"düşmanımızın" - Translation from Turkish to Arabic

• عدونا
• عدوّنا
• خصمنا
• لعدونا
• عدوتنا

Bütün kaynaklarımızı kullanarak, nihayet artık "Adam" olarak bahsetmek zorunda kalmayacağımız düşmanımızın izini bulduk.
بأستخدام كل الوسائل المتاحه تمكنا أخيرا من تحديد عدونا والذى كنا نعرفه بالرجل

düşmanımızın kendisini görünmez duruma getiren bir cihazı var.
عدونا معه جهاز يجعله أو يجعلها غير مرئية

Tüm bu zaman boyunca, gerçek düşmanımızın dönüşüne dair bazı işaretler arıyoruz.
وطوال الوقت نبحث عن دلائل، تُشير إلى عودة عدونا اللدود.

düşmanımızın kim olduğunu biliyoruz. Ve bu bile başlı başına bir yol alma sayılır.
بتنا نعرف عدوّنا الآن و هذا بحدّ ذاته، خطوةٌ متميّزةٌ للأمام

Makine, yakalanması zor düşmanımızın tekrar şehre geldiğini söyledi.
لقد نبّهتني الآلة أنّ عدوّنا بعيد المنال قد عاد إلى المدينة.

Ne güzel. Belki de bu düşmanımızın görevimizi bildiği anlamına geliyor.
عظيم, ربما يعنى هذا ان خصمنا عرف بمهمتنا

Ortak düşmanımızın niteliği ve karşımızdakilerin sayısını göze alarak bir plan yapmayı önerebilir miyim?
أقترح أيضاً من خلال طبيعة عدونا المشترك وعدد قوّاته الذين نوشك على لقائهم، بأنّ علينا أن نضع خطّة.

Allah artık gözlerimizi açmamızı ve düşmanımızın yüzüne bakmamızı ister.
الله يرغب منا أن نفتح أعيننا جيداً .و أن ننظر إلى عدونا في وجه

Şimdi, insanlara bu gerçeği hatırlatmalı ve en büyük düşmanımızın batışını izlemeliyim.
الأن أستطيع تذكير الناس تلك الحقيقة بينما نشاهد عدونا اللدود يسقط بسبب الإفلاس

Ya kendimizin ya da düşmanımızın.
و التضحية تعني إما أن نموت أو يموت عدونا

düşmanımızın insan doğasındaki karışıklıkları anlayacak vakti olmadı.
عدونا لم يأخذ الوقت الكافي لتعلم تعقيدات الطبيعة البشرية

En azından düşmanımızın kim olduğunu bildiğimizde, işler daha kolay gibi görünüyordu.
كان الأمر أكثر سهولة حينما كنا نعلم من هو عدونا

Her zaman düşmanımızın kim olduğunu bilemeyiz o yüzden herkesle yüzleşmeye hazır olmalıyız.
ربما لا يتسنى لنا دوماً معرفة هوية عدونا لذا يجب أن نكونَ مستعدين لمجابهة أيّ أحد.

Daha önemlisi, hain düşmanımızın nereye gidiyor olabileceğine dair bende güçlü bir şüpheden fazlası var.
لكن الأهم، لدى ما هو أكثر من شك قوى حيث من المحتمل أن يتجه عدونا اللدود

Hayır, düşmanımızın sağ kolunu bizim tarafımıza çekmek istiyorum.
كلّا, إني أُخبرَكِ بأن تجعلي مُساعِدَ عدونا .بجانبنا

düşmanımızın alakasız olduğunu kendiniz söylediniz.
أنت قلتِ بنفسكِ أنّ عدوّنا ليس ذا صلة هُنا.

Nedenselliğin ahmaklığı yine kendini düşmanımızın komplosuna bulaştırdı.
مرّة أخرى، حمقاء السببية تجد نفسها.. متورّطة في مؤامرة عدوّنا

Bu gece sokağa çıkma yasağını ihlal edenler düşmanımızın işbirlikçisi kabul edilecektir ve hiçbir ayrıcalık ve hoşgörü gösterilmeden terörist olarak yargılanacaktır.
هؤلاء الذين سيُعتقلون اللّيلة، لانتهاكهم حظر التجوال سيُعتبرون مُتحالفين مع عدوّنا وسيُحاكمون كإرهابيّين بدون شفقة أو استثناء.

Şimdi, düşmanımızın adı bu.
الاّن , هنا إسم خصمنا

düşmanımızın ismini ve yüzünü biliyoruz. Bu da bir şeydir.
أصبح لعدونا اسم ووجه، هذا شيء مهمّ.

Daha önce defalarca yaptığın gibi beni kurtarmaya gelirsen bu sadece düşmanımızın kızıma bir adım daha yaklaşmasına sebep olacak.
إن جئت لنجدتي كما فعلت كثيرًا قبلًا، لأن ذلك لن يخدم إلا عدوتنا