"düşünün ki" - Translation from Turkish to Arabic

    • تخيل
        
    • تخيلوا
        
    • تخيلو
        
    düşünün ki derin öğrenme yaklaşımını kullanarak verimliliklerini artırmaya yardım edebilsek? TED تخيل إذا أستطعنا المساعدة في تحسين كفائتهم بإستخدام أساليب التعلم العميق
    Şimdi düşünün ki arkeologlar bizden kalma bir şehrin harabelerini kazıyorlar. TED تخيل الان علماء الآثار من خلال الحفر تحت الانقاض في واحد من مدننا.
    600 milyon. Şimdi düşünün ki küçük bir bebeğiniz var ve bu bebeği beslemek zorundaydınız. TED 600 مليون دولار. الآن تخيل إذا أنجبت طفلة صغيرة، وكنت قد لتغذية هذا الشيء.
    Bunun nasıl işlediği konusunda bir fikir edinebilmeniz için, düşünün ki her birinizin genzinden bir parça örnek aldık. TED وفقط لإعطائكم فكرة عن كيفية عملها، تخيلوا أننا أخذنا مسحة أنف من كل واحد منكم.
    düşünün ki en üstteki kamyonu sola kaydırmanızı istedi. TED تخيلوا بأن يقول لكم بأن تحركوا أعلى شاحنة إلى اليسار.
    Öyleyse düşünün ki, eğer su ısıtıcısı tasarlasaydınız, aslında bu sistem hatalarını çözecek bir yol bulurdunuz, çünkü sistem üzerinde korkunç bir baskı oluşturuyor, sırf bu ürün dünyada kullanıldığı zaman yaratacağı sorun düşünülmediği için. TED لذا تخيلو اذا صممتم الغلايات لقد وجدتم طريقة لحل فشل الانظمة لان الضغط الهائل على النظام لان المنتج لم يفكر في المشكلة التي سوف يواجها عندما يخرج الى العالم
    Fakat düşünün ki çıkagelen sıradaki insan daha önce gördüğünüz herkesten TED لكن تخيل أن الشخص الذي يأتي لاحقا هو ممل ورهيب ومضجر فقط بشكل أقل بقليل،
    O kadar karanlık bir yer düşünün ki burnunuzun ucunu göremiyorsunuz. TED تخيل أنك في مكان شديد الظلام لدرجة أنك لا تستطيع مشاهدة أنفك من أمامك
    Şimdi düşünün ki algoritmalar da var ve bunlar size tüm bu bilgileri toplamanızda yardımcı olabilirler ve hatta fikir meritokrasisi ile karar almanızda yardımcı olabilirler. TED والآن تخيل أنك تملك خوارزميات والتي ستساعدك في جمع كل هذه المعلومات وحتى ستساعدك في اتخاذ قرارات بشكل أكثر جدارة.
    düşünün ki kâr amaçlı olmayanlar ve medya üreticileri izleyicilerin bunu deneyimlerken nasıl hissettiklerini ölçebiliyor ve aynı anda uyarlayabiliyorlar. TED تخيل إن استطاع صناع وسائل الإعلام اللاربحية معرفة ما يشعر به المشاهدون وفقًا لتجربتهم الشخصية، وتعديل المحتوى على الهواء مباشرةً.
    Bu şunun gibi: düşünün ki, biz sadece Öklit düzlemine aşinayız. TED إنه شئ ما كهذا: تخيل أننا لانعلم سوى الفضاء الإيقليدي.
    düşünün ki o kısmın üçte ikisi mükemmel işler yürütüyorlar, çok önemli işler yapıyorlar. TED تخيل أنّ الثّلثين يديران تلك المنظمات الممتازة، تقوم بعمل مهم جدا.
    düşünün ki tahta ve ucunda bir kancası olan bir sopayla yapılıyordu. ya da her ikisiyle. TED تخيل القيام بذلك بعصا خشبية في نهايتها كلاب. للقيام بأحد هذه الأعمال.
    düşünün ki Amidala hayatında bir kez de olsa mantıklı davranıyor. Open Subtitles تخيل هذا امادالا تقول كلاما مقنعا مرة فى حياتها
    Bu her ailenin korkulu rüyası olmalı. düşünün ki, çocuğunuza ninni söyleyip yatağına yatırıyorsunuz. Open Subtitles انه كابوس كل الأهالي تخيل أن تغني لأبنك وتضعه في سريره
    Bu her ailenin korkulu rüyası olmalı. düşünün ki, çocuğunuza ninni söyleyip yatağına yatırıyorsunuz. Open Subtitles انه كابوس لأي أهل ، تخيل أن تغني لطفلك الرضيع دوها يا دوها وتضعه
    Yani düşünün ki, gece evinize doğru yürüyorsunuz ve arkanızda ayak sesleri duyuyorsunuz. TED أعني تخيلوا هذا: السير إلى المنزل في وقت متأخر من الليل، وسماع وقع خطى خلفك.
    Yere bir tahta koyacağım. Yani, düşünün ki elimde 2 fit yüsekliğinde ve 30 fit boyunda bir kalas var TED سأقوم بوضع بساط على الأرض لذا تخيلوا أن لدينا بساطا بعرض قدمين وطول 30 قدما
    düşünün ki biri plazadan aşağıya iniyor ve 45 derece sağına bakıyor. TED تخيلوا أن شخصًا ما قد نزل إلى ساحة عامة ونظر بزاوية 45 درجة إلى يمينه.
    düşünün ki, cep telefonunuzu satın aldığınızda, eskisini değiştirdiğiniz için aldığınız yeni telefonunuzu, bu arada insanların telefonlarını değiştirme süreleri ortalama 15 ila 18 ay, işte böylesine bir cep telefonu değiştirme hızını sürdüreceksek, o zaman bu sistemlerdeki döngüyü tamamlamaya çalışmalıyız. TED لذا تخيلو عندما اشتريتم هاتفكم النقال هاتفكم الجديد لانكم استبدلتم القديم بعد 15 الى 18 شهر و هو الزمن المتوسط الذي يستبدل الناس فيه هواتفهم لذلك اذا استمرينا في هذا النوع من التصرف تبديل هواتف اكثر , حينها يجب علينا ان نغلق الحلقة في تلك الانظمة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more