| Erkek arkadaşının epey ciddi düşmanları var. | Open Subtitles | ينبغي عليك أن تعرفي أن حبيبك لديه أعداء شرسين |
| Kanunun her tarafında babasının düşmanları var. | Open Subtitles | والدها لديه أعداء على جميع الأطراف للقانون. |
| Kardeşimin düşmanları var, çoğu da Senato'da. | Open Subtitles | أخي لديه أعداء معظهم في مجلس الشيوخ |
| Yani, düşmanları var mıydı ya da öyle birşey? | Open Subtitles | أنتِ أدرى هل لديها أعداء أمور كهذه؟ |
| Johnson düşmanları var ve şimdi hepsi toplanıyor. | Open Subtitles | جونسن لدي أعداء و الآن هم يبحثون |
| Bakın, kocamın hisselerinin peşinde olan düşmanları var fakat sizin onlardan biri olmadığınıza dair içimde bir his var. | Open Subtitles | أنظر ، إن لزوجي أعداؤه لكني أشعر أنك لست منهم |
| Kardeşimin düşmanları var, çoğu da Senato'da. | Open Subtitles | أخي لديه أعداء معظهم في مجلس الشيوخ |
| Ondan daha da derinlere iniyor. Almak istediği şirkette düşmanları var. | Open Subtitles | بل أعمق من ذلك لديه أعداء في هذه الشركة |
| düşmanları var. Kişisel olarak algılama. | Open Subtitles | لديه أعداء لا تعتبريه أمر شخصي |
| Her yerde düşmanları var. | Open Subtitles | لديه أعداء في كل مكان. |
| Hepimizin düşmanları var. | Open Subtitles | جميعنا لديه أعداء |
| - Yani düşmanları var. | Open Subtitles | -إذاً لديه أعداء |
| Amerika'nın düşmanları var. | Open Subtitles | أمريكا لديها أعداء |
| Ben hala düşmanları var düşünmek için ... | Open Subtitles | ... بمجرد التفكير أن لدي أعداء |
| Bakın, kocamın hisselerinin peşinde olan düşmanları var fakat sizin onlardan biri olmadığınıza dair içimde bir his var. | Open Subtitles | أنظر ، إن لزوجي أعداؤه لكني أشعر أنك لست منهم |