Tabii çöküntüde olan AB'yi düşünürseniz bu şaşırtıcı değil. | TED | وهذا ليس بمستغرب إذا فكرت به كمثال النكسة اﻹفتصادية في أوروبا |
düşünürseniz, bu evrende oradan oraya uçacak 15 yaşında, 20 yaşında, her neyse, tipler olacak. | TED | لأنه إذا كنت تفكر في ذلك، سيكون لديك عمر خمسة عشرة وعشرون عاماً، أياً كان، يحلقون حول هذا الكون. |
İleriye bakacak olursak, eğer bu daireyi şimdiye kadar tedavi ettiğimiz çocukların tamamı olarak düşünürseniz sorunun büyüklüğü böyle bir şey. | TED | بالنظر مستقبلا, إذا فكرنا في هذا القرص الذي يمثل كل الأطفال الذين عالجناهم حتى الآن, هذا هو حجم المشكلة. |
Bizimkiler gibi sistemli parmakları olmayan hayvanları düşünürseniz onların bir şeyleri tutma ve nesneleri hareket ettirme yetenekleri çok daha kısıtlıdır. | Open Subtitles | لو نظرتم لحيوانات أخرى لا تملك أصابع لتنظم طريقة قبضتها، |
Ne düşünürseniz düşünün bunu isteyerek yapmıyorum. | Open Subtitles | لا أفعل ذلك عن قصد ، رغم ما كنت قد فكرت فيه. |
Birbirinizle yarışacağınızı düşünürseniz bütün ödevi sizin yapacağınızı biliyorduk. | Open Subtitles | كنا نعلم انكم ستقومون بكل العمل ان ظننتما انكما تتنافسان مع بعضكما |
düşünürseniz radyo, cihazın kulağı gibi makine öğrenmesi ise beyin gibi ikisi birlikte ise çok güçlü bir cihaz. | TED | لذا فإذا فكرتم في الأمر، فالراديو هو مثل الأذن لجهازنا وتعلم الآلات مثل الدماغ، ومعًا يكوّنان جهازًا قويًّا جدًّا. |
Bilmiyoruz. Bütün bunları tartışıyo olmamız garip. Ama kömürü düşünürseniz, yanmış buğday taneleride böyle gözüküyor. Kömürden tamamen farklı değil. | TED | والذي يثير الفضول ونحن نناقش هذه الأمور. لكن مثلما تفكرون في الفحم، هكذا ستبدوا حبات القمح. ليس مخالفة تماما للفحم. |
Eğer hayatınızdaki sahip olduğunuz herşeyi düşünürseniz, o kapıdan çıkarken, yanınıza neleri almayı düşünürsünüz ? | TED | إذا فكرت في كل شيء تملكه في الحياة، عندما تخرج من هذا الباب، ماذا تفكر في أن تأخذ معك؟ |
Bu verileri düşünürseniz diyet yapmanın tipik sonucu uzun vadede kilo alma olasılığınızın verme olasılığından daha yüksek olmasıdır. | TED | إذا فكرت في ذلك، نتائج اتباع نظام غذائي نموذجي هي انك أكثر عرضه لزيادة الوزن على المدى الطويلة من ان تفقدها. |
Ve bunun sonuçlarını düşünürseniz, bu şeyden gizlenmek gittikçe zor hale geliyor, diğer şeylerin yanında çünkü sadece elektronik dövmeler değil, yüz tanıma da gerçekten iyiye gidiyor. | TED | و كما تفكر في عواقب ذلك، يصبح من الصعب اخفاء هذه الأشياء، من بين أمور أخرى، لأنه ليس فقط الاوشام الإلكترونية، ولكن التعرف على الوجه اصبح جيدا. |
Katılanların ortalamasını düşünürseniz bu civarlarda bir dağılım olur, insanlar farklıdır, hepimiz farklıyız. | TED | وإذا فكرنا في متوسط السكان ومن ثم هناك توزيع حوله ... فالناس مختلفين، ونحن أيضا كذلك. |
Eğer tümsek inşa eden beyaz karıncaları düşünürseniz veya savaşçı karıncaları düşünürseniz, onlar çamurdan hatta kendi vücutlarından inanılmaz kompleks yuvalar yaratmaktadırlar. | TED | فإذا فكرنا في النمل الأبيض الباني للتلال او فكرنا في نمل الجيوش فهم يخلقون تصاميم لا تُصَدَق لمستعمراتهم من الطين وربما من أجسامهم |
