"düşmanımızla" - Translation from Turkish to Arabic

• عدونا
• أعدائنا
• اعدائنا

Bu adam, düşmanımızla işbirliği yapmak suretiyle bize büyük kayıplar verdirdi.
هذا الرجل قد تعاون مع عدونا مما سبب لنا خسائر جسيمة.

Eğer biz, Fransa'nın ortak düşmanımızla olan bitmek bilmez oyununda piyondan başka bir şey değilsek bizim bağımsızlığımız sağlanamaz.
إستقلالنا لن يتحقق إذا ظللنا نحن لاشئ سوى رقعه لعب لفرنسا في حربها الضاريه الغير منتهيه مع عدونا المشترك

Önemli olan, şu anda düşmanımızla savaş meydanında değil, masada karşı karşıya geleceğiz ve dünya bunu bizim yaptığımızı düşünüyor.
المقصد هو أننا سنقابل عدونا على طاولة, بدلاً من معركة, و العالم يظن أن ذلك من صنيعنا,

Onlar çiftçiler ve çoğunlukla çocuklar ve bizim için bizim düşmanımızla savaşıyorlar.
إنهم مزارعين وأطفال في الأغالب وهم يحاربون أعدائنا

Sonra buraya dönün düşmanımızla tanışıp hepsini öldüreceğimiz Tanrı'nın uçsuz bucaksız okyanusuna açılmaya hazır olun.
ومن ثم عودوا هنا جاهزين للإبحار عبر محيط الله الشاسع حيث سنقابل أعدائنا

Şimdiyse hayatta kalmak için en tehlikeli düşmanımızla savaşmamız gerek.
الآن، لكى ننجو يجب أن نواجه عدونا الأقوى

Ve döndügünde düşmanımızla savaşmak için ona katılacağız.
وسنكون جاهزين للانضمام إليه في قتال عدونا عندما يعود

İngiliz İmparatorluğu bugünkü düşmanımızla mücadelede bize yardım etmezse,
إذا لم تساعدنا الإمبراطورية البريطانية في محاربة عدونا الحالي

Şirkete ait dosyaları çaldınız, düşmanımızla işbirliği yaptınız ve verilen emirlere bir çok kez itaatsizlik ettiniz.
لقد سرقت ملفات , ز تعاونت مع عدونا و عصيت الأوامر عدة مرات... ...

düşmanımızla karşılaştığında... onun tüylü kıçını benim içinde tekmele..
...عندما تقابلي عدونا أركلي مؤخرته المزغبة

düşmanımızla Irak ve Afganistan'da savaşıyoruz bu yüzden onlarla sokaklarımızda şehirlerimizde bugün bir daha görüşmeyeceğiz.
"نحن نقاتل عدونا في العراق وافغانستان اليوم لذا لن يتوجب علينا رؤيته مجددا بشوارعنا

Ancak o zaman gerçek düşmanımızla ilgilenebiliriz. Anladın mı? , Ali?
وعندئذ سنتمكن من سحق عدونا الحقيقي، أفهمتني يا (علي)؟

Bırakında düşmanımızla yüzyüze ölelim!
دعونا نموت ونحن نواجه عدونا

- Evet! düşmanımızla buluştum.
لقد قابلت عدونا

düşmanımızla gizlice komplo kuruyordun.
كنت تتآمر مع عدونا

Ama bunu herhangi bir düşmanımızla ilişkilendiremiyoruz. Ya da müttefiklerimizle.
ولكن لم نستطع أن نربطهم بأي أعدائنا أو حلفائنا

Bizim en büyük düşmanımızla baya bir vakit geçirdi çünkü.
حينما تقضي وقتاً أطول مع أكبر أعدائنا مقارنة بك

Şimdi, hayatta kalmak için, ...en tehlikeli düşmanımızla mücadele etmeliyiz içimizdeki düşmanla.
الآن لكي ننجو يجب أن نقاتل أخطر أعدائنا العدو الداخلى

Şimdi, hayatta kalmak için, ...en tehlikeli düşmanımızla mücadele etmeliyiz içimizdeki düşmanla.
والآن لكي ننجو يجب أن نواجه أخطر أعدائنا العدو الداخلي

Bizim düşmanımızla birlik olmak için bir radyo yaptıklarını dostların itiraf etti çoktan.
لقد قام أصدقائك بالإعتراف ...بصنعهم لاسلكياً من أجل التآمر مع أعدائنا

Buraya barış konuşmaya geldin ama arkamızdan en büyük düşmanımızla mı anlaşıyordun?
لقد اتيت هنا من اجل السلام وقد كنت تتفق مع الد اعدائنا من ورائنا؟