"düşünüyorsunuz" - Translation from Turkish to Arabic

• رأيك
• تظن
• تعتقدين
• رأيكم
• تظنين
• تظنون
• تفكر
• رأيكما
• شعورك
• برأيك
• رأيكِ
• تعتقدان
• تعتقده
• تفكرين
• تنوي

Sevdikleri insanların ölülerini arayan... bu insanlar için ne düşünüyorsunuz?
ما رأيك بأولئك النسوة اللاني يبحثن عن بقايا أحبائهن ؟

Yoga programınızı başka bir şeyle değiştirmek konusunda ne düşünüyorsunuz?
ما رأيك في تغيير برنامج اليوجا إلى برنامج آخر ؟

Bana uzun uzun bakınca masum olup olmadığımı anlayacağınızı mı düşünüyorsunuz?
هل تظن أنك بتحديقك بي كفاية ستعرف ما إذا كنت بريئاً؟

Eğer bu insanların kendi ofisleri üzerinden yürümek, göreceksin olduklarını ne düşünüyorsunuz?
إذا خرج هؤلاء الأشخاص من مكاتبهم ماذا تعتقدين أنهم سوف يرون ؟

Ona olanlar hakkındaki gerçeği anlatırız. Ne düşünüyorsunuz?
وسوف نخبروها عن حقيقة كل شيء حدث ما رأيكم ؟

İşittiğime göre Mali'de bir tür salgın hastalık olduğunu düşünüyorsunuz?
أعتقد أنك تظنين أن هناك نوع من الطاعون في مالي؟

Siz şirket domuzları istediğiniz her şeyi satın alabileceğinizi düşünüyorsunuz.
انتم يا خنازير الشركات تظنون انه بإمكانكم شراء اي شيء

Büyük şeyler düşünüyorsunuz, mesele, büyük eylemler değil, mesele köprüyü engellemek ya da kendini bir yere zincirlemek değil.
وبينما تفكر في هذه الأشياء، إنها ليست المبادرات العملاقة فقط. وليست الذهاب وسد الجسر أو ربط نفسك بشيء ما.

Sivrisinek öldürmek için CRISPR kullanan bilimciler hakkında ne düşünüyorsunuz?
ما رأيك في العلماء الذين يستخدمون كرسبر لقتل البعوض؟

Söyleyin Rahibe Catherine, Maria hakkında ne düşünüyorsunuz?
قولي لي يا أخت كاثرين ما هو رأيك في ماريا؟

- Ben soruşturmadan bahsetmiyorum, Sizin ne düşündüğünüzü söylüyorum. Ne düşünüyorsunuz?
لا أتحدث عن التحقيق أتحدث عنك ما هو رأيك ؟

Yani, onların aşk bağlantı psişik bağlantı çeşit açtı ne düşünüyorsunuz?
إذاً تظن أن وصلة حبهم فتحت قناة من نوع فيزيائي ؟

İş bulmakta zorlandığınızı mı düşünüyorsunuz? Bir ev bulmakta zorlandığınızı mı düşünüyorsunuz?
تظن انك تعانى من عدم وجود عمل او من عدم وجود منزل

Bu kadının Başkan Joo Joong Won'un yakınında bir yerde olduğunu mu düşünüyorsunuz?
هل تظن ان تلك المرأة في مكان ما بالقرب من الرئيس جو جونغ ون؟

Şoförün tuhaf davrandığını düşünüyorsunuz, fakat belki de eve yetişmek için acele ediyordur.
تعتقدين بأن سائق الحافلة غريب لكن ربما يكون مستعجلاً فقط للعودة إلى المنزل

Gerçekten bu karşılaşmadan cevap alan tek kişinin siz olduğunu mu düşünüyorsunuz?
أنتِ فعلاً تعتقدين بأنكِ الوحيدة التي ستحصل على إجابات من هذه المقابلة؟

Kızım hakkında ne düşünüyorsunuz, önlüklü ve büyük bir işi var!
ما رأيكم بإبنتي بهذه المريلة و هذا العمل الكبير ؟

Bence parlak bir buluş. Ama yine de fikrinizi merak ediyorum, siz çalışanlar ne düşünüyorsunuz?
انا اجد الفكره مدهشه لكن في الحقيقة احب ان اعرف رأيكم كموظفين ماذا ترون في ذلك؟

Kesinlikle. - Ama şimdi bunun yanlış olduğunu düşünüyorsunuz. - Çünkü bu cinayet.
والآن تظنين أنه من الخطأ أن تفعلى ذلك - لأنها جريمة قتل -

Demek bu-- ne demiştiniz-- zanlının benden ders aldığını düşünüyorsunuz.
اذن تظنون ان هذا ماذا تسمونه الجاني قد ارتاد صفي؟

Ne düşünüyorsunuz?
ما رأيكما إذاً؟

Bu bedava malların akını hakkında ne düşünüyorsunuz?
ما شعورك حيال ذلك الكم الهائل من المنتجات المجانية؟

Olimpik yokuş kayakçısının saatte 110 km'den fazla hızla dağdan aşağı inerkenki tecrübesinin hakkında ne düşünüyorsunuz?
برأيك كيف ستكون تجربة ذلك المشجع حين ينزلق أسفل جانب جبل بسرعة أكثر من 70 ميل في الساعة كمتزلق تلال أوليمبي؟

Komik olduğunu sanıyor. Ama ben o kadar eğlenmiyorum. Siz ne düşünüyorsunuz, hanımefendi?
يحسب نفسه ظريفاً، لكن هذا لا يعجبني بالمرة، ما رأيكِ يا سيدتي ؟

Siz bizim sizin ne düşündüğünüzle ilgili ne düşündüğümüzü düşünüyorsunuz?
مـاذا تعتقدان أننـا نعتقد أنكمـا تعتقدان أننـا فعلنـا ؟

Senatör, Bütçe kesintisi hakkında ne düşünüyorsunuz?
سيناتور، ما الذي تعتقده بخصوص تخفيض الميزانية ؟

Ömrünüz boyunca tanıştığınız erkekleri... ve onlardan birini seçseydiniz ne olabileceğini düşünüyorsunuz.
تفكرين في كل الشباب الذين مروا في حياتك وما كان سيحدث لو ارتبطي بأحدهم أليس كذلك ؟

Affedersiniz, efendim. Merak ettim de, bu şovda rol almayı mı düşünüyorsunuz?
عذرا سيدي ، لأعلم فحسب ، هل تنوي أن تنضم لممثلي المسرح؟