Tabii, düşünürseniz ya da zifiri karanlıkta ve sıradan bir gecede çekilmiş aynı yerin şu fotoğrafına bakarsanız, cevap aşikardır. | TED | وبالطبع فالإجابة واضحة إن فكرتم بها، أو إذا نظرتم إلى الصورة إلى اليسار، حيث ترون نفس الحي أثناء انقطاع الكهرباء في مقابل ليلة عادية. |
Eğer düşünürseniz, Shakerism erken-çevresel bir hareketti. | TED | وإذا نظرتم للأمر فإن حركة " شاكيرزيم " ستبدو حركة بيئية |
Böyle düşünürseniz, bu zorlu bir yoldur. | Open Subtitles | لو فكرت فيه هكذا، فالطريق صعب. |
Beklendiği gibi, kısa bir süre sonra, Çin yemeğinin ardından bir akşam, bu elime geçti ve şöyle düşündüm "idea-gasm!" (idea=fikir/orgasm=orgazm) Her zaman şans kurabiyelerinin komik ve gizemli mecazlarını sevmişimdir. Bunun ziyadesiyle derin bir anlamı var gibi gözüküyor ama üzerilerine ciddi ciddi düşünürseniz -eğer onları düşünüyorsanız- aslında bir anlamları yok. | TED | وبكل تأكيد، لم يستغرق الأمر طويلاً، فذات مساء بعد تناول وجبه صينية، أتى لي هذا، وفكرت، "أأه، يا لها من فكرة رائعة!" (ضحك) لقد اعتد دائمًا أن أحب صيغ المجاز الغامضة جدًا لحلوى الحظ بحيث تعني شيئًا عميقًا للغاية ولكن عندما تُفكر في هذا الأمر--إذا فكرت فيه -- فلن تجد ذلك حقًا. |
Booth'un parayla kaçtığını düşünürseniz onu kendime saklayabilirdim. | Open Subtitles | إن ظننتما بأنّ (بوث) قد فرّ بها , حينها يمكنني الإحتفاظ بها |
Çünkü, düşünürseniz, 1000 TEDTalk, bu yayılmaya değer 1000'i aşkın fikir demek. | TED | لأنه إن فكرتم في الأمر، 1000 محادثة تيد ، ذلك أكثر من 1000 فكرة تستحق الإنتشار. |
Ve düşünürseniz el yıkamayı günlük bir alışkanlık haline getirmek, bu davranışı değiştirmek sürdürülebilir bir kaynak gerektiriyor. Kısacası, toplum sağlığı için çalışanlar, sabun firmalarından bağımsız olarak el | TED | وحين تفكرون في هذا، تفكرون فيما هو مطلوب لجعل غسيل الأيدي عادة يومية، هذا يحتاج لتمويل مستمر لتحسين هذا السلوك. |
Şöyle bir düşünürseniz, yaşlanmamıza neden olabilecek 99 tane şey var. | TED | عندما تفكر في ذلك ، تجد أن هناك 99 سبب بإمكانه إن يجعلنا نشيخ. |
Bu yolculukta benim de yanınızda olduğumu düşünürseniz çok sevinirim. | Open Subtitles | سيسعدنى لو تفكرين بى ..... طوال هذة الرحلة |
Yani bir düşünürseniz buradaki en aklı başında insan benim. | Open Subtitles | لذا إذا فكرت بالأمر هذا يجعلني أعقل شخص هنا |
düşünürseniz, tüm bu toplumların kullandığı farklı geometrik tasarım konuları var. | TED | وإذا فكرت في ذلك ، فان جميع هذه المجتمعات المختلفة تملك تصاميم هندسية مختلفة تستخدمها. |
Şimdi düşünürseniz, GPS ve radar dan önceki dönemde bu gerçekten zor bir problem. | TED | والآن إن فكرتم بها ففي عصر ما قبل الجي بي إس كانت تلك معضلة كبيرة |
Bu konuda düşünürseniz son 200 yılın büyük buluşlarının çoğu insan iş gücünün yerini alması için tasarlanmıştır. | TED | إذا فَكرتَ في الأمر قليلاً، تم تصميم الكثير من الاختراعات العظيمة في 200 سنة الماضية لتَحُل محلّ اليد العاملة البشرية. |