"düşünmüşler" - Translation from Turkish to Arabic

    • ظنوا
        
    • إعتقدوا
        
    • اعتقدوا
        
    • فكروا
        
    • حسبوا
        
    • افترضوا
        
    Araştırmak için zahmet etmemişler, çünkü sonik patlama olduğunu düşünmüşler. Open Subtitles 15 مساءا ولم يأتى ببالهم ان يتحققوا من مصدر الضوضاء , لأنهم ظنوا انها فرقعات من المطار
    Beni, onu çıkarmak için bir yol bulma amacıyla kullanabileceklerini düşünmüşler. Open Subtitles . ظنوا أنهم سيستخدموننى لإيجاد وسيلة لازالته
    Bir çocuğa mektup yazdırmamızın çok zekice olduğunu düşünmüşler. Open Subtitles إعتقدوا أنه من ذكائنا أنا جعلنا طفل يكتب الرسالة.
    İtfaiyeciler, binayı boşalttıklarını düşünmüşler. Open Subtitles رجال الإطفاء إعتقدوا بأنهم ينظفون المبنى
    Adamlar, Emmet çatıdan inince bir baskın olduğunu düşünmüşler ve kaçmışlar. Open Subtitles و الذين اعتقدوا أنه كانت غارة عليهم لما أتى من السقف , فهربوا
    - O sözleri nasıl düşünmüşler? Open Subtitles -كيف فكروا بهذه الكلمات؟ -إنهم أذكياء، أليسوا كذلك؟
    Uçağın denize düştüğünü düşünmüşler gibi görünüyor. Open Subtitles يبدو أنهم حسبوا أن الطائرة قد سقطت في البحر
    Ayrıca yatar şekilde tutulması veya konması gerektiği düşünmüşler, çünkü küçük ayakları kendi başına ayakta durması için yeterli değilmiş. TED كما أنهم افترضوا أنها من المقرر أن تكون في وضع استلقاء لأن ساقيها الصغيرتين لا تسمح لها بالوقوف.
    Kızlar da gider iseler işe falan gireceklerini düşünmüşler. Open Subtitles البنات ظنوا انهم سوف يحصلون على عمل اذا ذهبوا.
    Vahiyler kitabından bir şeyler yapıp Cooper ve ailesinin boru sesiyle umutlandırmanın komik olacağını düşünmüşler. Open Subtitles ظنوا انه سيكون مضحكا لان يفعلوا ذلك وحصل كوبر و عائلته على تلك الابواق.
    Sonra bir yerde sızdı ya da telefona cevap vermiyor diye diye düşünmüşler. Open Subtitles ومن ثم هم فقط ظنوا انها كانت مشغولة ولا ترد على هاتفها او ماشابه
    Nehirde intihar edeceğini düşünmüşler. Open Subtitles لقد ظنوا جميعاً أنها سوف تقتل نفسها في نهر.
    Kimse fark etmeden yerlerine geri dönebileceklerini düşünmüşler. Open Subtitles لقد ظنوا أنهم يجب أن يقطعوا الطريق بنفسهم قبل أن يلحظ أي أحد
    Yetkililer 100 yıllık çürümekte olan cesedi bulduğunda başının yakın zamanda kesildiğini düşünmüşler. Open Subtitles عندما وجدت السلطات المحلية الجثه المتحلله ذات المئه عام إعتقدوا أن رأسه قطعت مؤخراً
    Karnavallardaki gibi sahte iskelet olduğunu düşünmüşler. Open Subtitles أجل،لقد إعتقدوا أنه هيكل عظمي مزيف مثل ما يحدث في جولات المهرجان
    Sahipleri vandalizm olduğunu düşünmüşler. Open Subtitles المالكون إعتقدوا بأنّه كَانَ تخريباً.
    O olayı bir politik jest olarak mı düşünmüşler? Open Subtitles من الفتيان في حانة بولج هل اعتقدوا أن تلك بادرة سياسية ؟
    Soruşturmayı yapan dedektifler kumar borcundan dolayı olduğunu düşünmüşler ama göçmen bir Fars, blogunda ölümünün politik bir suikast olduğunu yazmış. Open Subtitles المحققون الذين تولوا التحقيق اعتقدوا أنه قتل بسبب ديون القمار لكن مدونة كتبت من قبل لاجىء فارسي
    Kupalarımın, olmadığım kişiyi temsil ettiğini ve acı dolu hatıralar olduğunu düşünmüşler. Open Subtitles اعتقدوا أنّهم سيكونوا تذكاراً مؤلِماً لما اعتدت أن أكونه.
    Evet, Franklin ve babam bunun benim için iyi bir ilk yabancı ülke görevi olacağını düşünmüşler. Open Subtitles سيكون فى غاية المهزلة نعم ، فـ"فراكلين" و والدى فكروا فى أن هذه ستكون مهمة خارجية أولى جيدة بالنسبة لى
    Çok düşünmüşler gerçekten. Open Subtitles لابد أنهم فكروا ملياً قبل إختيار هذا الإسم!
    Benim bir erkek olacağımı düşünmüşler. Open Subtitles ـ لإنهم حسبوا إنني سأكون صبياً
    Kayıtları 83 yılının Şubat ayında cesetle ilgili bir ihbar aldıklarını gösteriyor ama ihbar boş çıkınca bunun bir telefon şakası olduğunu düşünmüşler. Open Subtitles سجلهم يظهر بالفعل أنهم تلقوا اتصالاً في فبراير العام '83 يبلغ عن جثة لكن بعد الانتهاء خالي الوفاض، افترضوا أنه كان مقلباً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more