Yarın takılırız, böylece uzun bir otobüs yolculuğunda düşünecek bir şeyim olur. | Open Subtitles | سنلتقي غدا.. عندي شيئ جميل لأفكر به في الحافلة |
Bana düşünecek bir şey verdiniz ve beni eğlendirdiniz. | Open Subtitles | لقد قدمتِ لي الكثير لأفكر به و قمتِ بإمتاعي كثيرا. |
Bana düşünecek bir sürü şey verdin. | Open Subtitles | يا للهول أعطيتني الكثير لأفكر به |
Bunda düşünecek bir şey yok. | Open Subtitles | لا يجب عليك أن تفكر في هذه |
Bunda düşünecek bir şey yok. | Open Subtitles | لا يجب عليك أن تفكر في هذه |
Benim düşünecek bir evim yok. | Open Subtitles | ليس لدي منزل لأفكر به |
- düşünecek bir şey yok. | Open Subtitles | -لا يوجد شيءٌ لأفكر به |