Neyse, ajansa bu konu hakkında bir şey söylemezsem memnun olacağını söyledi çünkü güvenilir olmadıklarını düşünmelerini istemiyormuş. | Open Subtitles | لذا قالت أنها ستكون ممتنة جداً إن لم أخبر الوكالة، لأنها لم ترد لهم أن يعتقدوا أنها غير صادقة |
Sadece diğer çocuklar bana özeniyorlar ve korkak olduğumu düşünmelerini istemiyorum. | Open Subtitles | لا ، لكن الأولاد الآخرين يتطلعون إليّ ولا أريدهم أن يعتقدوا أنني جبان |
İnsanların hile yapmadığımı düşünmelerini mi, yoksa bana bakıp "Vaay, gerçekten çok kaslısın." | Open Subtitles | لا أعرف ما إذا كنت ..أريد من الناس ..أن يظنوا أني لا أغش |
Yardım ederlerse kabul edeceğimizi düşünmelerini sağlarız ama ihtiyacımız yok gibi görünürüz. | Open Subtitles | نريدهم ان يظنوا أننا سنقبل بمساعدتهم لكننا لسنا في حاجه إليها |
Eklediğimiz şuydu, insanlardan, eğer para biriktirirlerse hayatlarında gerçekleşecek bütün iyi şeyleri düşünmelerini istedik. | TED | الشيء البسيط الذي اضفناه كان اننا سألناهم ان يفكروا في الاشياء الايجابية التي سوف تحصل لحياتكم اذا ادخرتم اكثر |
İnsanların onun terörist olduğunu sanmalarını istemiyorum. Onun baskı altında olduğunu düşünmelerini istemiyorum. | Open Subtitles | لاأريد من الناس أن يفكروا بأنها إرهابية أو متطرفة |
Adamı tanıyorum, ailesini tanıyorum. İnsanların gerçekten yaptığını düşünmelerini istemek 100 milyarlık altını patlatmaktan daha iyi bir fikir. | Open Subtitles | الشيئ الوحيد الأفضل من تفجير ذهب بقيمة 100 بليون دولار هو ان تجعل الناس يظنون ذلك |
-Evet. Peki, neşeli adımlar at. Buralı olduğumu düşünmelerini istemiyorum. | Open Subtitles | إذن، تحرك برشاقة لا أريدهم أن يعتقدوا أنني من هذه المنطقة |
Müşterilerimizin onlara verdiğimiz bilgileri gazeteden okuduğumuzu düşünmelerini istemeyiz. | Open Subtitles | نحن لا نريد أن نجعل العملاء أن يعتقدوا إذا كنت تريد أن تبيع لشخص ما أقرأ الجريدة, موافق؟ |
O diğer futbol annelerinin, yalnız bir anne olduklarını düşünmelerini istemiyor. | Open Subtitles | لاتريد من الأمهات الآخريات أن يعتقدوا أنّها أمٌ عزباء |
Savunma alanına girdiğinde inmek istediğini düşünmelerini sağlamanı istiyorum. | Open Subtitles | ..عندما تكونين بداخل خط الدفاع اريد ان تجعليهم يعتقدوا انك تريدن الهبوط |
Oradakilerden beynimdeki zevk merkezine direk olarak ilaç gönderecek bir implant takmalarını sağlamak için kanser olduğumu düşünmelerini istedim. | Open Subtitles | أردت من كانوا سيزرعون ذلك المخدر الجميل بمركز السعادة بمخي أن يظنوا بأن لدي سرطان |
İnsanların yakışıklı olmayan, 40 yaşındaki bir sürücü öğretmeniyle çıktığımı düşünmelerini istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد الأطفال في المدرسة أن يظنوا بأني أواعد معلّم قيادة بعمر الـ 40 سنة ليس وسيماً حتّى. |
Başıma korkunç bir şey geldiğini düşünmelerini istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريدهم أن يظنوا أن شيئاً سيئاً حدث لي |
İnsanların, babası olarak bunu ona benim yaptırdığımı düşünmelerini istemiyorum. | Open Subtitles | لاأريد من الناس أن يفكروا أننى وأبوها قد فرضنا عليها الحجاب فرضا |
İnsanlar hiç durmadan kendi problemlerini anlatıyorlar, ben de onlara pozitif düşünmelerini, kaderlerini çizmelerini söylüyorum. | Open Subtitles | يتحدث الناس عن مشاكلهم بدون توقف نقول للناس أن يفكروا بإيجابية يتصوّرون مستقبلهم |
Bakın dostlarım, müşterilerimin yatağa girmeden önce o yatakta ne yapıldığını düşünmelerini istemiyorum. | Open Subtitles | أنظروا لا أريد لعملائى أن يفكروا فيما كان يحدث لسريرهم قبل إستخدامه |
Beyninin yıkandığını düşünmelerini sağla. Anlarlarsa seni öldürürler. | Open Subtitles | .دعهم يظنون أنهم قد غسلوا دماغك لو فـُضـِح أمرك, سيقومون بقتلك |
Bak,ailerle geçinme işi sadece onların kızların ilgilenmeyeceği biri olduğunu düşünmelerini sağlamaktır. | Open Subtitles | مصاحبة الأهل تتعلق بجعلهم يظنون أن الفتيات لا يُعجبوا بك |
Evet ama onları oyalayıp yardım ettiğimi düşünmelerini... | Open Subtitles | لا , لكن بأمكانى مماطلطهم اجعلهم يظنون ذلك |
Bunu bizim yaptığımızı düşünmelerini istemiyorsak o cesetleri oradan kaldırmalıyız. | Open Subtitles | علينا ابعاد تلك الجثث عن الحقل وإلا سيعتقدون أنّنا من قتلناهم |
Hedefler, lider yetiştirmek için daha yaratıcı düşünmelerini ve yeni işe alım alanları açmalarını sağladı. | TED | جعلتهم هذه الأهداف يفكرون بشكلٍ خلاق حول تنمية القادة والسعي وراء توظيف مجموعات جديدة. |
İşte bu ortakların bir züppe olduğunu düşünmelerini sağlayacak türden bir davranış. | Open Subtitles | وهو بالضبط ذلك النوعِ مِنْ السلوك الذي يَجْعلُ الشركاءَ يَعتقدونَ أنك أبله |