Konuşursan, en azından suçlamayı düşürmesi için savcılıkla konuşuruz. | Open Subtitles | على الأقل إذا قمت بذلك، سنسعى لإسقاط التُهم. |
Kızkardeşin aleyhindeki uyuşturucu suçlamasını düşürmesi için bir savcıya rüşvet vermişsin. | Open Subtitles | أنت رشوت مدعٍ عام لإسقاط تهم تعاطي المخدرات عن أختك |
İrlandalılarla olan anlaşma tamamlandığında Munson'ın suçlamaları düşürmesi için elimden geleni yapacağım. | Open Subtitles | عندما تنصلح الامور مع الإيرلنديين سأفعل ما بوسعي لإسقاط (التهم عن (مونسون |
Birinin yazılı itirafının yargıcın suçlamaları düşürmesi için yeterli olacağını sanırsın ama... | Open Subtitles | يفترض باعتراف مدوّن لشخص ما أن يكون كافياً لإسقاط التهم، لكن... |