Kritik olarak, Dünya'yla ve tüm diğer canlılarla nasıl birlik içinde yaşanacağını öğrenmiyoruz. | TED | مازلنا لم نكون فكرة واضحة بعد عن العيش متحدين معا مع الأرض وكل الكائنات الحية فيها. |
Dünya'yla doğrudan çarpışma rotasında olan bir asteroidi düşünün. | TED | تخيل كويكبا ضخما على مسار تصادم مباشر مع الأرض. |
Bu kozmik atıklar çoğu zaman çarpışıp yörüngelerinden sapar ve Dünya'yla çarpışma rotasında ilerlemeye başlar. | Open Subtitles | ففي كثير من الأحيان تـفلت هذه البقايا الكونية خارج المدار وتـتوجه لتتصادم مع الأرض |
Dünya'yla çarpışma rotasında olup bildiğimiz hayatı yerle yeksan edebilir. | Open Subtitles | أعتقد أنه يمكن أن ينتهي على مسار تصادمي مع الأرض وتدمير الحياة كما نعرفها. |
Ay'ın Dünya'yla özel bağlantısının nedeni Dünya bir sinestiyken Ay'ın Dünya içerisinde oluşmuş olmasıdır. | TED | العلاقة المميزة التي تربط الأرض بالقمر راجعة لكون القمر قد تكوّن داخل الأرض حين كانت الأرض عبارة عن سينيستيا. |
Çoğu zaman disk, gezegenden farklıdır ve Ay'ımızı bu şekilde oluşturmak, astronomik bir rastlantı gibi görünüyordu ve Ay'ın Dünya'yla olan özel bağının bir kaza olduğu fikrini kabul etmek herkes için kolay değildi. | TED | في أغلب الأحيان، يكون القرص مختلفًا عن الكوكب، مما جعل تكوين القمر بهذه الطريقة صدفة فلكية، وكان يصعب على الجميع قبول فكرة أن العلاقة المميزة بين الأرض والقمر كانت مجرد صدفة. |
Mars nihayet Dünya'yla bağını kesebilecek. | Open Subtitles | يُمكننا أخيراً قطع الحبال مع الأرض |
Şimdiye kadar Dünya'yla gerçek bir savaştan kaçınmayı başardık. | Open Subtitles | استطعنا تفادي حرباً مع الأرض حتي الآن |
Şu anda doğrudan Dünya'yla çarpışma rotasında. | Open Subtitles | إنه الآن على مسار تصادمي مباشر مع الأرض |
Şu anda doğrudan Dünya'yla çarpışma rotasında. | Open Subtitles | انه الآن على مسار تصادمي مباشر مع الأرض |