Her zaman siz -- açlığı düşününce, bununla ilgili düşünmek zor bir şey, çünkü hangi konuda düşündüğümüzü yiyiyoruz. | TED | عادة يبدو من الصعب التفكير بمشكلة الجوع ومن الصعب التفكير بمشكلة الجوع .. لأننا عادة نفكر بالطعام طيلة الوقت |
Bedenimizi kullanarak düşündüğümüzü, yani önce beyinle düşünüp, sonra hareket için bedeni kullanmadığımızı; bedenin beyine geri besleme yaparak davranış biçimimizi ürettiğini söylüyordu. | TED | نحن نستخدم اجسادنا لنفكر, نحن لا نفكر باستخدام عقولنا و نستخدم اجسادنا للحركة فقط لكن اجسادنا تقوم بالارجاع الى عقولنا لتوليد طريقة التصرف |
Nerede bulunduğumuzu, kiminle görüştüğümüzü hatta pek çok açıdan, ne düşündüğümüzü anlatır. | TED | فهو يحدد المكان الذي كنا فيه، ومع من تقابلنا، وبطريقة أو أخرى يمكن أن يخبرك بالذي نفكر فيه؟ |
Bu bizim sağlığımızı, ilişkilerimiz hakkındaki düşüncelerimizi ve nasıl oy vermeye karar verdiğimizi ve de nelerin adil veya etik olduğunu düşündüğümüzü şekillendiriyor. | TED | هذا يحدد كيف نفكر حول صحتنا، حول علاقاتنا، كيف نحدد كيفية التصويت، ما الذي نعتبره عدلاً أو أخلاقًا. |
Biz onlara baktığımızda, ne düşündüğümüzü söylemeni istiyoruz. | Open Subtitles | بينما ننظر إليها, نريد منك أن تخبرنا بم نفكّر. |
Yani, düşündüğümüzü, yatırım yaptığımızı, sonuç olarak elde ettiğimiz bir dünyada yaşıyoruz. | TED | حسناً، نعيش في عالم حيث يكون ما نفكر فيه، ما نستثمر فيه، هو النتيجة. |
Eğer sadece onunla konuşabilseydik, ...onu düşündüğümüzü söyleyebilseydik ve onun bizim için ne kadar değerli olduğunu anlatabilseydik. | Open Subtitles | لو تمكنكُ من مخاطبتها سأخبرها أننا كنا نفكر فيها وكم هي عزيزة علينا |
Sanki ne düşündüğümüzü biliyor gibiler. | Open Subtitles | ومن تقريبا كما لو أنهم يعرفون ما نحن نفكر. |
Ağızlarımız hareket etmiyor ama ne düşündüğümüzü duyabiliyoruz. | Open Subtitles | أفواهنا لا تتحرّك لكنّنا يمكننا أن نسمع ما نفكر به |
Ve herkes e düşündüğümüzü duyacak. | Open Subtitles | وسيستمع الجميع، إلى ما نفكر به الطلاب بالتأكيد |
Ekibin işi bitti. Ne düşündüğümüzü bilmiyorum. | Open Subtitles | لقد انتهى أمر الفريق, لا أعلم بماذا كنا نفكر |
Mesela şu an, ne düşündüğünü bilmek istemediğim zaman ve sadece aynı şeyi düşündüğümüzü umuyorum. | Open Subtitles | كالآن عندما لا أريد أن أعرف الذي تفكرين فيه وأتمنى أننا نفكر بنفس الشيء |
Tyler için hepimiz özel bir şeyler yaparsak bence çok hoş olur onu düşündüğümüzü bilmesini sağlarız. | Open Subtitles | وأعتقد أنه سيكون من الرائع إذا كنا نفعل شيئا خاصا لتايلر نود منه ان يعرف اننا نفكر فيه |
Babanla birlikte bir iş kurmayı düşündüğümüzü biliyor muydun? | Open Subtitles | هل تعلم أن والدك وأنا نفكر أنه ربما سنبدأ مشروع تجاري معاً؟ |
Gerçekten, bunu ne kadar az düşündüğümüzü anlatamam. | Open Subtitles | أنا أعني، بجدية لا أستطيع التأكيد على اننا لم نفكر في هذا كثيراً |
Ne hissettiğimizi ne düşündüğümüzü kontrol edemezsek, insanlara zarar veririz. | Open Subtitles | إذا لم نكن نستطع التحكم بمانشعر بهِ او نفكر فيهِ فسنستمر في إيذاءِ الناسِ |
Bence bu çocuğa, o tohum hakkında ne düşündüğümüzü söyleyelim! | Open Subtitles | أنا أقترح أن نخبر هذا الفتى بما نفكر فيه لهذه البذرة. |
"Yorum yok dememiş miydim?" Bu herifte bir şeyler var. Sanki ne düşündüğümüzü ve nereye gittiğimizi biliyor gibi. | Open Subtitles | إني استغرب من ذلك الشخص و كأنه يعرف إلى أين نذهب ، و بماذا نفكّر |
Bizim bu dava hakkında ne düşündüğümüzü gerçekten önemsemiyorsun, değil mi? - Öyle bir şey söylemedim. | Open Subtitles | أنت حقّاً لا تهتمّين بما نفكّر به في هذه القضيّة، أليس كذلك ؟ |
O zamana kadar seni düşündüğümüzü bil. | Open Subtitles | حتى ذلك الحين، اعلمي أننا نفكّر بكِ |
Buna sistemsel olarak bakılırsa, tipik doku mühendisliği yaklaşımı olarak ne düşündüğümüzü ortaya koyuyor. | TED | إذا ألقينا نظرة على هذا التخطيط، الذي يظهر لك ما نعتقد أنه المقاربة الهندسية النسيجية المثالية. |