Tıpkı Dünya gibi, Güneş'in etrafında dönen komşu gezegenler olduğunu öğrendik. | Open Subtitles | علمنا أن الكواكب المجاورة لنا تدور حول الشمس، تماما مثل الأرض. |
Gördüğünüz üzere Mars tam olarak Dünya gibi değil ama şimdiye kadar tüm güneş sistemindeki en çok yaşanabilir yer. | TED | والآن، كما ترون، فإن المريخ ليس مثل الأرض تماما، ولكنه أنسب مكان للعيش في نظامنا الشمسي كله. |
Dünya gibi kayalıklı gezegenler büyüyordu, muhtemelen bir veya daha fazla kez sinestiye dönüştüler. | TED | بينما كانت كواكب صخرية مثل الأرض تنمو، فهي ربما قد تحولت إلى أجسام سينيستيا لمرة أو أكثر. |
Eğer 2 mailyar yıl geriye giderseniz, şu anki Dünya gibi bir gezegende olmadığınızı görürsünüz. | TED | إذا عدنا للوراء 2 مليار عام، لن نكون على كوكب شبيه بالأرض. |
Dışarıda belki de çok uzak olmayan bir yerlerde biraz olsun Dünya gibi kayalık sıvı suyu olan yaşamın başladığı bir gezegen vardır. | Open Subtitles | بمكان ما هناك ربما ليس ببعيداً جداً , يقع كوكب صخرى . شبيه بالأرض إلى حد ما . كوكب به مياه سائله حيث الحياة قد بدأت |
Dünya gibi bu gezegenin yörüngesi de sıvı formda suyun bulunabileceği bir mesafede. | Open Subtitles | مثل كوكب الأرض مدار هذا الكوكب على مسافة مناسبة ليكون الماء فيه سائل |
Dünya gibi bir gezegen Samanyolu galaksisinin oldukça özel bir kolunda şekillendi. | Open Subtitles | أن كوكبًا كالأرض سيتكوّن في ذراعٍ بعيد الاحتمال في مجرّة درب التبّانة |
Dünya gibi bir gezegenin yörüngesinde durmasını sağlayan şey, | Open Subtitles | كوكب مثل الأرض ثابت فى مداره ليس لأن الشمس تصل إليه وبشكل اّنى |
Dünya gibi gezegenler küçüktür ve bagli olduklari yildizlar milyarlarca kez daha fazla isildar yani onlari görmek zordur. | Open Subtitles | الكواكب مثل الأرض صغيرة, وضوء شموسها تضي أكثر منها ببلايين المرات, لذلك من الصعب رؤيتهم. |
Sadece Dünya gibi gösterilmiş bir yerdeyiz. Buna harcanan işçiliği düşünebiliyor musunuz? | Open Subtitles | لقد تم صنع هذا ليبدو مثل الأرض مستوى الحرفية الموجود، هل يمكنكما تصور ذلك ؟ |
Orada milyarlarca milyonlarca Dünya gibi gezegenler mevcut. | Open Subtitles | هناك ملايين بلايين الكواكب مثل الأرض هناك |
Ancak bunlar Dünya gibi küçük gezegenler değil. | TED | لكنها لم تكن كواكب صغيرة مثل الأرض |
Mars tıpkı Dünya gibi kayalık bir oluşumdur. | Open Subtitles | المريخ هو هيئة الصخرية، تماما مثل الأرض |
Şekilsizler, bir milyar yıl önceki Dünya gibi. | Open Subtitles | غير منظمة مثل الأرض قبل مليار عام |
Dünya gibi bir gezegende yaşamın iki kez oluşması akıl almaz bir şey olmalı. | Open Subtitles | بأن حياتان قد حصلتا بالأرض ولم تحصل على أي كوكب آخر شبيه بالأرض |
Dünya gibi büyük ve kayalık bir gezegen. | Open Subtitles | إنه كوكب صخري كبير , شبيه بالأرض |
Yani Dünya'da hayat yarım milyar yılda oluştu. Bu süre Dünya gibi bir gezegeninin ömrü olan 10 milyar yıla göre çok kısa. | TED | فلذلك ظهرت الحياة على الأرض منذ ما يقارب ال 500 مليون سنة المحتمله وهي مده قصيره بالمقارنة بـ 10 بلايين سنة هي عمر كوكب مثل كوكب الأرض. |
Polisler yaklaşmaz. Mafya kurallarının geçerli olduğu başka bir Dünya gibi. | Open Subtitles | مثل كوكب آخر محكوم من العصابات. |
O, Dünya gibi, yildizlarinin etrafinda dönen yasanabilir dünyalar bulmak istiyordu, rahat yerler, çok sicak ve çok soguk olmayan yerler. | Open Subtitles | اراد ايجاد عالم كالأرض في حيز قابل للحياة مداره حول الشمس, المكان المريح |
Ve şu anda ilk defa Dünya gibi kayadan yapılmış küçük gezegenler buluyoruz. | Open Subtitles | وللمرّة الأولى الآن نعثر على كواكب صغيرة تتألّف من الصخور كالأرض |