| düğünümün olduğu gün hayatımın en mutlu günüydü. | Open Subtitles | يوم زفافي كان اليوم الأكثر سعادة في حياتي. |
| Biliyor musun, hep düğünümün hayatımın en heyecan verici günü olacağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | تعلم , انا دائما اعتقدت ان زفافي سيكون اليوم الاكثر اثارة في حياتي |
| O yüzden, düğünümün ertesi günü oraya gitmem gerekiyor. | Open Subtitles | لذا الآن يجب أن أذهب هناك بعد يوم زفافي. |
| O kadar parayı kaybettiğimi, arkadaşlarımın benden nefret ettiğini ve düğünümün iptal olduğunu düşündürttünüz? | Open Subtitles | و أني خسرت كل ذلك المال, وأصدقائي يكرهونني و أن حفل زفافي قد أُلغي ؟ |
| Keşke çocukluğumun utanç verici şekilde uzun bir dönemini düğünümün hayallerini kurarak geçirmeseydim. | Open Subtitles | أتمنى بأني لم اقضي وقتاً كبيراً من طفولتي أحلم به في يوم زواجي. |
| Aklımda her zaman düğünümün nasıl olacağıyla ilgili bir fikir vardı. | Open Subtitles | أنا دائماً , ما يكون لدي أفكار واضحة بخصوص ما سيبدو عليه زفافي |
| düğünümün üstüne maç çektin! -Tamam, tamam, lütfen... | Open Subtitles | لقد سجلت كرة القدم على حفل زفافي |
| Gaby, düğünümün iptal edildiği günde başka birini evlenirken izlemek isteyeceğimi mi düşünüyordun? | Open Subtitles | جابي)، أتظنين حقاً بأنني سأقضي يوم زفافي) في مشاهدة زفاف شخص ٍ آخر؟ |
| düğünümün henüz başlamadan mahvolduğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أن زفافي فسد قبل أن يبدأ حتى |
| düğünümün özel olmasını istiyorum. | Open Subtitles | لكني أريد زفافي أن يكون مميزاً |
| Hep, bir gün kendi düğünümün de onlarınki gibi olmasını istedim. | Open Subtitles | وانا ككنت مهووسة بالأمر ... أردت أن يكون زفافي مثلهما في يوم من الأيام |
| Evet, çünkü ben küçük bir kızken düğünümün kıçıma bağlanmış tonlarca roket yakıtıyla dolu bir teneke kutuda olmasını düşünüyordum. | Open Subtitles | نعم، لأنني عندما كنت طفلة صغيرة تخيلت أنني في يوم زفافي سوف أكون محشورة في علبة صغيرة من الصفيح وسط ألف طن من وقود الصواريخ |
| Leydi Mary, benim düğünümün bu evde gerçekleşmesinin doğru olacağını düşünüyor. | Open Subtitles | تعتقد ليدي (ماري) أن حفل زفافي يجب أن يقام في البيت |
| Kendi düğünümün kendi istediğim şekilde yapılmasını istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن يكون زفافي بالطريقة التي أريدها |
| Bu pazar günü düğünümün olduğunu biliyordu. | Open Subtitles | عرفت زفافي هذا الأحد |
| Tüm düğünümün geri dönüşüm olduğunu hissediyordum. | Open Subtitles | شعرت أن زفافي كله تغير |
| Bayan Blair'le, Vanya'yayla olacak düğünümün planını yapmıştık. | Open Subtitles | انا و (بلير) تحدثنا حول كيف سيكون زفافي مع (فانيا) |
| Benim düğünümün günü. | Open Subtitles | كا يوم زواجي |