Utanarak söylüyorum, adama senaryoyu yollattım ve düşündüğüm kadar kötü olduğundan emin olana kadar 30 sayfa okudum. | TED | وأنا محرجة من الإعتراف بأن الرجل أرسل لي النص وقرأت 30 صفحة قبل أن أتأكد أنه كان سيئًا كما ظننت |
düşündüğüm kadar evcil değilmişsin! | Open Subtitles | أعتقد أنك لست أليفاً كما ظننت عند بداية تعارفنا |
Ya da belki onun için düşündüğüm kadar önemli değilimdir sadece. | Open Subtitles | أو ربما أنا لست مهمه بالنسبه له كما اعتقدت أني سأكون |
Ortaya çıktı ki onun hakkında düşündüğüm kadar endişelenmem gerekmiyor. | Open Subtitles | اتضح أنه لم يكن علي أن أقلق . بشأنه كما اعتقدت |
Güzel, düşündüğüm kadar kapsamlı değilmiş demek ki. | Open Subtitles | رائع، أَنا مسرورُة بأنهـا لم تأخذ وقتاً طويلاً كما أعتقدت |
Bilmem hayatım. Belki de onu düşündüğüm kadar incitmemişimdir. | Open Subtitles | لا أعرف يا حبيبتي ربما لم أؤذه بشدة كما إعتقدت |
Sakın bana aksanımın düşündüğüm kadar iyi olmadığını söyleme. | Open Subtitles | ولاتخبرني ان هذا بسبب لهجتي ليست جيده كما اعتقد |
İfade vermek eğlenceli ama düşündüğüm kadar dolandırıcılık değilmiş. | Open Subtitles | ادلاء الشهادة ممتع ولكن ليس احتيالاً كثيراً كما ظننت |
Sanırım bunlar artık benim düşündüğüm kadar kıymetli değiller. | Open Subtitles | وانا اعتقدت ان هؤلاء ليسوا ذو قيمة كما ظننت |
Ben de. düşündüğüm kadar yaşlı değilsin. - Her gün tıraş mı oluyorsun yani? | Open Subtitles | وانا ايضا أنت لست طاعن بالسن كما ظننت تمهل , أنت تحلق كل يوم ؟ |
Ama satacağımı düşündüğüm kadar daire satamadım. | Open Subtitles | تعلم,لم ابع قدراً كبيراً من الشقق كما ظننت |
Şükran Günü'nde bütün gün çalışmak düşündüğüm kadar eğlenceli değildi. | Open Subtitles | كيف حال المركز التجاري؟ تعرف؟ العمل طوال اليوم في العيد لم يكن ممتعا كما ظننت |
Bu arada meğer ÇTYK'daki o pozisyon düşündüğüm kadar erken boşalmayacakmış. | Open Subtitles | بالمناسبة، كما يتضح، المنصب في الوكالة القضائية لن يتاح قريبًا كما ظننت |
Sanatı konusunda benim düşündüğüm kadar ciddi değildi. | Open Subtitles | انها لم تكن جادة بخصوص حرفتها كما اعتقدت |
Sanırım düşündüğüm kadar yakın değilmişiz. Nasıl fark ettin peki? | Open Subtitles | أحزر أننا لسنا قريبين من بعضنا كما اعتقدت |
On yaşımdan beri burnumu yaptırmak istiyordum ama düşündüğüm kadar kolay olmadı. | Open Subtitles | أردت إجراء عملية تجميل لأنفي منذ أن كنت في العاشرة لكنه لم يكن بسيطاّ كما أعتقدت |
Ve yumurta satmak düşündüğüm kadar kötü değilmiş. Aslında bir tür eğlence. | Open Subtitles | و بيع البيض ليس سيئا كما أعتقدت في الحقيقة هو نوع من المرح |
Bu lanet şehri yönetmek, hiçte düşündüğüm kadar eğlenceli değilmiş. | Open Subtitles | إدارة هذه المدينه ليس مسلياً كما أعتقدت |
- Hesaplamalarım düşündüğüm kadar yanlış olmayabilir. | Open Subtitles | حساباتي ربما ليست خاطئة كما إعتقدت |
düşündüğüm kadar akıllı değilmişim sahiden. | Open Subtitles | أنا فعلاً لست ذكياً كما إعتقدت |
Taht benim artık umrumda değil, ama oğlum benim düşündüğüm kadar iyi oldugunu kanıtlamak zorunda. | Open Subtitles | لم أعد احلم بإستعادة عرشى مرة اخرى ولكن إبنى سيجلس عليه فى يوم من الأيام إذا كان كفئآ كما اعتقد... |
Arkadaştık, ama besbelli düşündüğüm kadar değilmiş. | Open Subtitles | لقد كنّا صديقان، لكن لم نكن بتلك الدرجة كما كنت أعتقد |
Bunun düşündüğüm kadar kötü olmadığını söylemen gerek. | Open Subtitles | أريدك أن تخبرني أن هذا ليس بالسوء الذي أعتقده. |