"dünya dışı" - Translation from Turkish to Arabic

• خارج الأرض
• الفضاء الخارجي
• فضائية
• فضائي
• الفضائية
• خارج كوكب الأرض
• خارج الكوكب
• من الفضاء
• من خارج العالم
• تنشيط خارجي
• خارج الفضاء

Afetlere yol açan bu döngü, dünya dışı nedenlerden kaynaklanıyor olabilir.
إنها تلك الدورة التي توحي أن سبب الكارثة يقع خارج الأرض.

Ve bu belki de Los Angeles'ta sahip olduğumuz en iyi dünya dışı antik mimari örneğidir.
وهو ربما أفضل مثال لدينا في لوس انجليس على الهندسة المعمارية العتيقة من خارج الأرض.

Tüm varlığımız süresince bu gezegende dünya dışı yaşamın da süregeldiğinden bahsediyorum.
أتحدّث عن الحياة من الفضاء الخارجي حيّ على هذا الكوكب في عمرنا.

Frank Drake 1960 yılında dünya dışı sinyal aramaya başladı, şimdiye dek bir şey bulunamadı.
بدأ فرانك دريك البحث عن إشارة لكائنات فضائية منذ عام 1960، وإلى يومنا هذا، لم يصل لأي شيء.

dünya dışı bir parazitle birlikte gelmesi dışında.
ما عدا أنه يأتي متضمناً لطفيلي فضائي قاتل

Charles besin zincirinin Dünyadakiler için olduğu kadar dünya dışı yaşam için de var olan bir kuvvet olduğuna inanıyor.
يعتقد تشارلز أن السلسلة الغذائية هي مجرد حقيقة من أجل قوة حياة الكائنات الفضائية كما هو الحال بالنسبة الى الأرضيون.

Sana dünya dışı yaşamın varlığı hakkında inandığın her şeyin gerçek olmadığını söyledi.
أخبرك بأن كل ما كنت تؤمن به.. عن وجود حياة خارج كوكب الأرض هو غير صحيح.

dünya dışı medeniyetlerin yaz aylarında başlamış olması gerekirdi.
كان يمكن للحضارة خارج الأرض أن تظهر في أشهر الصيف

Gerçekten de dışarıya çıkıp son derece bilimsel yollarla dünya dışı zekalara ulaşmaya çalışan insanlar varmış.
إتضح أن هنالك أناسٌ حقيقيون يخرجون بحثاً عن حياة خارج الأرض بطريقة علمية بحتة.

dünya dışı hayatla nasıl uğraşırsınız?
كيف من الممكن أن نضع أيدينا على الحياة خارج الأرض ؟

dünya dışı varlıkları radyo dalgalarıyla arama. O aramayı da bitirdiler.
البحث عن الإشارات اللاسلكية من خارج الأرض لقد تمّ إغلاقه

Biz şu an konuşurken, bir dünya dışı alet tüm gezegenin elektromanyetik enerjisini biriktiriyor.
هناك جهاز خارج الأرض يكدس الكوكب بأسره بطاقة كهرومغناطيسية

dünya dışı olduğuna inandığım bir güç tarafından evimizden aldılar onu.
أخذ من بيتنا بالقوة بأنّني إعتقدت كنت من الفضاء الخارجي.

O kasetin içinde, sattığın sırlarla beraber, hükümetimiz dünya dışı yaşamın var olduğunu bildiğini ispatlayan her şey var.
تعرف حكومتنا حول وجود الحياة من الفضاء الخارجي. كيف أبيع أيّ شئ؟

El yazmasında İncil'den bir bölüm var ve siz dünya dışı olduğunu söylüyorsunuz.
أي مرور من التوراة على مصنوعة يدوية بأنّك تقول من الفضاء الخارجي.

Kimilerine göre gezegenimizi dünya dışı zekâyla paylaşıyoruz bile.
يقول البعض أننا بالفعل نشارك كوكبنا مع ذكاءات فضائية.

dünya dışı varlıkların burada olduğu fikriyle eğlenebilirsiniz.
ما زال يمكنكم الاستمتاع بفكرة وجود كائنات فضائية هنا.

Ben dünya dışı bir turistim ve dünyaya doğru hareketleniyorum.
حسنا، أنا الآن مسافر فضائي وأنا متجه نحو الأرض.

Devletinizin izniyle donanmamız dünya dışı varlıklarla savaşmak için burada ve tahminen 60 dk. sonra burada olurlar.
للاستعداد لغزو فضائي و الذي نعتقد أنه سيحدث في هذه الإحداثيات خلال 60 دقيقة

Açıkçası, dünya dışı konularda bir nevi uzman. En büyük uzman! Ona ihtiyacımız var, efendim.
إنه أفضل خبير بشؤون الكائنات الفضائية نحتاج إليه يا سيدي

dünya dışı Akıllı Yaşam Araştırması ya da SETI üzerine çalışıyor.
مع معهد البحث الذكاء خارج كوكب الأرض أو سيتي الأول.

İttifak bazı dünya dışı üslerimize sızıp naquadria bombaları yerleştirmeyi başarmıştı.
التحالف تمكن من التسلل لقاعدتين لنا خارج الكوكب وزرع قنابل نيكوادريا

Ama NASA'daki yetkililer, bunun dünya dışı bir uygarlığın işareti olabileceğini reddediyor.
ومع هذا أنكر موظفوا ناسا بأنها تثبت وجود حياة لحضارة من الفضاء

Bilgin olsun, eczaneler ile kuru temizlemecilerin de dünya dışı olduğunu düşünüyor.
للتسجيل، إنه يظن أيضاً أن الولجرين ومتاجر التنظيف الجاف من خارج العالم

dünya dışı hareketlilik, tekrar ediyorum, dünya dışı hareketlilik!
تنشيط خارجي ، اكرر تنشيط خارجي

Bu gerçek bazı bilim insanlarını tekrarlayan afetler ve türlerin yok olması döngüsünün dünya dışı nedenlere bağlı olabileceğini düşünmeye yöneltmiştir.
هذا قاد العلماء للتساؤل إن كانت الدورة المتكررة للكارثة والانقراضات تحكمها قوىً من خارج الفضاء.