Dünya Bankası, Wolfensohn ile birlikte 180 derece yön değiştirdi ve bence dünyanın en güçlü yozlaşma karşıtı organı oldular. | TED | البنك الدولي قد تغير من ساولوس إلى باولوس, و ولفينسون قد أصبحوا, يمكنك القول, أقوى وكالة لمكافحة الفساد في العالم. |
Dünya Bankası, bu ülkelerdeki yetersiz beslenmeyle ilgilenmek için 10 milyar, 10.3 milyar dolara ihtiyaç olduğunu tahmin ediyor. | TED | يقدر البنك الدولي أنه سيتطلب الأمر 10 مليار دولار، 10.3، للتغلب على سوء التغذية في هذه الدول. |
Bu kuklalar Dünya Bankası raporlarının geri dönüşüm ürünlerinden yapıldı. | TED | هذه الدمى مصنوعة من تقارير البنك الدولي المعاد تدويرها |
Bunu Uluslararası Para Fonu hazırlamadı. Bunu, 21 yıl çalıştığım ve başkan yardımcılığına terfi ettiğim Dünya Bankası da hazırlamadı. | TED | ليس صندوق النقد الدولي. و لا البنك الدولي ، حيث عملت لمدة 21 عاما وترقيت لأصل نائبا لرئيس البنك. |
Bu araba Dünya Bankası'nın malı. Bu paralar İtalya'ya gidiyor. | Open Subtitles | هذه السيارة ملك للبنك الدولي الذي تذهب أمواله إلى إيطاليا |
Daha sonra, zengin ülkelerden yoksul ülkelere yardım aktarımı yaparak yoksullukla mücadele eden Dünya Bankası'na katıldım. | TED | فيما بعد، انضممت إلى البنك الدولي ، اللذي سعى لمكافحة الفقر عن طريق تحويل المساعدات من الدول الغنية إلى الفقيرة. |
Dünya Bankası ile birçok kez Afrika'ya giderek, finansal kalkınmayı, ekonomi projelerini organize ettik. | TED | و قمنا بالعديد من الرحلات بواسطة التنمية الممولة المشاريع الاقتصادية في أفريقيا مع البنك الدولي. |
Dünya Bankası'nın yeni bir araştırması... ...200 yozlaşma dosyasını inceledi. | TED | دراسة أجراها البنك الدولي مؤخرا نظرت إلى 200 حالة من الفساد. |
Dünya Bankası'na göre, Burkina Faso dünyadaki en yoksul ülkelerden biri, ama böyle bir yerde büyümek nasıl birşey? | TED | إعتماداً على البنك الدولي, بوركينا فاسو هي واحدة من أفقر الدول في العالم لكن ماذا يشبه أن تتربى في مكان كهذا |
Orta gelirli ülkeler oldukları için, Dünya Bankası'ndan düşük faizli kredi veya hibe alamazlar. | TED | ولأنهم بلدان متوسطة الدخل، لا يمكنهم الحصول على قروض ميسرة أو منح من البنك الدولي. |
Savaştığımız insanlar da bu arada, Dünya Sağlık Örgütü'nün personeliydi ve sanırım daha sık savaştığımız diğer organizasyon ise, Dünya Bankası'ydı. | TED | والذين تصارعنا معهم، كانوا منظمة الصحة العالمية وكانت أكثر المنظمات صراعاً معنا مجموعة البنك الدولي. |
Obama beni Dünya Bankası Başkanı olmam için aday gösterdi. | TED | قام الرئيس باراك أوباما بترشيحي لرئاسة البنك الدولي. |
Dünya Bankası'nda bunu yapıyoruz. | TED | وهذا ما نقوم به الآن في مجموعة البنك الدولي. |
Fakirlerin seçim hakkını Dünya Bankası'na getirdiğimi düşünüyorum. | TED | وأشعر أنني أحضرت معي شعار الخيار التفضيلي للفقراء إلى مجموعة البنك الدولي. |
Ardından başka bir özel projeden bahsetti, Dünya Bankası projesinin başarısız olduğu aynı Nijer Cumhuriyetinde daha önce başarılı olan geleneksel bir sulama yöntemi. | TED | وذكر بعد ذلك مشروعًا معينًا، وسيلة ري تقليدية معينة نجحت بشكل كبير في جمهورية النيجر نفسها حيث فشل مشروع البنك الدولي. |
Dünya Bankası, bir ülkenin yapacağı en iyi yatırımın kızların eğitim ve öğretimi üzerine olduğunu doğruluyor. | TED | صرح البنك الدولي أن تعليم الفتيات أحد أفضل الاستثمارات التي يمكن لأي دولة القيام بها. |
Dünya Bankası'nın tahminine göre her yıl bir trilyon dolar rüşvet olarak ödeniyor ve bu zaten kötü olan durumu iyice kötüleştiriyor. | TED | وطبقًا لتقديرات البنك الدولي فإن ترليون دولار تدفع كرشاوي كل عام مما يزيد من سوء الوضع الذي هو سيء الآن |
Dünya Bankası'nın Nairobi'deki Doğu Afrika ofisinde müdür olarak çalışıyordum. | TED | كنت أعمل كمدير لفرع البنك الدولي في نيروبي في شرق أفريقيا. |
Ve bu yüzden, ben de Dünya Bankası'nın işlerini, kendi projelerimizi, kendi programlarımızı yozlaşmaya karşı korumaya çalışmaya başladım fakat bunun dışında da genel olarak, dünyanın bu kısmındaki insanları yozlaşmanın tahribatından korumak için bir sisteme ihtiyacımız olduğunu düşündüm. | TED | و لهذا بدأت ليس فقط أن أحاول حماية أعمال البنك الدولي, و مشاريعنا و برامجنا ضد الفساد, و لكن أيضا عامة فكرت أننا في حاجة لنظام لحماية عامة الناس في هذا الجانب من العالم من الخراب الذي يحدثه الفساد. |
Dünya Bankası tüzüğünce bu yasaklanmıştır. Bunlara bağlı olarak faaliyetlerinizi durdurmanızı istiyoruz." | TED | وهو ممنوع تماما في دستور البنك الدولي. لذلك يجب عليك التوقف عما تفعله. |
Dünya Bankası'nı değil sahadaki insanları dinleyin. | TED | لا تسمع للبنك الدولي ولكن استمع للناس على الأرض |