| Çok havalı olduğunu düşündüğü için burada kalmış, ama şimdi ikiyüzlü olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | هي تتسكع حولك لأنها تعتقد أنتِ كنتِ رائعه، لكن الآن تعتقد بأنّك منافقه |
| Amanda'yla arasını açtığını düşündüğü için Kyle'a kızgın. | Open Subtitles | إنها غاضبة لأنها تعتقد بأن كايل تدخل في شؤون أماندا |
| ... onları,seniniçinönemliolduğunu düşündüğü için ezberledi. | Open Subtitles | لقد حفظ كل هذه الأمور لأنه ظن أن هذا يهمكِ |
| Bunu işte çok uzun kaldığı için almıştı bunu da bir öğleden sonra çok güzel göründüğümü düşündüğü için. | Open Subtitles | لقد اشترى لي هذا لأنه تغيب عني طويلا في رحلة عمل وهذا لأنه ظن أنني أبدو جميلة في ظهر أحد الأيام |
| Az önce onu tavan arasına sızmaya çalışırken yakaladım onaylamadığımı düşündüğü için böyle yapıyor. | Open Subtitles | ضبطته يتسلل إليها في السقيفة و فعل هذا بالتأكيد لأنه يظن أنني لن أوافق على هذا |
| Shelby, hayaletli olduğunu düşündüğü için burayı terk etti. | Open Subtitles | أتعلمي كيف تركت شيلبي هذا المكان لأنها أعتقدت بأنه مسكون |
| Ki şu sıralar annesinin bacağını kırdığımı düşündüğü için bende kalmıyor. | Open Subtitles | والتي لاتريد النوم في منزلي لأنها تظن أنني السبب في كسر ساق أمها |
| Doğru olmadığını biliyorum ama babam gey olduğunu düşündüğü için... | Open Subtitles | أعلم أن هذا ليس حقيقياً, ولكن والدي لم يسمح لي بالمبيت في منزلك |
| Eminim ondan ayrılmasının sebebi onları birbirlerine daha yakın kılacağını düşündüğü için adama bir doğum videosunu göstermiş olmasıdır? | Open Subtitles | انا متاكده انه قطع العلاقه معها لانها جعلته يشاهد فلم ولادتها لانها تعتقد انها هذا سوف يقربهم من بعض اكثر |
| Böyle düşündüğü için bile onun kıçını tekmelemem gerek. | Open Subtitles | يجب ان ارفس مؤخرته الشريرة حتى اذا فكر في ذلك |
| Ailesinin dağılacağını düşündüğü için morali bozuk. | Open Subtitles | إنها متضايقة لأنها تعتقد أن عائلتها تنهار |
| Belki de onu istemediğini düşündüğü için seni almaya çalışmamıştır. | Open Subtitles | جسناً ، ربما لم تحاول إرجاعك لأنها تعتقد أنك لا تريدينها |
| Masum olduğunu düşündüğü için mi yoksa onu korumak için mi yalan söylüyor bilmem ama yerini biliyor. | Open Subtitles | لا أدري إن كانت تكذب لتحميه أم لأنها تعتقد أنه بريء، لكنها تعلم أي مكانه |
| Parayı çalacağınızı düşündüğü için mi narkozdan korktu? | Open Subtitles | هل كان يخاف من التخدير, لأنه ظن أنك ستسرق النقود؟ أي نقود؟ |
| Sonra da, mucizeler yaratabileceğini düşündüğü için altı yaşında bir çocuğu yüce rahip olarak atadı. | Open Subtitles | كما أطلق لقب كاهن على طفل ذو 6 سنوات لأنه ظن أن الفتى بوسعه عمل معجزات. |
| Sovyetlerin biyolojik silah programının iki ülke için de tehdit oluşturduğunu düşündüğü için yaptı. | Open Subtitles | لقد كان فقط .. لأنه ظن بأن برنامج الاسلحة البيولوجي السوفييتي كان تهديدا لكلا الدولتين |
| Şüphelinin toplum ya da bir grup tarafından yanlış anlaşıldığını düşündüğü için saldırdığını düşünüyoruz. | Open Subtitles | نظن ان هذا المجرم ينفذ جرائمه لأنه يظن انه مظلوم بنظر المجتمع او احد فئاته |
| Suç kanıtının bende olduğunu düşündüğü için de benim peşime düştü. | Open Subtitles | وسعى خلفي لأنه يظن أن لديّ أدلة جنائية. صحيح |
| Yahudi olduğumu düşündüğü için mi? - Evet! | Open Subtitles | فقط لأنها أعتقدت أني يهودي ؟ |
| İhtiyacım olduğunu düşündüğü için bana bu kitabı verdi. | Open Subtitles | لقد أعطتني هذا الكتاب لأنها تظن بأني أحتاجه |