"düşünmelerini" - Translation from Turkish to Arabic

    • يعتقدوا
        
    • يظنوا
        
    • يفكروا
        
    • يظنون
        
    • سيعتقدون
        
    • يفكرون
        
    • أوهموهم
        
    • يَعتقدونَ
        
    Neyse, ajansa bu konu hakkında bir şey söylemezsem memnun olacağını söyledi çünkü güvenilir olmadıklarını düşünmelerini istemiyormuş. Open Subtitles لذا قالت أنها ستكون ممتنة جداً إن لم أخبر الوكالة، لأنها لم ترد لهم أن يعتقدوا أنها غير صادقة
    Sadece diğer çocuklar bana özeniyorlar ve korkak olduğumu düşünmelerini istemiyorum. Open Subtitles لا ، لكن الأولاد الآخرين يتطلعون إليّ ولا أريدهم أن يعتقدوا أنني جبان
    İnsanların hile yapmadığımı düşünmelerini mi, yoksa bana bakıp "Vaay, gerçekten çok kaslısın." Open Subtitles لا أعرف ما إذا كنت ..أريد من الناس ..أن يظنوا أني لا أغش
    Yardım ederlerse kabul edeceğimizi düşünmelerini sağlarız ama ihtiyacımız yok gibi görünürüz. Open Subtitles نريدهم ان يظنوا أننا سنقبل بمساعدتهم لكننا لسنا في حاجه إليها
    Eklediğimiz şuydu, insanlardan, eğer para biriktirirlerse hayatlarında gerçekleşecek bütün iyi şeyleri düşünmelerini istedik. TED الشيء البسيط الذي اضفناه كان اننا سألناهم ان يفكروا في الاشياء الايجابية التي سوف تحصل لحياتكم اذا ادخرتم اكثر
    İnsanların onun terörist olduğunu sanmalarını istemiyorum. Onun baskı altında olduğunu düşünmelerini istemiyorum. Open Subtitles لاأريد من الناس أن يفكروا بأنها إرهابية أو متطرفة
    Adamı tanıyorum, ailesini tanıyorum. İnsanların gerçekten yaptığını düşünmelerini istemek 100 milyarlık altını patlatmaktan daha iyi bir fikir. Open Subtitles الشيئ الوحيد الأفضل من تفجير ذهب بقيمة 100 بليون دولار هو ان تجعل الناس يظنون ذلك
    -Evet. Peki, neşeli adımlar at. Buralı olduğumu düşünmelerini istemiyorum. Open Subtitles إذن، تحرك برشاقة لا أريدهم أن يعتقدوا أنني من هذه المنطقة
    Müşterilerimizin onlara verdiğimiz bilgileri gazeteden okuduğumuzu düşünmelerini istemeyiz. Open Subtitles نحن لا نريد أن نجعل العملاء أن يعتقدوا إذا كنت تريد أن تبيع لشخص ما أقرأ الجريدة, موافق؟
    O diğer futbol annelerinin, yalnız bir anne olduklarını düşünmelerini istemiyor. Open Subtitles لاتريد من الأمهات الآخريات أن يعتقدوا أنّها أمٌ عزباء
    Savunma alanına girdiğinde inmek istediğini düşünmelerini sağlamanı istiyorum. Open Subtitles ..عندما تكونين بداخل خط الدفاع اريد ان تجعليهم يعتقدوا انك تريدن الهبوط
    Oradakilerden beynimdeki zevk merkezine direk olarak ilaç gönderecek bir implant takmalarını sağlamak için kanser olduğumu düşünmelerini istedim. Open Subtitles أردت من كانوا سيزرعون ذلك المخدر الجميل بمركز السعادة بمخي أن يظنوا بأن لدي سرطان
    İnsanların yakışıklı olmayan, 40 yaşındaki bir sürücü öğretmeniyle çıktığımı düşünmelerini istemiyorum. Open Subtitles لا أريد الأطفال في المدرسة أن يظنوا بأني أواعد معلّم قيادة بعمر الـ 40 سنة ليس وسيماً حتّى.
    Başıma korkunç bir şey geldiğini düşünmelerini istemiyorum. Open Subtitles لا أريدهم أن يظنوا أن شيئاً سيئاً حدث لي
    İnsanların, babası olarak bunu ona benim yaptırdığımı düşünmelerini istemiyorum. Open Subtitles لاأريد من الناس أن يفكروا أننى وأبوها قد فرضنا عليها الحجاب فرضا
    İnsanlar hiç durmadan kendi problemlerini anlatıyorlar, ben de onlara pozitif düşünmelerini, kaderlerini çizmelerini söylüyorum. Open Subtitles يتحدث الناس عن مشاكلهم بدون توقف نقول للناس أن يفكروا بإيجابية يتصوّرون مستقبلهم
    Bakın dostlarım, müşterilerimin yatağa girmeden önce o yatakta ne yapıldığını düşünmelerini istemiyorum. Open Subtitles أنظروا لا أريد لعملائى أن يفكروا فيما كان يحدث لسريرهم قبل إستخدامه
    Beyninin yıkandığını düşünmelerini sağla. Anlarlarsa seni öldürürler. Open Subtitles .دعهم يظنون أنهم قد غسلوا دماغك لو فـُضـِح أمرك, سيقومون بقتلك
    Bak,ailerle geçinme işi sadece onların kızların ilgilenmeyeceği biri olduğunu düşünmelerini sağlamaktır. Open Subtitles مصاحبة الأهل تتعلق بجعلهم يظنون أن الفتيات لا يُعجبوا بك
    Evet ama onları oyalayıp yardım ettiğimi düşünmelerini... Open Subtitles لا , لكن بأمكانى مماطلطهم اجعلهم يظنون ذلك
    Bunu bizim yaptığımızı düşünmelerini istemiyorsak o cesetleri oradan kaldırmalıyız. Open Subtitles علينا ابعاد تلك الجثث عن الحقل وإلا سيعتقدون أنّنا من قتلناهم
    Hedefler, lider yetiştirmek için daha yaratıcı düşünmelerini ve yeni işe alım alanları açmalarını sağladı. TED جعلتهم هذه الأهداف يفكرون بشكلٍ خلاق حول تنمية القادة والسعي وراء توظيف مجموعات جديدة.
    İşte bu ortakların bir züppe olduğunu düşünmelerini sağlayacak türden bir davranış. Open Subtitles وهو بالضبط ذلك النوعِ مِنْ السلوك الذي يَجْعلُ الشركاءَ يَعتقدونَ أنك أبله

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more