"dükkanına" - Translation from Turkish to Arabic

    • محل
        
    • متجر
        
    • لمتجر
        
    • لمحل
        
    • مخزن
        
    • متجرك
        
    • بمتجر
        
    • ورشة
        
    • دكان
        
    • محلات
        
    • محلك
        
    • محلّ
        
    • للمتجر
        
    • متجره
        
    • دكانِ
        
    Gelirken kamping dükkanına uğradım ve gezi için biraz eşya aldım. Open Subtitles لقد توقفت عند محل المعسكرات وابتعت بعض الأشياء من أجل النزهة
    Resim dükkanına gideceğim, sonrasında da seninle ikimiz, içeri girip kıyamet koparabiliriz. Open Subtitles أنا سأذهب إلى محل الصور الفوتوغرافية وبعد ذلك نستعد لنأنّب بعضنا البعض
    Yeni ayakkabılarınızı aldınız, şimdi evcil hayvan dükkânına gidelim. Open Subtitles الآن، بعد أن اشتريت حذاءً جديداً لنذهب إلى متجر الحيوانات المجاور
    Sizi hediyelik eşya dükkanına götürüp yeni bir şey alsam? Open Subtitles ما رأيكِ أن آخذكِ لمتجر الهدايا؟ وأشتري لكِ شيئاً جديداً
    Şerif kumaş dükkanına gittim, yün ipliği ve yün iğnesi aldım. Open Subtitles شريف ذهبت لمحل القماش فأخضرت بعض الخيوط و بعض إبر الحياكة
    Haydi ama. Bu çok saçma. Hey, haydi nalbur dükkanına gidelim. Open Subtitles . هذا جنون . مهلاً , دعينا نذهب إلى مخزن المعدات
    Şimdi,dükkanına geliyorum ve sana 20 dolar bozuk para verip diyorum ki Open Subtitles الآن، آتي أنا الى متجرك و أعطيك 20 من فئة واحد دولار وأقول
    - Neyse, hayvanat bahçesi beni hediyelik eşya dükkanına transfer etti. İnanabiliyor musunuz? Open Subtitles نقلت عملي الى محل التحف التذكارية بعد ذلك هل يمكنكم ان تتخيلوا ؟
    İçki dükkanına beni götürüp getirmesi ne kadar sürer biliyor musun? Open Subtitles .. اتعرف كم يستغرق مني وقت لأذهب الى محل الشراب وارجع؟
    Şey bir içki dükkanına girmiş, sonra da buraya dönmüştük. Open Subtitles ،ذهبنا إلى محل بيع المشروبات الكحولية وبعد ذلك رجعنا هنا
    Toparlanmış versiyonunda Keith Haring'in yedek parça dükkanına benzer bir şey elde ettik. TED وفي النسخة المرتبة، لدينا ما يشبه محل قطاع غيار لكيث هايرينج
    Güvendesin. Plak dükkânına girdi. Open Subtitles الطريق آمن الآن، لقد دخل إلى متجر بيع الأسطوانات.
    İçki dükkânına gidip bulunan her markayı satın aldım. Open Subtitles ذهبت إلى متجر الخمور و أشتريت جميع العلامات التجارية المتاحة
    Yerel bir hırdavat dükkânına ait güvenlik kamerasından buldum. Open Subtitles لقد وجدتها بواسطة كاميرا مراقبة في متجر أجهزة
    İlk başlarda fazla araştırma param yoktu, o yüzden hırdavat dükkanına gittim ve bir tane marangoz mengenesi aldım. TED إذاً ففي الأساس ليس لدي الكثير من المال، لذا فقد ذهبت لمتجر أجهزة حاسوب وأشتريت مقبض نجار.
    Hiçbir gün bu eski şaka dükkanına uğramadan ziyan edilmemeli. Open Subtitles لن يكتمل أي يوم دون زيارة لمتجر المقالب والخدع
    Adres, muhtemelen küçük bir tekel dükkanına veya bir haber ajansına ait olacaktı, değil mi, Bay Mayfield? Open Subtitles العنوان على الأرجح هو لمحل سجائر أو تاجر
    Kitap dükkanına yakın bir çöplükte küçük bir şişe bulduk. Open Subtitles وجدنا قارورة بوبر في سلة المهملات بالقرب من مخزن الكتب.
    dükkanına geldim sana 20 tane bozukluk verdim ve dedim ki Open Subtitles آتي إلى متجرك وأعطيك 20 من فئة دولار واحد
    Tüm özel yeni yıl ihtiyaçlarınız için yiyecek dükkanına gelin! Open Subtitles زورونا بمتجر الأطعمة لشراء جميع حاجياتك الخاصة لإحتفال السنة الجديدة
    SWAT paravan olarak kullandıkları bir araba dükkanına baskın yaptı. Open Subtitles فتّش فريق التدخّل ورشة سيّارات كان يستخدمها هؤلاء الحيوانات كواجهة
    Sonra zencefilli ekmek almak için Bayan Cory'nin dükkanına. Open Subtitles وبعد ذلك نذهب إلى السيدة كوري السيدة كوري .. هذا دكان لبعض كعك الزنجبيل آه ..
    Çalıştıklarında, genelde porno dükkanına takılıyorlar böylelikle insanların kredi kartı no'larını çalıyorlar. Open Subtitles عندما يعملون , يعملون في محلات الدعاره حتى يسرقوى بطاقات الزبائن الاتمانيه
    Shoaib, ikimizin bir resmini çek... ..dükkanına as. Open Subtitles شعيب ، التقط صورة لنا معا.. ..وعلقها في محلك.
    Evet iyi olan tarafıysa içki dükkanına bir bebekle girdiğinde dostum... Open Subtitles أجل، و من جانب آخر، تذهبُ إلى محلّ الخمور و أنت تحملُ طفلا،
    İş çıkışı kostüm dükkanına gidelim mi? Open Subtitles اذا. هل يمكننا ان نذهب للمتجر بعد العمل؟
    Sutton her sabah Shady Grove istasyonuna arabasıyla gidip, dükkanına gitmek için kırmızı hatta biniyor. Open Subtitles كل صباح لكي يأخذ الخط الأحمر إلى المدينة الى متجره الذي يبيع فيه الشطائر
    Davada beni rahatsız eden bir şey var, tam olarak bilemiyorum, ama o berber dükkanına tekrar dönmek isterdim. Open Subtitles هناك شيء يُزعجُني بشأن هذه الحالةِ. أنا لا أَستطيعُ وَضْع إصبعُي عليه، لَكنِّي أَحبُّ العَودة إلى ذلك دكانِ الحلاق.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more