Çoğu zaman ağrıyı bir hastalığın belirtisi olarak düşünürsünüz. Ve bu genelde doğrudur da. | TED | الان في اغلب الاوقات تظنون ان الالم عرض لمرض ما وهذا صحيح في معظم الاوقات |
Doğayı seven bir erkek için, hayvanlarla daha fazla ilgilendiğini düşünürsünüz. | Open Subtitles | بالنسبة لرجل يحب الطبيعة قد تظنون أنه يحب الحيوانات |
Ayrıca, Asyalı kızların minicik ellerine bakıp penisinizin onun elinde tıpkı bir lağım borusu gibi görüneceğini düşünürsünüz. | Open Subtitles | ثم ستلقي نظرة على الأيدي الضيقة لفتاة آسيوية وتعتقد أن عضوك سوف يبدو كماسورة المجاري في قبضتها |
Hayal kurmaya başlarsınız, düşünürsünüz: | Open Subtitles | وبدأت تتخيل وتعتقد الآتي: |
- Bir şey düşünürsünüz. | Open Subtitles | _ مؤكد ستفكرين في شيء _. إسمحي لي _. بالطبع .. |
Bu yüzden umarım onlara bir şekilde yardım etmeyi düşünürsünüz. | TED | لذلك آمل منك أن تفكّر في المساعدة بطريقة ما. |
Kocamın kariyerini nasıI mahvettim diye ömür boyu düşünürsünüz. | Open Subtitles | تقضين بقية حياتكن تفكرن كيف قمتن بتدمير مهنة زوجك |
Bu yüzden, Asyalı bir pilicin sizin penisinizi görünce Saint Helen Dağı sanacağını düşünürsünüz. | Open Subtitles | وهل تعتقد أن فتاة آسيوية عندما ترى قضيبك ستعتقد أنه جبل سانت هيلين |
Her sabah kapıdan çıkarken ailenizin ne yaptığını bildiğinizi düşünürsünüz. | Open Subtitles | تظنون أنكم تعرفون ما تفعله عائلتكم عندما يخرجوا من الباب كل يوم |
Umarım siz de bunun harmoni için iyi bir örnek oluşturduğunu düşünürsünüz | TED | أتمنى ان تظنون انه مثال جيد للتناغم |
Nasıl olurda babam ve halamın bağlantılı olduğunu düşünürsünüz? | Open Subtitles | لم تظنون أن والدي وعمتي متورطان؟ |
Daima herkesten üstün olduğunuzu düşünürsünüz. | Open Subtitles | دائماً كنتم تظنون أنكم أفضل من الجميع |
Bu cinayetle ilgim olduğunu nasıl düşünürsünüz? | Open Subtitles | -الرائد (موريس ) كيف تظنون أن لي يد في هذه الجريمة؟ |
Hepiniz böyle düşünürsünüz. | Open Subtitles | كلكم تظنون ذلك |
Sonra düşünürsünüz: | Open Subtitles | وتعتقد بعدئذ |
Yani önünüzden geçersem... ister istemez, size kötü şans getireceğimi düşünürsünüz. | Open Subtitles | لذا إذا قطعت طريقك ستفكرين .... بطريقة لا شعورية أني سوف أجلب لك حظاً سيئاً |
Aslında Bayan Isringhausen, bence... sadakatinizi satmayı siz benden önce düşünürsünüz. | Open Subtitles | لا يا آنسة (إسرينغهوزن) أعتقد أنك ستفكرين جيداً... في تغيير ولائك قبل أن أفعل أنا |
Bacaya sıkışan birinin, aniden kendini lağımda bulacağını düşünürsünüz. | Open Subtitles | تفكّر أنّ شخصاً يمكن أن يعصر نفسه ليعثر على المداخن أسفل أنابيب المجاري |
Böyle bir şey yapacağımı nasıl düşünürsünüz? | Open Subtitles | لا، لا، لا، لا! لا استطيع التصديق بأنك تفكرن بذلك حتى |
- Umarım buna değdiğini düşünürsünüz. | Open Subtitles | آمل أنك ستعتقد أنه يستحق ذلك. |