Tanrım, sen beni dostlarımdan koru... Düşmanlarımın icâbına ben bakarım. | Open Subtitles | الله يُدافع عني ضدّ أصدقائي أعدائي يمكنني التعامل معهم بطريقتي |
Yaptığım işte iyi olmam için, Düşmanlarımın benden korkması lazım. | Open Subtitles | لأفعل ما أفعله بشكل جيد أحتاج لأن يخاف مني أعدائي |
Düşmanlarımın deli gibi tuvalete koşturmaları erkekliğimi ispat edecektir. | Open Subtitles | يجب أن أثبت ذلك في أعدائي بجعلهم يتبولون من شدة الخوف |
Sana benin neler yaptığımı anlatayım. Düşmanlarımın çadırlarını basıp, yakarım. | Open Subtitles | دعيني اعلمك عما افعله اهاجم واحرق خيم اعدائي |
Düşmanlarımın belasını verdi mi? | Open Subtitles | هل أصاب الملك أى من أعدائى بأى مرض جلدى؟ |
Düşmanlarımın o kan için ne kadar çok büyü yaptığını biliyor musunuz? | Open Subtitles | أنت تعلم عدد التعاويذ التي يمكن... لأعدائي أن يستخدموا دمائي بها |
Düşmanlarımın katillerini finanse etmek için şehrin parasını kullandığımı kabul ediyorum. | Open Subtitles | أعترف أنني استخدمت مال خزينة المدينة لأغطي عن مقتل أعدائي |
Düşmanlarımın varlığında bana soframı kur. | Open Subtitles | أنتَ حضَّرتَ المائدَة أمامي و في حضور أعدائي |
Düşmanlarımın varlığında bana soframı kur. | Open Subtitles | أنتَ جهزتَ المائدة أمامي و في وجودِ أعدائي |
Zafer uğruna kendi adamlarımı bile gözümü kırpmadan öldürürken Düşmanlarımın korkunç akıbetlerini bir düşünsene! | Open Subtitles | تخيل .. أي نهاية مفزعة تنتظر أعدائي وعندما أقاتل ببهجة فرجالي لامحالة سيضمنون النصر |
Özel büyülerim işliyor ve Düşmanlarımın kafası iyice karıştı. | Open Subtitles | سحري القوي فعال و يقع أعدائي في شر أفعالهم |
Ofisimde oturmuş ebedi Düşmanlarımın özel yapım sallanan kafalı oyuncaklarını düzenliyordum ve Henry Kissinger ile Drake arasında senin kafanın yukarı aşağı sallandığını gördüm ve fark ettim ki uzun süredir buraya gelip size darbe indirmiyorum. | Open Subtitles | أتعلم لقد كنت جالسة بمكتبي انضم مجموعة لأزياء صنعت خصيصاً لرؤساء أعدائي اللدودين |
Sen buradayken Düşmanlarımın hiçbiri bu sokaklara adım atmaya cesaret edemez. | Open Subtitles | بوجودك هنا , ولا عدو من أعدائي سيتجرأ على وضع قدم في هذه الشوارع |
Düşmanlarımın keyfini kendiminkinden önde tutacaksam ne anlamı kalır Kraliçeliğin? | Open Subtitles | يبدو أنه لا فائدة من كوني ملكة إذا وجب أن أسعد أعدائي قبل نفسي |
Düşmanlarımın gözümün içine bakıp öfkemin derinliğini görmesini seviyorum. | Open Subtitles | إنّي أحبّ أن ينظر أعدائي في عينيّ ويرون عمق غضبي. |
Erkeklerin duşlukları boyanacak Düşmanlarımın kanlarıyla! | Open Subtitles | حمام الأولاد يجب أن يتحول للأحمر بدماء أعدائي |
Düşmanlarımın varlığında, önümde sofra kurarsın." | Open Subtitles | "لذلك أجدك دائماً بجواري" "وفي وجود أعدائي" |
Allahım, ölümüm Düşmanlarımın elinden olduğu için şükürler olsun sana. | Open Subtitles | حمداً لك يا رب أني سأموت بيد أعدائي |
Parlayan kılıcımı kaldırdığımda ve elim adaletin eli olduğunda Düşmanlarımın hepsinden intikamımı alacağım. | Open Subtitles | عندما ارفع سيفي اللامع وتمسك يدي بمقاليد الامور سانتقم من اعدائي |
Düşmanlarımın korkularımı paylaşmasının sırası geldi. | Open Subtitles | لانهم يخيفونني حان وقت ان يشاركوني اعدائي هذا الخوف |
Mısır'da değil, Düşmanlarımın oraya bakacağını biliyordum. | Open Subtitles | عرفت أن ذلك المكان أعدائى من الممكن أن يتوقعونه. |