünmeyecek. Birini öldüresiye dövmüş ve sonra da öldürmüşsün gibi görünecek. | Open Subtitles | يكفي (بير)، سوف يبدو إنه متعرض للضرب ومن ثم أطلق النار عليه. |
Dediklerine göre ölüm sebebi şu iğrenç adammış. Kadını dövmüş. | Open Subtitles | يقولون أن زوجها, هو من سبّب في وفاتها, لأنه يضربها |
Mağarada neler olduğunu hatırlayamadığımız o dakikalarda biri ya da bir şey seni dövmüş. | Open Subtitles | ذلك الوقت في الكهف الذي لانتذكره لقد تلقيت ضربا من احد ما او شيئا ما |
Görünüşe göre Blaine seni ayakkabınla dövmüş ki bu nasıl olabilir bilmiyorum bile. | Open Subtitles | لابد و أنَ "بلين" نزعك حذائك بضربك و هذا هو ما لا أعلم كيف تم حدوثه |
- Onu neden dövmüş? | Open Subtitles | لماذا قام بضربه ؟ |
Sonra üst kata çıkıp küçük oğlunu, beşiğinin yanına vurarak ölümüne dövmüş. | Open Subtitles | ثم ذهب للطابق العلوي وضرب ابنه الرضيع حتى الموت بجوانب السرير |
Kıyafetlerini yırtmış, cinsel saldırıda bulunmuş, dövmüş ardından öldü sanıp orada bırakmış. | Open Subtitles | مزق ملابسها واعتدى عليها جنسياً وضربها ثم تركها حتى تموت |
- Biri onu çekiçle dövmüş gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو أن شخص ما قد ضربه حتى الموت بمطرقة. |