Ve bunu uzun süre düşündükten sonra düşünmeyi bıraktım ve dua ettim. | Open Subtitles | و بعد أن فكرت بذلك لمدة طويلة توقفت عن التفكير و صليت |
Nihayet dost kalarak ayrıldılar ve nihayet bunun benim suçum olduğunu düşünmeyi bıraktım. | Open Subtitles | و إفترقا فى النهاية كصديقين و توقفت عن التفكير فى الأمر فى النهاية وقد كان هذا كله خطئ |
Ve bir süre sonra,ben... bunun hakkında düşünmeyi bıraktım, yalnız olmak daha kolaylaştı, riske girmek zorunda değildim, risksiz bir hayatın eğlenceleri. | Open Subtitles | وبعد فتره توقفت عن التفكير بذلك وفضلت ان اكون لوحدي |
Hayır, bunu geri alıyorum. CÜzdanımla düşünmeyi bıraktım. | Open Subtitles | لا ، اسحب ذلك الكلام لقد توقفت عن التفكير مع محفظتي |
Geçmişimi düşünmeyi bıraktım. Ailemi de. | Open Subtitles | لقد توقفت عن التفكير في الماضي و تذكر عائلتي |
Bunu düşünmeyi bıraktım ve geleceğime yön verdim. | Open Subtitles | توقفت عن التفكير بهذا الجزء مني وأتبعتَ فقط ماهو مقدرُ |
Bir buçuk saat önce düşünmeyi bıraktım. | Open Subtitles | توقفت عن التفكير لمدة نصف ساعة مضة. |
Bu yüzden buradan düşünmeyi bıraktım. | Open Subtitles | لذا توقفت عن التفكير من هنا. |
düşünmeyi bıraktım. | Open Subtitles | لقد توقفت عن التفكير |
Onu düşünmeyi bıraktım. | Open Subtitles | لقد توقفت عن التفكير بها. |
- Aletimle düşünmeyi bıraktım. | Open Subtitles | - توقفت عن التفكير مع نفسي - |
Beklenmedik bir şekilde Nassau'yu düşünmeyi bıraktım. | Open Subtitles | ولدهشتي، توقفت عن التفكير بـ(ناسو) |