"düşünmüştük" - Translation from Turkish to Arabic

    • اعتقدنا
        
    • نظن
        
    • نعتقد
        
    • فكرنا
        
    • إعتقدنا
        
    • أعتقدنا
        
    • افترضنا
        
    • لقد ظننا
        
    • توقعنا
        
    • ظننا أنه
        
    • ظنناه
        
    • إفترضنا
        
    • اعتقدناه
        
    • حسبنا
        
    • واعتقدنا
        
    O gece, başımızın üstünde bir çatı olduğu için aslında şanslı olduğumuzu düşünmüştük. Open Subtitles في تلك الليلة اعتقدنا أننا كنا محظوظين لأنه كان لدينا سقف فوق رؤسنا
    O gece, başımızın üstünde bir çatı olduğu için aslında şanslı olduğumuzu düşünmüştük. Open Subtitles في تلك الليلة اعتقدنا أننا كنا محظوظين لأنه كان لدينا سقف فوق رؤسنا
    Başlangıçta, bunun saldırı için olduğunu düşünmüştük ama şimdi öyle görünmüyor. Open Subtitles في البداية، كنا نظن أنها لهجوم، ولكن الآن لا يبدو ذلك.
    - O sırada, şehri kurtarmanın tek yolunun bu olduğunu düşünmüştük. Open Subtitles فى هذا الوقت ، كنا نعتقد أنها الوسيلة الوحيدة لإنقاذ المدينة
    Size ilginç bir bilgi: Bunu aslında daha önce düşünmüştük. TED ربما يفاجئكم معرفة أننا بالفعل فكرنا في هذا الأمر من قبل.
    Biz senin bizim için böyle bir bilgi vereceğini düşünmüştük. Open Subtitles إعتقدنا بأنك ربما لديك هذا النوع من المعلومات من أجلنا
    Doğrusu, biz ancak buraya kadar düşünmüştük, fakat bu süreci daha ileriye taşımaya çabaladık. TED في الحقيقة، لقد أعتقدنا أن هذا ربما يكون بقدر ما وصلت، لكننا حاولنا تصميم العملية بصورة أوسع بقليل.
    Sen yetişkin biri olana kadar hesabın temiz olur diye düşünmüştük. Open Subtitles اعتقدنا بأن سجلك سيكون نظيف في الوقت الذي تكون فيه راشد.
    Salgın biter bitmez sorunların da biteceğini düşünmüştük. TED اعتقدنا أن مع نهاية التفشي المشاكل انتهت أيضاً
    2003 yılında, insan genomunu düzenlediğimizde birçok hastalığın tedavisini bulacağımızı düşünmüştük. TED في 2003، عندما قمنا بوضع الجينوم البشري في سلسلة، اعتقدنا أنه سيكون لدينا الحل لمعالجة العديد من الأمراض.
    Karım ve ben çocuklarımız olduğunda herkesin yardıma koşacağını düşünmüştük. TED عندما انجبنا اطفالنا .. كنا نظن ان الجميع سوف يقف بجانبنا ..
    Buranın inşasının 100 milyon dolara mal olacağını düşünmüştük. TED كنا نظن أنه سيكلف 100 مليون دولار لبنائه.
    Ve ben kanser olunca, tamamen yalnız kalacağımızı düşünmüştük. TED وعندما اصبت بالسرطان كنا نعتقد ان الجميع سوف يدير ظهره ويبتعد
    Bunu konferanslarımızdan birinde isimlendirmiştik çünkü bunun insanları delirteceğini düşünmüştük. Bana göre bu komik. TED سميناها بهذا الإسم في إحدى مؤتمراتنا لأننا نعتقد أن من شأنها إفزاع الناس، و بالنسبة لي هذا أمر ممتع للغاية.
    - Senden öğrenmeyi düşünmüştük. - Thursby'yi ölü ya da diri hiç görmedim. Open Subtitles فكرنا انك يمكنك ان تُخبرنا بهذا, انا لم ارى ثورزبى ابدا لا حيا و لا ميتا.
    Biz senin bizim için böyle bir bilgi vereceğini düşünmüştük. Open Subtitles إعتقدنا بأنك ربما لديك هذا النوع من المعلومات من أجلنا
    Bu işe başladığımızda, sentezin en zor iş olacağını düşünmüştük bu yüzden olabilecek en küçük genomu seçmiştik. TED عندما بدأنا، أعتقدنا بأن وضع التركيب الكميائي سيكون أكبر مشكلة تواجهنا ولذا أخترنا أصغر جينوم.
    Bakın mağaza katında bir kasa bulundurmanın biraz garip olduğunu itiraf ediyorum ama orası insanların en son bakacağı yer olur diye düşünmüştük. Open Subtitles انظر، أنا أعترف أنه أمر غريب بعض الشيء وجود آمنة على أرضية المحل، لكن افترضنا أنه كان مكان آخر أن الناس ينظرون.
    O an için yapılabilecek tek şeyin bu olduğunu düşünmüştük. Open Subtitles لقد ظننا انه الشئ الوحيد الذى يمكن عمله وقتها
    Bu yüzün daha açık olacağını düşünmüştük. Open Subtitles توقعنا هذه الحافة أن تكون لأعلى بأستقامة
    Mücevherleri takması bankada saklamamdan daha eğlenceli olur diye düşünmüştük sadece. Open Subtitles ظننا أنه من الأفضل أن ترتديها فضلاً عن إيداعها فى المصرف
    Tabii ki, hepimiz öyle düşünmüştük, şu ana kadar. Open Subtitles حسناً، هذا ما ظنناه جميعاً حتى الآن
    Bunun süper iletkenlere yapılan bakımdan kaynaklanan bir geri besleme olduğunu düşünmüştük. Open Subtitles إفترضنا إنها , تغذية إسترجاعية من الإصلاح الشامل للإتصال الفائق , لكن
    Biz de ilk 6-7 seferde öyle düşünmüştük. Open Subtitles هذا ما اعتقدناه بالستّ أو السّبع المرّات الأولى
    Eğlenceli bir tatil olacağını düşünmüştük ama en berbatı buydu. Open Subtitles حسبنا أن ذلك قد يشكل عطلة ممتعة ولكن... كانت أسوأ عطلة
    -Hayır. Kolunda bulduğumuz leke vardı ya? Doğum izi olduğunu düşünmüştük? Open Subtitles لا ، هل تذكر تغير لون البشـرة عند الـسـاعد ، واعتقدنا أنه وشـمة ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more