On bir rozet ve düdük aldık doğumgününde. | Open Subtitles | لقد أشترينا له شارة و صافرة فى عيد ميلاده |
düdük çalana dek oyna. | Open Subtitles | والركب مرفوعة نلعب حتى يطلق الحكم صافرة النهاية |
düdük çalmam gerekmez, Muhterem Kaptan. | Open Subtitles | إنني لن أحتاج صفارة من أجلهم أيها الكابتن المحترم. |
Sonra diğer klasik fonksiyonlar var, lale soğanı, kibrit... lolipop, düdük, jelibon. | Open Subtitles | وتتوفر ايضا الوظائف التقليدية: مثل صنارة الصيد,منجل فزاعة,صفارة,حلوى |
Diğer taraftan; tasma takıp düdük sesine itaat ediyorlar mafya onlardan haraç kesiyor ve küçük bir kız grubunun dışında, talimatları veren de hep erkek. | Open Subtitles | وغير ذلك, فهم يرتدون صفائح التعريف بالكلب يُطيعون الصافرة, والمافيا تستخرج أموال منهم والمسؤول دائماً فتى |
Sanırım işleri nasıl yoluna sokacağımızı biliyorum. Beş dakika sonra düdük çaldığında ne olacak? | Open Subtitles | ماذا يحدث عندما تنطلق الصفارة بعد خمس دقائق؟ |
Fransa'da da kaçmıştım ama onlarda sadece düdük var. | Open Subtitles | الأولى كانت في فرسنا لكن كان لديهم صافرات. |
düdük çalana dek oynarız! Nasıl yaparız biliyorsunuz. | Open Subtitles | نحن نلعب حتى صافرة النهاية و أنتم تعلمون ما علينا أن نفعل |
düdük çalana kadar oynuyorum işte, koç. | Open Subtitles | أريد أن ألعب حتى صافرة الحكم أيها المدرب |
Ayaklarınızın tabanından başlayıp bedeninizdeki her damla kanla son düdük çalana dek o yüreği ortaya koymalısınız. | Open Subtitles | من أخمص قدميكم. وبكل قطرة دم في عروقكم ضعوا قلوبكم في الملعب حتى صافرة النهاية |
Son düdük çaldığında oyun bitmiştir. Son. | Open Subtitles | وحين تسمع صافرة النهاية تنتهي المباراة إنتهى |
Hayır, hayır. Önce düdük çal. | Open Subtitles | ـ كلا، كلا، أشعل صفارة الإنذار أولاً ـ لنذهب |
Hiç kuşkusuz bu emboli flütünü, sadece kayan bir düdük olarak görüyorsundur. | Open Subtitles | كنت أعتقد بلا شك أن انزلاق الصفارة كأي صفارة تنزلق. |
Ondan geriye bir tek bu pembe düdük kaldı. | Open Subtitles | كل ما بقي لدي صفارة صغيرة صاحبة اللون الزهري |
Dinle, sabah 5:30'da çalan bu inanılmaz düdük sesinin anlamı da nedir? | Open Subtitles | ،ما قصة تلك الصافرة العالية المزعجة في الخامسة والنصف صباحاً؟ |
Ona Kaptan Crunch deniyordu çünkü farketmişti ki bu küçük düdük Cap'n Crunch corn flakes kutularından çıkıyor ve ATT uzun mesafe ekipmanları ile aynı tonda ses çıkarıyor. | Open Subtitles | هذا الشخص كان يسمى كابتن كرنش لأنه اكتشف هذه الصافرة الصغيرة التي تجدها في علب حبوب كابتن كرنش |
düdük çalmayı kes arkadaş, sohbet ediyoruz. | Open Subtitles | توقف عن النفخ في الصافرة يا رجل, إننا نتحدّث. |
5 dakika sonra düdük çaldığında ne olacak? | Open Subtitles | ماذا يحدث عندما تنطلق الصفارة بعد خمس دقائق؟ |
Hayatım, o kırmızı düdük kaybolalı çok uzun zaman oldu. | Open Subtitles | يا عزيزتي أعتقد أنّ الصفارة الحمراء ضاعت منذ فترة |
Peki, üç düdük eksik durumda. | Open Subtitles | حسنٌ، هنالك 3 صافرات مازالت مفقودة |
Kalabalık Nascimento'nun topu kaybettikten sonra yaptığı müdahale için düdük bekliyor. | Open Subtitles | الجماهير تطالب الحكم بصافرة احتجاجا على دفع من قبل ناسيميتو الذي يبدو عليه الاحباط بعد فقدان الكرة |
Kötü bir mahalleden yaya olarak geçerken... bu düdük çok değerli olabilir. | Open Subtitles | الآن، هذه الصافرةِ يُمكنُ أَنْ تَكُونَ ثمينةَ جداً... عند المشي خلال حيّ سيئ. |
düdük çaldığımda Romeo'yu serbest bırak böylece Juliet'ine kavuşsun. | Open Subtitles | عندما اطلق صفارتي اطلق روميو ليستطيع العودة الى جولييت حسنا |
Oyun bittikten sonra düdük çalamazsın! | Open Subtitles | لا تستطيع اطلاق الصافره واحتساب خطأ بعد انتهاء المباراه |
Son maçımızda düdük çaldı. | Open Subtitles | كانت المباراة الأخيرة وسمعنا تصفيرة الصفّارة |
düdük yok! | Open Subtitles | بلاش صافراتَ! |