"dünya üzerindeki" - Translation from Turkish to Arabic

    • على الأرض
        
    • حول العالم
        
    • في العالم
        
    • على الارض
        
    • على كوكب الأرض
        
    • على وجه الأرض
        
    • أنحاء العالم
        
    • على هذا الكوكب
        
    • في الأرض
        
    • على الأرضِ
        
    • على الكوكب
        
    • على وجه الكرة الأرضيّة
        
    • على سطح الأرض
        
    Hayatta kalan beş bilyon kişi Bregna'da, dünya üzerindeki son şehirde yaşıyor. Open Subtitles يعيش الخمسة ملايين ناج فى مدينة بريجنا , اّخر مدينة على الأرض
    dünya üzerindeki yaşamı, uzaylı avcısının el kitabı olarak kullanabiliriz. Open Subtitles بإمكاننا استخدام الحياة على الأرض بمثابة كتيب ارشادي لاصطياد الفضائيين
    Bu, dünya üzerindeki diğer mutlak hanedanların da karşılaştığı tipik bir problemdi. Open Subtitles لكن ذلك ليس قمة المشاكل التى واجهتها سلالات الحكم المتفردة حول العالم
    dünya üzerindeki önemli tarihsel kalıntıların hırsızlığını ve yağmacılığını engelliyoruz. Open Subtitles نحن نوقف نهب و سرقة الآثار التاريخية العظيمة حول العالم
    Kolombiyalılar 30 yıldır dünya üzerindeki kokain dağıtımını ellerinde tutuyorlar. Open Subtitles لمدة 30 عاما الكولومبيون يسيطرون على توزيع الكوكايين في العالم.
    Sadece bir canlı dünya üzerindeki tüm habitatlarda yaşama imkanı sağlayabilmiştir. Open Subtitles مخلوق واحد فقط نحت الحياة لنفسه في كلِّ موطنٍ على الارض.
    dünya üzerindeki ekilebilir tüm toprağı temsil eden bir kareye dönüştürün. TED تحويله إلى مربع يمثل جميع الأراضي الصالحة للزراعة على كوكب الأرض.
    Görevim dünya üzerindeki her bir yaratığın hayatı ile ilgili. Open Subtitles هي تتعلق بوجود واستمرارية كل مخلوق حي على وجه الأرض.
    Bunun yerine, diğer birçok insanın da hikayelerini anlatabilmelerini sağlayacak araçlar ortaya atmayla ilgileniyorum, dünya üzerindeki tüm insanlar yani. TED بدلاً عن ذلك، أنا مهتم ببناء أدوات تسمح لعدد كبير من الناس الآخرين ليرووا قصصهم، ناس من كل أنحاء العالم.
    Yaklaşık 10.000 yıl önce buradaydı. dünya üzerindeki tüm yaratıklar ondan geliyor. Open Subtitles لقد خُلقت منذ عشرة ألاف عام، وكل مخلوق على الأرض يعود إليها
    dünya üzerindeki en eski yaşamı bana bağlayan şeyi görmeye geldim. Open Subtitles جئت لأرى ما يربطني ببعض من أقدم أشكال الحياة على الأرض
    dünya üzerindeki volkanik bölgelerde bu gibi kaynar su havuzları, milyarlarca yııdır var. Open Subtitles برك من المياه المغلية كالتي وجدت في المناطق البركانية على الأرض لمليارات السنين
    Bugün doğan çocukların ömrü bittiğinde dünya üzerindeki tüm düz alanlar yok olacak. TED كل المدن المنخفضة حول العالم ستختفي في فترة حياة مواليد اليوم.
    dünya üzerindeki devletlerin çoğu, postanelerin para gönderme şirketleri ile özel ortaklık kurmalarına izin veriyorlar. TED معظم الحكومات حول العالم سمحت لمكاتب البريد بعقد الشراكات الخاصة مع شركات تحويل النقود
    Çünkü Sebt günlerinde, politikamızdaki çatlaklar, sağlık politikamız ve dünya üzerindeki şiddeti öğrendik. TED لأن ما يتم تدريسه في يوم العبادة يتسرب إلى حياتنا السياسية، وسياستنا الصحية، وكذلك العنف حول العالم.
    dünya üzerindeki iki kişi sayesinde birbirini tanıyan insanları ortaya çıkarabiliriz. Open Subtitles إن أخذنا أي فردين في العالم نجدهما متصلين بسلسلة من معارفهم
    Ne yazık ki dünya üzerindeki hiçbir ağ aygıtında olmadığına karar verdi. Open Subtitles لسوء الحظ، وجدنا أنها غير متصلة بأي جهاز شبكة في العالم كله
    Dinleyin millet! Bu pist, dünya üzerindeki son çiçeklere ait son polenlerle kaplı. Open Subtitles اسمعوا , هذا المدرج مغطى بآخر غبار طلع من آخر زهرة متوفرة على الارض
    dünya üzerindeki tüm insanlar tek bir devasa organizmanın parçası olacaklar. Open Subtitles كل إنسان على كوكب الأرض سيكون جزءً من كائن عملاق واحد.
    Dünya çekirdeğine götürecek. dünya üzerindeki bütün volkanlar faliyete geçecek. Open Subtitles الي اللُب, وعند الأنفجار سينفجر أي بركان على وجه الأرض
    Biz tüm bu keşifleri dünya üzerindeki laboratuvarları araştırarak yaptık. TED لقد حققنا كل هذه الاكتشافات المتلاحقة من مختبرات في جميع أنحاء العالم.
    Bu ve pek çok nedenden dolayı, dünya üzerindeki varlığımız süreklilik arz etmemektedir. Open Subtitles لهذا السبب ولأسباب أخرى كثيرة، وجودنا على هذا الكوكب لا يبدو أنه سيدوم.
    Biz insanlar ve hayvanlar biz dünya üzerindeki yaşamın yalnızca küçük bir kısmını görebiliriz. Open Subtitles نحن البشر، والحيوانات التي نستطيع رؤيتها.. مجرد جزء ضئيل من الحياة في الأرض..
    dünya üzerindeki tek bir yaratık sadece zevk için yok eder: Kurt adam. Open Subtitles فقط مخلوق واحد على الأرضِ متهشم لمتعة خاصة, إنه مذؤوب
    Eğer dünya üzerindeki bir insanın hayatı boyunca tükettiklerini ve gıda ihtiyacını karşılayabilme kapasitemizi düşünmezseniz bu olağan üstü bir gelişmedir. TED والذي هو قصة عظيمة، ما لم تكونوا تفكرون في بصمة البشرية على الكوكب وقدرتنا على مواصلة إنتاج الطعام.
    Eğer dünya üzerindeki son adamsan. Open Subtitles لن أعترف حتى لو كنت آخر رجل على وجه الكرة الأرضيّة.
    Hepimiz dokuzar ay yedik hem de dünya üzerindeki en kötü yerlerden birinde. Open Subtitles حصل كلٌ منا على تسعة أشهر في أحد أسوأ الأماكن على سطح الأرض

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more