| Ve bu dünya denen meskenin uzak köşesinde yaşadıklarından dünyanın yuvarlak olduğu lafı onlara ulaşmadı. | Open Subtitles | ولأنهم يعيشون في الحافة القصوى من العالم المسكون. لم يكونوا يعلمون بأن الأرض كروية. |
| Belki o, benim bilmediğim bir şeyi... dünyanın yuvarlak olduğunu... ve önümüze baktığımızda çok uzağı göremeyeceğimizi biliyordu. | Open Subtitles | ربماعلم،ما لم أكنأعلمه.. ان الأرض كروية لذا لا نرى لمسافة بعيدة جداً مسبقاً |
| Ptolomeus aslında dünyanın yuvarlak olduğunu söyleyen ilk insanlardan biri. | Open Subtitles | وكما تري بطليموس من بين أول من عرف أن الأرض كروية بالفعل |
| dünyanın yuvarlak olduğu dedikodusunu duymuş da yürüyerek Hint Adalarına varmaya kalkışıyor, salak. | Open Subtitles | سمع بأن أشاع أن تلك الأرض مستديرة |
| dünyanın yuvarlak olduğuna hala inanmayanlar. | Open Subtitles | الذين ولا يؤمنون حتى بأن الأرض مستديرة. |
| Onlara dünyanın yuvarlak olduğunu... | Open Subtitles | يمكنني أن أثبت لهم بأن الأرض كروية |
| Socrates idam edildi. Macellan, dünyanın yuvarlak olduğunu kanıtlarken öldü. | Open Subtitles | أُعدم (سقراط)، ومات (ماجيلان) وهو يثبت أنّ الأرض كروية. |