Muhtemelen hayal kırıklığına uğrayacağını düşünmüşsündür. | Open Subtitles | ربما ظننتِ أنني لن يمكنني الاستمرار بهذا لا. |
Belki hep aramızda bir şey yokken daha fazla bir şeyler olduğunu düşünmüşsündür. | Open Subtitles | ربما ظننتِ دائماً انهُ كانَ هناكَ المزيد ولم يكن هناكَ شئ |
Onun sayesinde çıktın galiba. Aşık olduğunuzu bile düşünmüşsündür belki. | Open Subtitles | أظنّه يستغل هذا مهربًا، ربّما ظننتِ أنّكِ مغرمة |
Ya da insan olmanın benim için ölümden daha kötü bir ceza olduğunu düşünmüşsündür. | Open Subtitles | أو لعلّك ظننتِ أنّ عودتي إنسانة عقابًا أسوأ من الموت إليّ. |
Eminim bu söylediklerimi sen de dört beş defa düşünmüşsündür. | Open Subtitles | أعرف. على الأرجح فكرت بهذا بالفعل حوالي أربع أو خمس مرات، صح؟ |
Bunu sen de düşünmüşsündür. | Open Subtitles | من المؤكد أنك قد فكرت بهذا |
Muhtemelen daha genç olacağımı düşünmüşsündür. Merak etme, ben... | Open Subtitles | ربما ظننتِ أنني أصغر سنًا |
Sen bunu düşünmüşsündür zaten. | Open Subtitles | لكنك حتماً فكرت بهذا مسبقاً |