Hala bu dövmeye güvenebileceğini düşünmüyor musun ? | Open Subtitles | لاتفكرفى أنكمازلتيمكنك, أن تعتمد على هذا الوشم ؟ |
Neredeyse vergi iademi bu konuşan dövmeye vermeyi sığ bulacağım. | Open Subtitles | أشعر أن تفكيري سطحي لإنفاقي المال على هذا الوشم المتكلم الرائع |
Sonra karıyı dövmeye başladı, Ben de onu merdivenden aşağı ittim. Polis bunun kaza olduğunu düşündü, ama bendim. | Open Subtitles | فبدأ بضربها فدفعته أسفل الدرج حسبته الشرطة حادثاً ولكنّي كنت الفاعل |
Bir doğumlekesi var, yara izleri ve dövmeye benziyen bu şekiller. | Open Subtitles | لو كان لديها علامة منذ الولادة , ندبة تبدو كانها مثل وشم |
Ona karşı koymaya çalıştığımda, sonunda hayır diyebildiğimde beni dövmeye başlardı. | TED | عندما حاولت مقاومته. عندما أصبحت قادرة على أن أقول لا. أخذ يضربني. |
Bugün gelen ve beni ayakkabısıyla öldüresiye dövmeye çalışan kız onun telefon numarasını kimse aldı mı? | Open Subtitles | تلك الفتاة سابقاً، التي حاولت ضربي حتى الموت بحذائها هل أخذ أحد رقمها؟ |
Yani üçgenin daha önceden yapılmış bir dövmeye mi eklendiğini düşünüyorsun? | Open Subtitles | لذا أنت تعتقد المثلث يمكن أن يكون إضافي للوشم السابق؟ |
Kafasını duvara vurdum, bütün gücümle onu dövmeye başladım. | Open Subtitles | صدمت رأسه بالحائط ثم بدأتُ بضربه بكل قوة كانت لدي. |
Soyunup aletim sertleşir sertleşmez içeri iki zenci adam girdi, beni dövmeye başladılar her şeyi aldılar. | Open Subtitles | حالما خلعت ثيابي وبدات بالنشوة جاء إثنان من السود وبدأوا بضربي |
Bu zenci seni dövmeye başlayınca beni arama. | Open Subtitles | لا تتصلي بي عندما يبدأ هذا الزنجي في ضربك |
dövmeye bakılırsa kurban çetedenmiş. | Open Subtitles | كان الضحيّة بالعصابة بناءً على ذلك الوشم |
dövmeye bakılırsa kurban çetedenmiş. | Open Subtitles | كان الضحيّة بالعصابة بناءً على ذلك الوشم |
Kalçandaki çinli dövmeye çorba döktüğüme inanamıyorum. | Open Subtitles | لا استطيع ان اصدق انني سكبت الحساء في جميع انحاء الوشم الصيني علي فخذك |
Çok geçmeden, kardeşimi dövmeye başladı. Ben de oraya gidip bir başıma onu geri getirmeye karar verdim. | Open Subtitles | ولم تنقضي فترة طويلة, حتى بدأ بضربها لذلك, ذهبت إلى هناك بنفسي, و أعدتها |
Bir de hergün donörünüzün karısının ismi yazılı olan ve bu kolların size ait olmadığını hatırlatan bir dövmeye baktığınızı düşünün. | Open Subtitles | فتخيّل أن تنظر إلى وشم لإسم زوجة المتبرع على ذراعك كل يوم ، لتذكرك بأنها ليست لك |
- Aranız pek iyi değilmiş. - Çünkü beni dövmeye kalktı! | Open Subtitles | أنتم لم تتوددا إلى بعضكما - لأنه حاول أن يضربني - |
Düşüp, kafamı fırına vurana kadar beni kemerle dövmeye devam etti. | Open Subtitles | لقد استمر في ضربي بعد ذلك بحزامه حتى سقطت واصطدم رأسي بالموقد. |
Sana yaptığı dövmeye kadar. Tıpkı onunki gibi. | Open Subtitles | وحتى بالنسبة للوشم قام بعمل وشم لك مطابق لوشمها |
Çocuğun üzerine atladım, onu dövmeye başladım, köpek bu arada kaçtı. | Open Subtitles | لذلك هجمت على الولد و بدأت بضربه و هرب الكلب |
Yorulduğunda, diğerleri başladı dövmeye ve tekmelemeye. | Open Subtitles | و عندما تعب بدأ الآخرين . . بضربي وركلي |
Seni dövmeye kalksaydı bile muhtemelen onu durduramazdım. | Open Subtitles | من المحتمل انني لن أتدخل حتى لو أراد ذلك الرجل ضربك |
Seni bu yüzden mi dövmeye başladı? | Open Subtitles | و عند ذلك الوقت هل بداء بضربك ؟ |
çok kışkırtıcı bir alanda koca bir dövmeye benziyor. | Open Subtitles | يبدو لي وشماً كبيراً في منطقة مثيرة جداً |
Eğer dişi bir aslan olsaydın, dövmeye ihtiyacın olmazdı. | Open Subtitles | إن كنتِ حقاً لبوة.. فأنتي لن تحتاجي لوشم |
Hey, neden hepiniz Judy King'i dövmeye çalışıyorsunuz? | Open Subtitles | انظروا، ماذا ي 'الل محاولة لضرب جودي الملك؟ |