Bazı bilim insanları yer altında yaşayan mikrop kütlesinin Dünya'nın yüzeyinde yaşayan canlı kütlesine eşit olduğunu tahmin ediyor. | TED | إذ يقدّر بعض العلماء أنّ كتلة الجراثيم التي تعيش عميقًا تحت سطح الأرض تساوي كتلة جميع الأحياء فوق سطحها. |
Bu, Dünya'nın yüzeyinde yüzlerce kilometre uzanan bir çatlak. | Open Subtitles | إنها صدعٌ في سطح الأرض يمتد لمئات الكيلومترات. |
Bir yerçekimi gücü hissederdiniz ki Dünya'nın yüzeyinde otururken hissettiğinizden milyonlarca milyon kez daha fazla olurdu. | Open Subtitles | ستشعرون بجاذبية أكثر مليون مليون مرّة مما تشعرون به وأنتم جالسون على سطح الأرض |
Dünya'nın yüzeyinde oldukça nadir ancak göktaşlarında oldukça yaygın. | Open Subtitles | إنه نادرٌ على سطح الأرض لكن متوفّرٌ في الكويكبات |
Eğer Dünya'nın yüzeyinde oturuyor olsaydınız Güneş 75 kez daha parlak görünecekti. | Open Subtitles | لو كنتم تقفون على سطح الأرض وتوهّجت الشمس 75 ضعفًا |
Dünya'nın yüzeyinde manyetik şemsiyemizin altında güvendeyiz. | Open Subtitles | من سطح الأرض في أمانٍ تحت غطائنا المغناطيسي |
O dönemden bugüne Dünya'nın yüzeyinde sabit kalan bir kısım olamazdı. | Open Subtitles | حينما كان حديث المولد ولا أي قطعة من سطح الأرض كان بإمكانها أن تنجو من ذلك الوقت الى الوقت الحالي |
Dünya'nın yüzeyinde "levhâ" adı verilen 7 büyük yarık vardır. | Open Subtitles | سطح الأرض مقسّمٌ إلى سبع قطعٍ رئيسية تُدعى "صفائح". |
Dünya'nın yüzeyinde olanların çoğundan Ay sorumlu. | Open Subtitles | "القمر مسئول عن الكثير مما يحدث على سطح الأرض" |