Alışılmışın ve Manhattan'ın dışında düşündüğün için seninle gurur duyuyorum. | Open Subtitles | انا فخورة جداً بك لتفكيرك خارج الصندوق و خارج منهاتن |
Böyle bir şeyi düşündüğün için senin hakkını vermeliyim ama sorun şu ki bu küçük serseriden nefret ederim. | Open Subtitles | تستحق الإطراء على هذا لتفكيرك الإبداعي بهذا الشأن ولكن المشكلة أني أبغض الوغد الصغير |
Bunu gerçekten düşündüğün için mi söylüyorsun yoksa Ghostfacers'ı sevmediğin için mi? | Open Subtitles | أتقول هذا لأنك تعتقد أنه شبح أو لأنك لا تحتمل مقاتلي الأشباح؟ |
Birilerinin birşeyler yapmış olduğunu düşündüğün için onları hapsedemezsin. | Open Subtitles | لا تستطيع اعتقال أحد ما لأنك تظن أنه يريد فعل شيء ما |
Bunu düşündüğün için üzgün değilsin yani. Sadece söylediğin için mi üzgünsün? | Open Subtitles | أنت لست آسف لاعتقادك ذلك أنت فقط آسف لقولك ذلك |
üzgünüm, ilgini ilgini ilgini aldığımı düşündüğün için. | Open Subtitles | حسناً، أنا آسفة لأنك تظنين أني أخدت إزدهارك، |
Beni düşündüğün için sağ ol. | Open Subtitles | شكراً لتفكيرك بي |
Beni düşündüğün için minnettarım. Teşekkür ederim. | Open Subtitles | وانا ممتنه لتفكيرك بي شكرا |
Güvenliğimi düşündüğün için sağ ol Mike. | Open Subtitles | أنطلق وحسب؟ (شكرًا لتفكيرك في سلامتي يا (مايك |
Ben hiçbir zaman ajan olmadım. Bunu sadece üzerimde dinleme cihazı olduğunu düşündüğün için söylüyorsun. | Open Subtitles | أنا لم لأكن أبدا عميل أنت تقول ذلك فقط لأنك تعتقد أني مزعج |
Yenemeyeceğini düşündüğün için mi yoksa sana yalan söylediği için mi üzgünsün? | Open Subtitles | هل أنت غاضب لأنك تعتقد أن لا يمكنك الفوز أو لأنه كذب عليك؟ |
Ve üçünü de sen bunu öğrenmemizin kötü bir fikir olduğunu düşündüğün için kaybederiz. | Open Subtitles | وسنفقد ثلاثتهم لأنك تعتقد أنها فكرة سيئة أن تخبرنا. |
Kendi başına sistemin dışında iyi idare ettiğini düşündüğün için onu korumak istiyorsun. | Open Subtitles | اتريد ان تحميها لأنك تظن انها بخير لوحدها خارج النظام |
Ve eğer bu ameliyatı seni olduğun gibi sevemeyeceğimi düşündüğün için oluyorsan, yanılıyorsun. | Open Subtitles | و إذا كنت ستفعل هذه الجراحة لأنك تظن أنني لا أحبك كماأنتبالضبط،فعندهاأنتمخطئ. |
- Niçin? İlk önce başlamanın bir fark yaratacağını düşündüğün için. | Open Subtitles | لاعتقادك بأن من يذهب أولاً له الأفضلية |
Bu gerçek mi, yoksa bunun hırslı olduğunu düşündüğün için mi yapıyorsun? | Open Subtitles | هل هذه حقيقيه ام هل تصدريها لأنك تظنين أنها مثيره؟ |
Seninle beraber yukarı çıkacağımı düşündüğün için, biraz kırıldım doğrusu. | Open Subtitles | أنا نوع مهانة لأنّك تعتقد بأنّي يمكن أن أصعد معك |
Onunla seks yaptığımızı düşündüğün için böyle diyorsun. Yavaş konuş! | Open Subtitles | تقولين هذا لأنك تعتقدين بأنّه وأنا مارسنا الجنس |
Beni aradığın için sağ ol Joey, düşündüğün için. | Open Subtitles | "شكرًا على اهتمامك بي يا (جوي)، وعلى التفكير بيّ" |
Beni düşündüğün için teşekkür ederim ama ben almayayım. | Open Subtitles | شكراً على تفكيرك فى أمرى ولكننى سوف أتنحى فحسب |
Delirdiğimi düşündüğün için sandalye de bıraktığını biliyorum. | Open Subtitles | اعلم انك تركتيني مقيد على ذلك الكرسي كنت تعتقدي اني فقد عقلي |
Beni düşündüğün için çok tatlısın Timmy. Ama başı dertte olan ben değilim. | Open Subtitles | أنت لطيف جداً لقلقك علي و لكني لست بمشكلة تيمي |
Bunu zorunda olduğunu düşündüğün için söylüyorsun, bir de kapana kısılmış hissediyorsun. | Open Subtitles | أنت تقول هذه الأشياء فقط لأنك تشعر بأنك ملزم والآن أنت تشعر بأنك محاصر |
Beni çiğneyebileceğini düşündüğün için seni... | Open Subtitles | يتوجب علي الثناءُ عليك لأنك فكرت أنه بإمكانك تمزيقي |
Bu yüzden sana çektireceğim azabı düşündüğün için söylememiş olabilirsin. | Open Subtitles | لإعتقادك بأنني سأكون حماراً بشأنه |