| KFC'nin yerine açılmış bir dükkan var, ve marihuana almam için sevk istediler. | Open Subtitles | هناك متجر فتح في كنتاكي القديم ويقولون أنني بحاجة إلى وصفة طبية لشراء الأعشاب |
| Broadway'de onlarla dolu bir dükkan var. | Open Subtitles | هناك متجر في برودواي ملئ بهذه الأشياء |
| Mermi lazımsa köşede bir dükkan var. | Open Subtitles | هناك متجر قريب، إن كنتم بحاجة لذخيرة. |
| Bir kaç blok ötede bir dükkan var. | Open Subtitles | هناك محل على بعد بضع مربعات سكنية |
| O çevrede eski plakları bulabileceğin bir dükkan var. | Open Subtitles | حول الجوار , هناك محل إسطوانات قديمة |
| Gerçekten de tam uygun bir dükkan var. Bir çok tuhaf şey bulunuyor. | Open Subtitles | حسنٌ، يوجد مخزن هناك وهو مخيف حقاً والكثير من الأمور الغريبة هناك. |
| Evet, buradan sağa dön. Orada küçük bir dükkan var. | Open Subtitles | نعم، إستدر هنا هناك متجر صغير هنا |
| 54. Cadde'de bir dükkan var... | Open Subtitles | 54 هناك متجر في شارع |
| Üst sokakta bir dükkan var, yürüyerek gidebilirsin | Open Subtitles | هناك متجر في أول الطريق. |
| Farid'in dairesinin karşısında bir dükkan var. | Open Subtitles | هناك متجر في الشارع )حيث شقة (فريد |
| - Bilirsin. Şu arka tarafta bir dükkan var... | Open Subtitles | ...هناك متجر اسمه |
| Tabii, sahilde bir dükkan var. | Open Subtitles | بالتأكيد هناك محل عند الشاطيء |
| Birazdan açılacak bir dükkan var. | Open Subtitles | هناك محل سيفتح قريباً |
| Al, eve dönüş yolunun üstünde bir dükkan var. | Open Subtitles | آل) هناك محل) في طريقك إلى المنزل |
| Las Vegas'ta bunları yapan bir tek dükkan var. | Open Subtitles | يوجد مخزن واحد في (لاس فيغاس) يصنعهم |