"düşünmeyiz" - Translation from Turkish to Arabic

    • نحن لا
        
    • لا نفكر
        
    Biz sadece hava durumunu düşünürüz ve hava durumunda bile, hava durumunun bütün ince ayrıntılarını düşünmeyiz. TED نفكر فقط في حالة الطقس, و مع أننا نفكر في الطقس , نحن لا نفكر في كل التفاصيل الدقيقة في الطقس.
    Duyularımızı düşündüğümüzde, biyolojik olarak, neden ortaya çıktıklarını genelde düşünmeyiz. TED الآن عندما نفكر في حواسنا، نحن لا نفكر عادة بالأسباب التي تطورت على الارجح من اجلها , من منظور بيولوجي.
    Neden duyduğumuz düşündüğümüzde, bu oldukça önemli bir şey olduğu halde genelde bir alarm veya sireni duyabilme yetisini düşünmeyiz. TED عندما نفكر لماذا نسمع, نحن لا نفكر كثيرا بالقدرة على سماع صفارة إنذار أو جرس, على الرغم من هذا أمر مهم للغاية.
    Hatta, geleceği düşünürken bile, geleceğimizi yaşanacak deneyimler olarak düşünmeyiz. TED وحتى عندما نفكر بالمستقبل، فنحن لا نفكر بالمستقبل عادةً كتجارب.
    Hindistan'da kim olduğumuzu düşünmeyiz, kim olduğumuzu biliriz. Open Subtitles في الهند نحن لا نظن من نحن نحن نعلم من نحن
    Hindistan'da kim olduğumuzu düşünmeyiz, kim olduğumuzu biliriz. Open Subtitles في الهند نحن لا نظن من نحن نحن نعلم من نحن
    Yatay düşünmeyiz. Dikey düşünürüz. Open Subtitles نحن لا نفكر بشكلٍ أفقي نحن نفكر بشكلٍ عمودي
    Bazen duygusal olarak incindiğimizde, sağlıklı düşünmeyiz. Open Subtitles احياناً عندما نتضرر عاطفياً نحن لا نفكر بوضوح.
    Hayır ama bazen bir şey yapmadan önce olacakları düşünmeyiz. Open Subtitles لا , ولكن بعض الاوقات نحن لا نفكر بجميع العواقب قبل ان نتصرف
    Yani illa şunu düşünmeyiz: "Aman tanrım, vücuduma cidden iğrenç bir şeyler oluyor!" TED لذلك نحن لا نعتقد بالضرورة فقط: "يا إلهي هناك شيء مقزز فعلًا يحدث في جسدي"
    Yani çoğu zaman hiç kimse iyi insan kimliğimizi sorgulamaz ve kararlarımızın ahlaki çıkarımları hakkında çok fazla düşünmeyiz ve modelimiz, çoğunlukla gitgide daha az ahlaki davranışa doğru kıvrılıp gittiğimizi gösteriyor. TED لذا معظم الوقت، لا أحد يتحدى ذلك الجانب الجيد بداخلنا لذلك نحن لا نفكر كثيرًا في النتائج الأخلاقية لقرارتنا، وتُظهر نماذجنا أننا ننتقل بعد ذلك نحو سلوك أخلاقي أقل وأقل في معظم الأوقات.
    Bir kahve bardağı, kahve bardakları hakkında düşünmeyiz, ama onlar düşündüğünüzden çok daha fazla ilginç olabilirler. Bir kahve bardağı bir araçtır, evet, bir haznesi vardır, evet ve tutacağı, evet. TED كوب قهوة؛ نحن لا نفكرفي أكواب القهوة, ولكن المسألة أكثر إثارةً للإهتمام مما يمكن للمرء تصوره. كوب القهوة هو أداة، نعم، لديها حاوٍ، نعم ، ومقبض، نعم.
    Saat ve saniyelerde düşünmeyiz. Etkisizdir. Open Subtitles نحن لا نفكر في الساعات و الثواني، الأمر "حيادي"
    Hayallerimizin gerçekleşeceğini düşünmeyiz, çünkü- Open Subtitles نحن لا نعتقد بأن أحلامنا حتماً أنتتحقق،لأن...
    Aslında duyularımız tarafından korunmanın evrimsel ihtiyacını düşünmeyiz çünkü bunun nedeni duyularımızın aslında bizi güvende kılmak, yaşamamıza imkan sağlamak için geliştiğindendir. TED نحن لا نفكر حقا بالحاجة التطورية لنكون محميين بواسطة حواسنا , ولكن هذا على الارجح السبب الذي جعل حواسنا تتطور حقا -- للحفاظ على سلامتنا , بما يسمح لنا بالعيش.
    onlara rastlamanız çok nadirdir. Yani, belki onlar hakkında düşünmeyiz; TED يزدهرون على بعد خمسة كيلومترات من البشر. إذاً ربما لا نفكر بهم،
    Şarap içeriz, çünkü, zihnimizde, diğerlerini asla düşünmeyiz. Open Subtitles إننا نَشْربُ النبيذَ لأن ذلك في داخل عقولِنا إننا لا نفكر أبداً في الآخرين

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more