Şu an, kız kardeşlerimi düşünmek istiyorum genelevlerde acı çeken kız kardeşlerimi evlilik ıstırabı çeken kız kardeşlerimi. | Open Subtitles | في الوقت الحاضر , أريد أن أفكر بأخواتي اللواتي يعانين في بيوت الدعارة أو اخواتي اللاتي يعانين و هن متزوجات |
Güzel. Bu konuda bu gece düşünmek istiyorum. Ve senin de çok yorulduğuna eminim. | Open Subtitles | جيد، أريد أن أفكر هذا لليلة، و أنا متأكد من أنك مرهق، |
Bunu bir zayıflık ya da üzerimdeki yükten kurtulma değil de son bir iyilik olarak düşünmek istiyorum. | Open Subtitles | لا أحب التفكير في ذلك كأنه ضعف أو تهرّب، وإنما كعطف أخير |
Bunu düşünmek istemiyorum. Şu anda yalnız seni düşünmek istiyorum. | Open Subtitles | لا أريد التفكير فيه، أنا اريد التفكير بكِ أنتِ. |
Birlikte ilk geceniz olmadığını biliyorum ama öyle olduğunu düşünmek istiyorum. | Open Subtitles | أنا أعلم أن هذا ليس أول ليلة معا، ولكن أود أن أعتقد أنه هو. |
L'd sadece bazı iyi şeyler bunu dengelemek için, çok var düşünmek istiyorum. | Open Subtitles | أنا أحب أن أفكر أن هناك أشياء جيدة أيضاً ، كي توازن الأمور |
Huzuru bulduğunu ve dünyada güzelliği ve iyiliği görmeye devam ettiğini düşünmek istiyorum. | Open Subtitles | أود أن أظن أنه ... وجد السلام ... وأنه لا يزال يرى جمالاً في العالم وخيراً |
Yarın ki görüşmemi düşünmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أفكر بشأن مقابلتي غداً. |
Aramayacağım demedim ama enine boyuna bir düşünmek istiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أقول بأنني لن أفعل ذلك , أريد... . أريد أن أفكر بالأمر فحسب. |
Demek istediğim, biraz düşünmek istiyorum. | Open Subtitles | أعني أريد أن أفكر |
Bu durumu, yerini kesin olarak öğrendik şeklinde düşünmek istiyorum. | Open Subtitles | أحب التفكير بالأمر أننا الآن نعرف مكانهم تحديدًا |
"Zenginim, bana bir şey yapamazlar" diye düşünmek istiyorum. | Open Subtitles | أحب التفكير بـ "أنا غني لا يستطيعوا أذيتي" |
Bu büyük adamı, "İnsanın Türeyişi" kitabının alacağı tepki konusunda yorgunken, stresliyken ve endişeliyken düşünmek istiyorum. | TED | أحب التفكير في هذا الرجل العظيم عندما يكون متعبًا، ومتوترًا، وقلقًا حيال ردة الفعل عن كتابه "نشأة الإنسان والانتقاء الجنسي". |
Ne düşünmek istiyorum ne de hissetmek. | Open Subtitles | لا أريد التفكير بأي شيء ولا أريد حتى الشعور بأي شيء |
Bir süreliğine iş üzerine düşünmek istemiyorum... ve sadece seni düşünmek istiyorum. | Open Subtitles | لا أريد التفكير فيهلفتره... وأريدالتفكيرفيكِفقط. |
Bunun üzerinde düşünmek istiyorum. | Open Subtitles | إنه فقط شيءٌ أريد التفكير بشأنه. |
- Böyledirler diye düşünmek istiyorum ama içimden bir ses büyük ihtimalle değillerdir diyor. | Open Subtitles | أود أن أعتقد ذلك و لكن شئ ما يخبرنى أنها ليست كذلك |
Bunu iyiye işaret olarak düşünmek istiyorum. | TED | لذلك أود أن أعتقد أنه كان علامة جيدة. |
Bunu Amerikan Western filmlerden biri olarak düşünmek istiyorum. | Open Subtitles | أنا أحب أن أفكر في هذا الأمر كفيلممنتلكالأفلامالغربيةالأمريكية |
Bizimle güçlerini birleştirmek için burada olduğunu düşünmek istiyorum. | Open Subtitles | أود أن أظن بأنّك هنا لتنضم إلى جهودنا، |
- Evet, her şeyi düşünmek istiyorum. - Neyi düşüneceksin? | Open Subtitles | - نعم، أُريدُ التَفكير بشأن كُلّ شيءِ. |
Yardım etmeye çalışmak istiyorum. Ama gizlice. Üzerinde düşünmek istiyorum. | Open Subtitles | اود أن أساعد، ولكن بشكل سري أود التفكير بالموضوع لفترة من الزمن |
L'd bir cadı olmak size gerekli iç gücü verdi düşünmek istiyorum hayatınızdaki tüm bu sadnesses ile başa çıkmak için. | Open Subtitles | أحب أن أعتقد أن كونك ساحرة قد أعطاك القوى الداخلية التي أنت بحاجتها لتتعاملي مع كل هذه الأشياء الحزينة في حياتك |
Arkadaşlarımı kurtarmak için yaptığımı ya da ülkemi korumak için soylu bir davranış olduğunu düşünmek istiyorum. | Open Subtitles | احب ان افكر انه كذلك لاحمي اصدقائي او كجزء من حملة نبيلة لانتقذ بلدي |
Araya girmemi bağışlarsanız, Kaptan, oy vermeden önce düşünmek istiyorum. | Open Subtitles | ارجو المعذرة ايها القبطان اود ان افكر قبل التصويت |