| Yani kadim ve gaddar, kendine ve düşmanına karşı merhametsiz. | Open Subtitles | نظام شديد القسوة عفا عليه الزمن مجرد من الشفقة على العدو أو على النفس |
| İşte, söyledim. Şangay. Bir devlet düşmanına yardım ettim. | Open Subtitles | شانغهاي لقد أخبرتك لتوي شانغهاي أنا اتحدث مع العدو هذا رائع |
| düşmanına sağdan soldan duyduğun duyumları mı söylemek istiyorsun? Söyle. | Open Subtitles | إذا تود أن تخبر عدوك بعض شائعات سمعتها، أفعل ذلك. |
| düşmanına karşı taktiksel üstünlüğünü kullanmadın mı? | Open Subtitles | أنتي لم تستغلي الميزة التكتيكية الخاصة بكِ ضد عدوك ؟ |
| Sultan Şehriyar düşmanına sürpriz bir baskın planlamıştı. | Open Subtitles | السلطان شهريار كان يخطط فى مباغتة عدوه عن طريق المفاجأه |
| Tabii ki, bu bir kandırmaca, düşmanına daha büyük gözükerek kafasını karıştırıyor. | Open Subtitles | بالطبع إنه خداع، يحاول أن يبدو أضخم ويربك عدوّه |
| Yoksa düşmanına büyük bir açık verirsin. Kötü ruh kişinin içinden çıkınca kurak yerlerde dolanıp huzur arar ama bulamaz. | Open Subtitles | وإلا فأنك تضع للعدو مطئ قدم عندما توجد روح شريرة تخرج من رجل |
| O kadar çaresizsin ki yardım için düşmanına gitmeye gönüllüsün. | Open Subtitles | انت يائسة بحيث كنت على استعداد للذهاب إلى العدو للحصول على مساعدة. |
| FBI'ın en değerli varlığı bir numaralı uluslararası halk düşmanına karşı. | Open Subtitles | مصدرٌ واحد للمكتب الفيديرالي مقابل العدو رقم واحد للعالم |
| MacDonald, bütün mürettebatın düşmanına yardım ettiğini sanıyordu. | Open Subtitles | ماكدونالد اقتنع بأن الطاقم كله هو العدو |
| İnsan düşmanına yapmaz bunu! | Open Subtitles | حتى العدو اين يمكنك ان تجد عدو كهذا ؟ |
| düşmanına karşı taktiksel üstünlüğünü kullanmadın mı? | Open Subtitles | أنتي لم تستغلي الميزة التكتيكية الخاصة بكِ ضد عدوك ؟ |
| Seçmelerden önce baş düşmanına sarıldın. | Open Subtitles | لقد عانقتي للتو عدوك اللدود قبل تجارب الأداء |
| Savaşın ortasında düşmanına merhamet göstermen acınası gerçekten. | Open Subtitles | شعورك بالشفقة تجاه عدوك في منتصف القتال لهو شئ محزن ومثيير للشفقة |
| Asla düşmanına en değer verdiğin şeyi söyleme! | Open Subtitles | لا تخبر عدوك ابداً من هو العزيز على قلبك |
| İyi bir hacker ise karşındakini kendi düşmanına çevirir. | Open Subtitles | اما المخترق الجيد سيخترق جهاز عدوه أو عدوته فقط |
| Potansiyel olarak onun... düşmanına dönüştüğümüzü ona düşündürüyor muyuz... diye de aklımızdan geçiyor. | Open Subtitles | .. لا يمكنك الهروب من التفكير .. إذا كنت ستخبره بما توصلت إليه فإنك ستصبح عدوه |
| - Görünüşe göre Toby ezeli düşmanına iş başvurusu yapmak zorunda. | Open Subtitles | يبدو أن على توبي تقديم طلب للحصول على عمل من عدوه القديم |
| Genç fillerden biri düşmanına göğüs geriyor. | Open Subtitles | يقاوم فيل يافع، مواجهاً عدوّه |
| Ona yardım etmeye çalıştım fakat beni düşmanına, yani vampir Marcel'e teslim ederek bana ihanet etti. | Open Subtitles | "حاولت مساعدته، لكنّه خانني لصالح عدوّه مصّاص الدماء (مارسِل)" |
| Asla düşmanına arkanı dönme. | Open Subtitles | لا تُدِر أبدا ظهرك للعدو. |
| Neden düşmanına karşı bu kardeşçe sevgi, Raja kardeş? | Open Subtitles | لماذا يكون مثل هذا الحب الأخوي لعدوك يا مولاي الملك؟ |
| Görevimin başına dönüp, kutsal taşı bulabileyim ve onu ışın düşmanına verebileyim diye mi? | Open Subtitles | لأعود لمواصلة مسعاي ، و أجد حجر الصدع و أسلـّمه لأعداء الضياء؟ |